Adım adım Yeni Parti’nin kuruluşuna giden günler yaşıyoruz.
Anladığımız kadarıyla kendisini merkezde tanımlayan Milli bir parti olacak. Bana kalsa adını bir dakika bile düşünmeden -“merkez” ini boş verin- MİLLİ PARTİ koyarım. Zira AKP’nin 15 yıllık değerlerimizi boşaltıcı politikalarına karşı duracak yeni partinin Andımız’dan müfredatımıza, dilimizden devletimizin adına kadar bütün Milli değerlerimize sahip çıkması ve mücadelesini bu uğurda vermesi zaruridir.
Yeni Parti her görüşten devlet millet sevdalılarını aynı pota içinde eritecek, vatanın ali menfaatleri için ortak hedefe birlikte yol yürütecek bir yapıya sahip olacaktır.
Bununla birlikte ben “Değişimci” Milliyetçi-Ülkücü tabanda farklı seslerin çıktığını düşünüyorum.
MHP’de DEĞİŞİM hareketinin başlangıcından beri varlarıyla yoklarıyla parti yönetiminin seçime gidilerek değişmesini isteyen Ülkücüler 3’e ayrılmış durumda.
Birinci grup büyük bir heyecanla ve de istekle Yeni Parti’nin biran önce kurulmasını, Türk siyasi hayatındaki kocaman boşluğun doldurulmasını istiyor.
İkinci grubu Balgat mukimlerini ve de politikalarını beğenmeseler de MHP de kalıp bir mucize olmasını bekleyenler oluşturuyor. Bugüne kadar milyonları kaybetme uğruna terk edilmeyen sıcacık koltuklarla, parti yöneticilerinin birden bire vedalaşabileceklerine inanıyor bu arkadaşlar. Mevcut yönetimin “Dava” yı rayından ne kadar uzaklaştırdığını bile göre beklemeyi tercih ediyorlar.
Üçüncü grup ta -birinciden sonra en kalabalık grup budur- duygusal bağlarıyla yaşanılan gerçeklerin arasında kalmış, “dava” nın koltuk sahibi emanetçilerini beğenmeyen, onlara inanmayan, onlarla yol yürümek istemeyen ama Yeni Parti’nin de programını, muhteviyatını, politikalarını, yöneticilerini görmeden bir karar vermeyi doğru bulmayan “Arafta Kalmışlar Grubu” dur.
İşte Meral Akşener ve kurmaylarının üzerinde en çok çalışmaları gereken grup ta bu Araftakilerdir. Zira koltukların dede mirası sanılmasından, Balgat’ın ulaşılması imkansız hale getirilmesinden, kendilerine söz hakkı verilmemesinden, biatçı bir yapıya sahip olmaları için uğraşılmasından, inanmadıkları politikaların arkasında durmaya zorlanmalarından “İllallah” etmiş bu insanlar Yeni Parti’yi ve de yönetim tarzını görmeden bir hamle yapmak istemiyorlar.
Yeni Parti’nin Mevlanevi bir bakış açısına sahip olma ihtimalinden çekiniyorlar.
Örneğin kumpası bile bile Türk Ordusunun kalbini, kozmik odasını FETÖ'cülerin basmasına müsaade eden Genel Kurmay Başkanı eskisiyle, emeklilik yılına gelene kadar eyvallahçı bir yapıya sahipken, son senesinde karton aslan kesilen Anayasa Mahkemesi’nin eski başkanıyla bir arada olmak istemiyorlar. Basında Yeni Partiyle ilişkilendirilen her ismi dikkatlice takip edip, onların geçmişlerini hatırlarına getirip, Yeni Partici Değişimci kesimin sosyal medya paylaşımlarına dikkat kesilip yeni oluşumun muhteviyatına dair kendilerince yorumlar yapıyorlar.
Bence Meral Hanım’ın çözmesi gereken problemlerden biri de bu “Araf’ta Kalmışlar” ın Yeni Parti’ye inanmaları, güvenmeleri ve destek verir hale getirilmeleri meselesidir. Zira bu grubun ekserisini “Teşkilat” ın ne demek olduğunu bilen, yokluklar içinde ellerini taşın altına sokmuş, inandıkları uğruna geri adım atmadan güçlü adımlarla yürüyebilecek Ülkücüler oluşturmaktadır.
Ez cümle : Araf’takiler ikna edilebilirse Yeni Parti daha sağlam adımlarla siyasi hayatına başlar…