İYİ Partinin kurulduğu 25 Ekim 2017’nin ardından 5 aydan biraz fazla zaman geçti. Bu süre boyunca iyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla yanlışıyla Türkiye genelinde teşkilatlanma ve kongre faaliyetleri gerçekleştirilirken bir taraftan da muhalefet yapılmaya çalışıldı.
Bugüne kadar gerçekleşenler arasında eleştirebileceklerimiz, alkışlayacaklarımız, bize tuhaf gelenler, yerinde ve olumlu bulduklarımız olabilir.
İYİ Parti’nin ilk aylarını ılımlı ve iyimser bir bakış açısıyla bir “Mücadeleye ön hazırlık”, “Türkiye Siyasetine Damga Vurma Alıştırmaları” gibi görebiliriz.
Ancak yolları ayırmanın ve değişimlerin yaşanacağını tahmin ettiğim 1 Nisan Kongresinden sonra İYİ Partiden beklentilerimiz artarken, İYİ Parti’ye bakış açımız da açıkcasını söylemek gerekirse daha eleştirel olacak.
İyiyi ve de doğruyu bulabilmek açısından böyle olmak da zorunda.
Yuvalarında beklediklerini bulamayanların yaktığı çoban ateşinin neticesinde kurulan İyi Parti, destekçilerinin hayalini kurduğu parti içi ve parti dışı demokrasi özlemini gidermekle yükümlüdür.
Bununla beraber İYİ Parti mevcut siyasi partilerin benzeri davranışlar sergileyen bir yapı değil, yeni şeyler söyleyen, somut adımlar atan bir devrimci ruh olmalıdır.
Söylenemeyeni söylemeli, yapılamayanı yapabilmelidir.
Tavır koyabilmelidir, kanuni ölçüler dahilinde protesto hakkını kullanabilmelidir.
Meclisi ve vekillerini maksimum verimle çalıştırmalıdır..
Eleştiriye açık olmalıdır.
Hamasetten uzak durmalı, mağdur edebiyatına sığınmamalı, laf değil politika üretmelidir.
Vatandaşlarımız İyi Partiyi iktidara taşıdıklarında nasıl bir ekonomik rota izleneceğini, tarım ve hayvancılıkta atılacak adımları, eğitim sistemini taşıyacakları seviyeleri, hak, hukuk ve adalet namına yapılacakları en baştan bilmelidir.
İYİ Parti kapalı kutu olduğu sürece kaybeder, şeffaf olduğu ölçüde de kazanır.
Bu Milletin “Değişim”e imza atmak için bilgi sahibi olması gerekir, yetki vereceklerine güvenmesi gerekir.
İyi Parti özgürlükçü olmalıdır, Milli olmalıdır, herkese eşit olmalıdır, tutarlı olmalıdır.
Görüşlerinin ardında durmalı, zikzaklardan kaçınmalı, verdiği sözleri takip etmelidir.
Büyük büyük harflerle “BEN BU ÜLKEDE ADALETİ TESİS EDECEĞİM. KANUNLAR KARŞISINDA HERKES EŞİT OLACAK” diye haykırmalıdır.
Türk Milleti’nin boş laflara karnı toktur.
İYİ Parti şayet ülkeyi yönetmeye talipse akıllı, akılcı ve samimi olmak zorundadır.
Benden söylemesi…