Sözcü gazetesi KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’la yapılan bir söyleşi yayınladı. Ağırdır özet olarak,AKP oylarının eridiğini,MHP ile İYİ partinin baraj altında kaldığını,HDP’nin barajı aşacağını söylüyor.

Günümüzde kamuoyu araştırmaları toplumsal eğilimleri tespit etmekten ziyade yön verme amacı taşıyor. Firmalar kim veya kimler tarafından finanse ediliyorlarsa ona hizmet ediyorlar.

KONDA’nın birileri tarafından finanse edildiği iddiasında değilim,ama Ağırdır tarafsız bir isim değil. HDP milletvekillerinin İmralı’da Öcalan’la yaptığı görüşmelerde ismi geçen biri. HDP’liler Ağırdır’a beraber çalışmayı teklif ettiklerini Ağırdır’ın kabul ettiğini söylüyorlar. NTV’de yaptığı programlar da tarafsız değildi. Türk milliyetçiliğine şiddetle karşı çıkarken etnik milliyetçiliğe sempatiyle bakıyordu. Maalesef medya üzerinden toplumu bu tipler yönlendiriyor. Ağırdır’ın açıklamaları tamamen yönlendirme maksatlı. Şimdiden İYİ parti ile ilgili –baraj aşamayacak- imajı oluşturmaya çalışıyorlar.

İYİ PARTİ HANGİ TOPLUMSAL TABANA HİTAP ETMELİ

Siyaset bilimcileri uzun zamandır bir merkez sağ partisine ihtiyaç olduğunu söylüyorlardı. Partileri,siyasi hareketleri toplumsal ihtiyaçlar yaratır. Bugün merkez sağ seçmen AKP içinde siyaset yapıyor.Partinin bir çok görüşlerine katılmasalar da –ortada bir alternatif- bulamadıkları için kendilerini AKP’ye mahkum görüyorlardı.

Yapılan araştırmalarda İYİ partinin en çok CHP tabanından, sonra MHP, en sonra AKP tabanından oy aldığı görülüyor. Oysa yeni bir iktidar ancak AKP tabanından oy almakla mümkün. CHP veya MHP’nin alternatifi bir siyaset değişim beklentilerini karşılayacak bir potansiyel yaratamaz. Onun için İYİ partinin kendine giydirilmek istenen solun ve MHP nin alternatifi imajı yerleşmeden merkez sağı kucaklayacak politikalar geliştirmesi gerekir. Hedef, iktidarın alternatifi olmaksa AKP’nin mutsuz tabanı üzerinde çalışılmalıdır.

ZARRAB FIRTINASI YAKLAŞIYOR

Önümüzdeki günlerde Zarrab’ı daha çok konuşacağız. Basit bir tutuklunun siyaseti bu kadar etkilemesi veya etkileme beklentisi yaratmasının üzerinde uzun uzun düşünmeliyiz.

Siyaset yapanların iş ve eylemlerine çok dikkat etmeleri gerekir. Çünkü, attıkları her adım konuştukları her kelam milletin kaderini şu veya bu şekilde etkiliyor. Bir siyasetçi ne kadar temiz kalırsa o kadar bağımsız olur ve milletine o kadar çok hizmet eder. Zarrab üzerinden para kazanan İran ama daha çok Türk siyasetçileri bu davanın akibeti ile ilgileniyor. Milletin merak ettiği soru şudur,Zarrab’tan kim para kazandı,devlet ve millet mi,yoksa birkaç muhteris,paraperest siyasetçi mi?

Eğer kazanan millet ise buna vesile olanlara sahip çıkmak milletin üzerine borçtur.

Yok kazanan başkaları ise, o zaman milletin böyle bir borç ve sorumluluğu da olmayacaktır.