"Bayram bayram gibi olmalı!"

Bu yazıyı size yazıp yazmamak için "particilik taassubu" açısından çok tereddüt edip düşündüm ve nihayetinde görüşlerimi yazmaya ve de sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Malumunuz beni okuyacak ve değerlendirecek olanların ezici çoğunluğu Türk Milletine mensup... Ama dikkatli okuyacak olanların bir kısmı da Türk Milletine düşman olan cephenin mensupları! Hani "su uyur düşman uyumaz" misali...

Bizim de seslenişimiz bu sebeple sadece Türk Milletinedir.

Önümüzde duran bir gerçek var ki, o da Türk Milletinin siyasetten uzak olduğu ya da belli mihraklarca uzak tutulduğudur.

Bu nedenle Türk siyasetinin içinde Türk Milletinin evlatlarının bulunması gerekirken siyasetimiz maalesef etnik mikro milliyetçiler tarafından işgal edilmiştir.

Durumumuz öyle bir hale gelmiştir ki, Türk Milleti için iktidar ve muhalefet kanatlarında "bu millet", "millet", "aziz milletimiz" gibi isimlendirmeler yapılmaktadır. Yani adeta Türk Milletinin adı kendi yurdundan siyaset eliyle silinmek istenmektedir.

Başımızda olan dertleri saymayayım... Hepsini üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz.

Nihai sonuç olarak şunu diyebiliriz ki, yurdumuz elimizden alınmak ve Türkiye Türksüzleştirilmek isteniliyor.

Halbuki Türkiye, Malazgirt'ten bu yana değil binlerce yıldan beri bir Türk vatanı! Onun için adı Türklerin ülkesi anlamına gelen "Türkiye"...

Şimdi bu ağır saldırıya karşı bizim yani Türk Milletinin stratejik bir davranışla karşılık vermesi gerekiyor. Bunu 19 Mayıs 1919'dan başlayarak Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk Milliyetçilerinin verdiği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile neticelenen süreçte yaptık... 

Yine aynı şeyi yaparak Atatürk'ün bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti devletini korumak ve Türk Milletini geleceğe güvenle taşımak zorundayız.

Uzun bir süredir bu sebeple Türk Milliyetçileri bir araya gelsin, Türk Milletine önderlik etsin diye arkadaşlarımla çabalıyoruz ve Atatürk'ü önder kabul etmiş Türk Milliyetçilerinin bir araya gelirlerse Türk Milletinin makus talihinin bir kez daha yenileceğini biliyoruz.

Bu nedenle gençler başta olmak üzere tüm kadınlarımızı, erkeklerimizi; Türkiye ve Türk Milleti için siyaset yapmaya davet ediyorum. Bu cendereden başka çıkış yolumuz yoktur. Ülkemizin sevk ve idaresi Türk Milletinin evlatları tarafından ele alınmalıdır.

Ben bu sebeplerle MHP, İyi Parti ve şimdi de Zafer Partisi'nde siyaset yaptım ve yapmaya devam ediyorum.

Dün kendimi ve fikirlerimi eski partilerimde ifade edebilirken bunu bugün yalnızca Zafer Partisi'nde yapabiliyorum.

Zafer Partisi'nde kimse "Türk'üm", "Türk Milletindenim" , "Atatürk'ün izindeyim", "Türkiye Cumhuriyeti için düşünüyorum" dememe engel değil... Kimse Türkiye bölünsün, parçalansın, Türk Milleti dağılsın demiyor. Bebek katiline "beyefendi" ya da "kurucu önder" falan diyeni de göremezsiniz. Hiçbir Zafer Partilinin kafasında ülkenin aleyhine bir tilkilik de yok! Aksi olursa merak etmeyin ilk itiraz ederek meydan okuyacak olan insanlardan biriyim. Geçmişim bu örneklerle dolu!

Burada yani Zafer Partisi'nde olan insanlarımız arasındayken adeta kendinizi görüyor ve yabancılık hissetmiyorsunuz... Çünkü herkesin dili ve derdi aynı!

Bu günümüz Türkiye'sinde Türk Milleti için çok önemli bir fırsat... Bunu için Ümit Özdağ'a ve Zafer Partisini kuranlara bir Türk olarak ne kadar teşekkür etsem azdır.

Anlattıklarımdan anlaşılacağı üzere Türk Milletinin temel stratejisi bir yerde ama doğru olan bir yerde toplanmak olmalıdır. Ancak bu ağır sorunları hep birlikte olarak böyle aşabiliriz.

Son yaşanan olaylar sebebiyle bunu görüyor ve daha iyi anlıyoruz!

Unutmayın dağınıklık Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti'ne düşman olanların işine yarıyor.

Sık sık tekrar ettiğim gibi sizin de teklifleriniz var ise ben onları da dinlemeye, değerlendirmeye ve Türk Milleti ile paylaşmaya hazırım... Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin de bu düşünce de olduğunu biliyorum.

Türk Milliyetçileri, Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler, Demokratlar, Ülkücüler gelin bir arada olalım eğer halen bir arada olmaya sıcak bakmıyorsak birlikte hareket etmeyi başaralım... Bir tek Türkiye var, bunu unutmayalım!

Ben nedenle sizleri Zafer Partisi'nde toplanmaya davet ediyorum. Gelin birlik olup bu oyunu bozalım. Biliyorum çok seversiniz ama ne olur mazeret ve bahane üretmeyelim. Çünkü vakit her geçen gün aleyhimize olmak üzere daralıyor.

Zafer Partisi sizin / hepimizin partisidir ve bir "toplanma otağı" misyonu üstlenmiştir.

Gelin beraber olalım ve tarih bizi kaybedenler hanesine değil Atatürk gibi başarıp "Zafer" kazananlar hanesine yazsın!

Benim bayramım Türk Milleti "Zafer" kazanınca!