Ocak ayında Almanya’da yeni bir siyasi oluşum kuruldu: DAVA. DAVA kısaltması, Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak’’ ifadesinin Almanca karşılığının baş harflerinden oluşuyor. Oluşumun ilk hedefi, 6-9 Haziran tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri. Oluşum bu seçimlere katılarak, AP’ye çok sayıda temsilci göndermeyi hedefliyor.
Alman medyası ve çok sayıda Alman siyasetçi bu yapılanmanın arkasında Tayyip Erdoğan’ın olduğunu iddia ediyor. Kurulan ittifakın Ak Partinin Almanya şubesi olduğu, Almanya’dan başlayarak tüm Avrupa’ya yayılacağı öngörülüyor. Adeta bu konuda mutabakat var. Nitekim Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir konuyla ilgili olarak, "Burada seçimlere katılan Erdoğan uzantısı bir siyasi parti, ihtiyacımız olan son şey" dedi.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU)-Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ittifakından olan eski sağlık bakanı Jens Spahn (CDU/CSU) ise bu partiyle ilgili olarak, "Erdoğan-AKP'nin Almanya'daki bir uzantısı, ülkedeki bir başka aşırı parti olacaktır." ifadelerini kullandı. Göç ve güvenlik konularında uzman olan CDU/CSU’lu Christoph de Vries de "Türk-İslamcı bir parti" olarak tanımladığı DAVA ile Erdoğan’ın "DİTİB’in yanı sıra başka bir araca daha sahip olduğunu" ve "güvenlik birimlerinin bu partiyi izlemesi gerektiğini" söyledi.
Bu iddialar, Erdoğan’ın önceki yıllarda yaptığı açıklamalara dayanıyor. Erdoğan yaptığı konuşmalarda, özellikle "Avrupalı Türkler üzerinde önemle durduklarını" belirtmiş, Türkiye’den göç etmiş kişilerin "mümkünse yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığını almaları" çağrısında bulunmuştu. 2018 yılında Bosna Hersek’te Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin toplantısında yaptığı konuşmada, Avrupa’da yaşayan vatandaşların bulundukları ülkelerdeki siyasi partilerde aktif şekilde rol almalarını isteyen Erdoğan, "O parlamentolarda ülkemize hainlik edenler değil, sizler yer almalısınız" demişti.
Oluşumu ele aldığımızda, projenin Alman siyasetçilerin ve medyanın iddialarından çok daha kapsamlı olduğunu görüyoruz. Zira oluşumun kurucuları içinde sadece Ak Partiye yakın siyasetçiler yok. MHP’nin yan kuruluşu olan Türk Federasyonunun ve BBP’ nin yan kuruluşu olan Avrupa Nizamı Alem Federasyonun mensupları da var. Bu tabloya bakarak DAVA’ ya ‘’Cumhur İttifakının Avrupa türevi’’ diyenler olabilir.
Ama bu tespitte doğru olmayacaktır. Oluşum, adı üstünde ‘’ittifak’’. Bünyesinde uzun yıllar SDP’ de, yani Almanya’nın en büyük sosyal demokrat partisinde, liberal, çevreci ve muhafazakar partilerde görev yapan çok sayıda siyasetçi var. Kurucular arasında, kendilerini azınlık oldukları toplumda kabul ettirmiş akademisyenler, iş adamları, doktorlar ve hukukçular var. Hareketin önde gelenlerinin bir kısmının DİTİB’ te (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) görev yapmış olması, ittifakın güçlü doğmasını sağladı.
Zira Avrupa’daki camilerin ekseriyeti bu organizasyonun kontrolünde. Sadece kurucular değil AP adayları da Almanya Türk toplumunu temsil edecek şekilde belirlenmiş. Farklı siyasi görüşlerin yanında mezheplerin temsiline de özen gösterilmiş. Yapılanmada Azerbaycan, Kazak, Arnavut ve Boşnak kökenli Türklerin yanında Arap ve Uzak Doğu kökenli Müslümanlarda var. DAVA elbette Türkiye ağırlıklı. Ama bünyesinde Türkiye dışından gelen Türkler, Müslümanlar ve diğer azınlıklarda yer alıyor.
DAVA, Türklerin partileşme sürecinin ilk meyvesi. Fransa, Hollanda, Avusturya, İsviçre, Belçika gibi memleketlerde de DAVA benzeri partileşme çalışmaları var. Bu ülkelerde Türklerin yanında diğer Müslüman grupların da faal olduklarını görüyoruz Mesela Fransa’da Kuzey Afrikalılar, Hollanda’da Endonezya ve Hindistan kökenliler sürece aktif olarak katılıyorlar.
Avrupa’da, on milyonun üzerinde, çalışmak amacıyla oraya gitmiş Türk yaşıyor. Türklerin sekiz milyondan fazlası Türkiye, bir milyondan fazlası Azerbaycan kökenli. Özellikle İngiltere’de kayda değer sayıda Kıbrıs ve Batı Trakya Türkü var. Türklerin yoğun olduğu ülkeler: Almanya (4 milyon civarı), Fransa (800 bin civarı), İngiltere (600 bin civarı), Hollanda (500 bin civarı). Bu ülkeleri Avusturya, İsviçre, Belçika, İsveç takip ediyor. Doğu Avrupa ve Baltıklar, İspanya, Portekiz, Finlandiya ve İtalya minimum sayıda Türk olan bölgeler. Azerbaycan Türklerinin yoğun olduğu ülkelerse, Ukrayna (600 bin) ve Almanya’dır. (500 bin) Avrupa’da, Türkiye ve Azerbaycan dışındaki coğrafyalardan gelmiş, irili ufaklı Türk diasporaları var. Balkanlarda, Osmanlılardan kalmış iki milyon civarında Türk var.
Türklerin bir milyondan fazlası Bulgaristan’da, 200 bini Batı Trakya’da, yüzer bin kadarı, Romanya ve Kuzey Makedonya’da yaşıyor. (Ayrıca Balkanlara, Moldovya ve Ukrayna’ya çalışmak amacıyla gitmiş 300 bin civarında Türk var.) Balkanlarda Türk ailesinin mensupları olarak kabul ettiğimiz Boşnakların üç milyon, Arnavutların yedi milyon dolayında nüfusu var.
Boşnaklar, Bosna Hersek’in yanı sıra Sırbistan ve Karadağ’ın Sancak bölgelerinde de çoğunluktalar. Kosova ve Arnavutluk, Arnavut devletleriyken, Kuzey Makedonya’da 800 bin, Yunanistan’da 400 bin dolayında Arnavut var. 300 bin civarında olan Gagavuz Türkleri, Ukrayna ve Moldovya’da yaşıyor.
Ayrıca Ukrayna’da 100 bini aşkın Tatar ve Ahıskalı var. Çalışmak amacıyla Avrupa’ya giden ve Balkanlarda yaşayan Türklerin toplamı (Arnavut ve Boşnaklarla birlikte) 20 milyonu aşıyor. Avrupa’da Türklerin dışında çoğunluğu Arap, Hint, Afrika ve Uzak Doğu kökenli 25 milyon Müslüman var. Müslümanların nüfusu yüksek doğum oranı ve göç nedeniyle hızlı artarken, Avrupalıların nüfusu hızla azalıyor ve yaşlanıyor.
DAVA hareketi, sayıları ve ağırlıkları her geçen gün artan bu halkların haklarını savunmayı, bu halkları birleştirerek sinerji oluşturmayı hedefliyor. Hareket ilginç bir siyasi strateji belirlemiş. Zira hedefleri faaliyet gösterdikleri ülkelerin parlamentolarında ya da eyalet parlamentolarında yüksek temsil oranı yakalamak değil. Avrupa Parlamentosunda kuvvetli olmayı amaçlıyorlar. Hatta bu gayeye ulaşmak için, diğer partilerle iş birliği yapabileceklerini ifade ediyorlar.
Yani eyalet ve ülke meclislerinin belirlendiği seçimlerde diğer partileri desteklemenin karşılığında, AP seçimlerinde onlar tarafından desteklenmeyi talep ediyorlar. Bu sağlanırsa DAVA, AP’de gerçek gücünden daha fazla sayıda koltuğa sahip olacak. DAVA kurucularının planları Avrupa’nın siyasi gerçekliğine uyuyor zira Avrupa’daki partilerin önceliği eyalet ve ülke parlamentolarında güçlü olmak. Çünkü bu güç aynı zamanda hükümet kurmak yani yürütmede güçlü olmak anlamına geliyor.
Oysa DAVA’ nın amacı yürütmeyi ele geçirmek değil, azınlıkların haklarını korumak, onlara yapılan haksızlıkları ortadan kaldırmak. AP kararları üye ülkelerin hepsini bağlıyor. Dolayısıyla DAVA, Haziran seçimlerinde rüştünü ispat edebilirse, iş birliği yapabileceği alternatif partiler olacaktır. İsrail’in Filistinlilere yaptığı katliama Avrupalı halkların gösterdiği tepkileri dikkate alırsak, DAVA (taleplerini ‘’insan hakları’’ çerçevesinde ortaya koyabilirse) daha geniş kesimlere hitap edebilir.
Almanya Federal Meclisinde, 19 Ocak’ta aşırı sağ partilerin yoğun muhalefetine rağmen kabul edilen, Alman vatandaşı olmayı kolaylaştıran ve çifte vatandaşlığa izin veren kanunda hareketin güçlenmesini kolaylaştıracak. Yasaya göre iki milyona yakın Türk, Alman vatandaşı olacak ve vatandaş olduğu an oy kullanabilecek. Yasa, AP normlarına dayandığından diğer ülkelerinde Almanya’yı takip ederek benzer düzenlemeleri yapacağı öngörülüyor.