İYİ Parti 27. Dönem Manisa Milletvekili Tamer Akkal, partisinden istifasına gerekçe olarak İYİ Parti’nin CHP ile yaptığı işbirliğini ve HDP’nin üç büyük ilde aday çıkarmama kararını göstermişti.
İYİ Parti'den istifa eden Tamer Akkal, AK Parti'ye geçmişti.
Habererk yayın yönetmeni Neşe Egemen Akkal'la Ankara'da meclis odasında bir sohbet gerçekleştirdi.
Neşe EGEMEN: Merhaba Tamer Bey. Kıymetli Habererk okuyucularına öncelikle kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Tamer AKKAL: Merhabalar. Ben Tamer Akkal. 1974 Manisa doğumluyum. Evliyim, bir kız çocuğu babasıyım. Manisa’da uzun süredir ticaretle uğraşıyorum. Esnafım. Şuan da TBMM’de Manisa milletvekili olarak görevime devam etmekteyim.
Neşe EGEMEN: Politikayla ne kadar zamandır ilgileniyorsunuz?
Tamer AKKAL: Politika değil siyaset yapıyoruz. (Gülüyor) Politika Yunanca da iki yüzlü anlamına geliyor. Bu yüzden alçını çizerek politika değil siyaset yaptığımı belirtmek istiyorum.
Milliyetçi Hareket Partisini ilk resmi üyelik başvurumu 1999 da yaptım. Bunun öncesinde de gerek kalben gerek ideolojik olarak da Ülkücü çizgide idim. 2007 yılında il yöneticisi, 2009 yılında ilçe başkanlığı, 2012’de de İl Başkanlığı görevinde bulundum. Ve bütün görevlerime de atama usulü değil, kongre ile geldim. Yine Milliyetçi Hareket Partisinden 2014 yılında Belediye Başkanlığı Adaylığına başvurdum. Fakat aday yapılmadım. 2016 yılına kadarda Milliyetçi Hareket Partisine de üyeliğim devam etti. Akabinde de 1 Kasım sürecinden sonra muhalif yapının içerisinde yer aldım.
Neşe EGEMEN: Muhalif sürecin akabinde yeni bir partinin kurulması fikrine nasıl baktınız?
Tamer AKKAL: Öncelikle şunu ifade etmemde fayda var. Sn Devlet Bahçeli’nin yönetim anlayışına çokça zaman muhalif oldum. Hatta yapılan kongrelerde karşısındaki adayları destekledim. Yine yapılan bir kongrede İl Başkanı olarak Sn Müsavat Dervişoğlu’na destek verdim. Burada sonucu biliyordum ama bazen sonuç odaklı değil tavır odaklı hareket ederim. Sonrasında malum genel seçimler sonucuna MHP olarak HDP’nin gerisinde kalmak beni bir ülkücü olarak ziyadesiyle üzdü.
Yine Sn Meral Akşener’in şahsına yapılan iftira ve isnatlarda süreci tetikledi ve ben naçizane Tamer AKKAL olarak Sn AKŞENER’in yanında yer almaya karar verdim. MHP içerisinde ciddi bir mücadele verdik fakat sonuçsuz kalınca yeni parti söylemleri ortaya atıldı. Uzun toplantılar ve istişareler yapıldı.
Benim için şahsen esas olan ideolojidir, anlayıştır. Parti tabum yok. Bu sebepten ötürü yeni bir parti kurulması fikrine ben şahsım olarak destek verdim. Daha sonra istişareler sonucu parti kuruldu ve İYİ PARTİ süreci başlamış oldu.
Neşe EGEMEN: İYİ Parti’de ilk göreviniz neydi?
Tamer AKKAL: Kurucu İl başkanı olarak göreve başladım. Süreç hızlı işledi. Benim İl Başkanlığımın on beşinci gününde genel seçim kararı alındı. Bu yüzden ilçelerimizi çok hızlı bir şekilde yapılandırıp, seçime hazır hale getirdik. Yani kamuoyunun da bildiği üzere altı ay gibi kısa bir zamanda partiyi kurup seçime girdik. Ve bende bu seçimde Manisa milletvekili olarak meclise girdim.
Neşe EGEMEN: Başından beri içerisinde yer aldığınız İYİ Parti hangi temel değerler üzerine kuruldu?
Tamer AKKAL: İşte temel sorunda burada. Biz aslında ortak paydası vatan, millet, memleket olan herkesi kucaklayıp merkeze oturan bir yapı olmak niyetiyle kurulduk ama açık söylemek gerekirse bunu pek beceremedik. Kendimizi Cumhuriyet Halk Partisinin güdümünden kurtaramadık. Anlıyorum yeni partinin kurumsallaşması kolay bir süreç değil fakat İyi Parti her geçen gün bırakın kurumsallaşmayı git gide kontrolden çıkmaya başladı. Sürekli günü kurtaran söylemler geliştirdi.
Bunların dışında daha kuruluş aşamasından çok ciddi kan kaybettik. Partiyi kuran yüzde doksan Ülkücü Türk milliyetçileri olmasına rağmen daha yolun başında bir çok arkadaşımız küstürüldü. Kurucular kurulunda, İl Başkanlığında, Milletvekili sıralamalarında çok ciddi hatalar yapıldı. Tabi ben kendimi bunların dışında tutuyorum. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışıyla hiç hareket etmedim. Emektar arkadaşlarımızın tam kavşağı dönerken yarı yolda bırakılması şahsım adına bende bir motivasyon bozukluğu yaşatıp aidiyet duygularımı zedeledi.
Neşe EGEMEN: Peki bütün bu olumsuz düşüncelerinizi genel merkezle paylaştınız mı?
Tamer AKKAL: Elbet de paylaştım. Defaatle hem de. Fakat cevaplar o kadar havada kalıyordu ki…
Mesela en basitinden artık istifa kararı vermemdeki sebep; MHP’de istişare olmayışından şikayet edip burada on katı fazlasıyla karşılaşmaktı. Örneğin; ben Manisa Milletvekili olarak Manisa’da ki ilçelerin CHP ile paylaşıldığını sizler gibi TV ekranından öğrendim. Gerçekten bu çok rencide ediciydi.
Neşe EGEMEN: Peki bu karışıklığın ve kaosun oluşmasında genel başkan Sn Akşener’in göstermiş olduğu bir zafiyet bir eksiklik var mıydı sizce?
Tamer AKKAL: Evet, Sn Akşener tavır koyma konusunda bence kusurluydu. Özellikle muhalif süreçte Koray Bey’i değil de kendisini destekleyen bir çok insanı, Teşkilattan sorumlu Genel Başkan sıfatıyla Koray Bey’in vicdanına terk etti. Kontrolü ve bir genel başkan olarak dolayısıyla egemenliğini kaybetti. Eee tabi ki bu durumda ciddi sancılara gebe oldu, göreceksiniz önümüzde ki günlerde fazlasıyla olacakta. Problemleri ertelemek bir çözüm değildir. Bana göre bir genel başkan detaylarda olmasa bile genelde anlamda parti hakimiyetini korumalıdır. Aksi takdirde parti içerisinde parti gerçeğiyle yüz yüze kalır. Sanmayın ki benden sonra istifa olmayacak. Bunun arkası gelecek. Çünkü pek çok vekil ve yönetici arkadaşımız benzeri bu durumlardan şikayetçi.
Neşe EGEMEN: Peki artık gelelim istifanıza. Siz bu kararı tam olarak ne zaman ve net olarak niçin aldınız?
Tamer AKKAL: Bu fikir yaklaşık iki, iki buçuk aydır zihnimde dolaşıyor. Röportajımızın başından beri aslında pek çok sebep saydım fakat bunların yanı sıra kopma noktam yine Manisa ile ilgiliydi. Bundan yaklaşık bir buçuk, iki ay önce Sn Meral Akşener ile bu konuyu konuştuğumuzda, kendisi bana; rahat olmamı, benimle istişare etmeden bir sonuç açıklamayacağının güvencesini verdi. Bende aynı güvenceyi Manisa’da ki iyi partili arkadaşlarımıza verdim.
Fakat yukarıda da izah ettiğim gibi bende sizler gibi pay edilen ilçeleri Tv’den öğrendim.
Ne yazık ki Sn Akşener’in genel başkan yardımcılarına karşı masaya yumruğunu vuramama gibi bir temel problemi var. Herkese tamam demek hiç kimseyi memnun edememek gibi bir sonuç doğuruyor.
Neşe EGEMEN: Sanıyorum sizin ittifak konusunda bir rahatsızlığınız hep oldu?
Tamer AKKAL: Ben bu konuda tavrımı zaten hiç gizlemedim. En başta İyi Parti seçime girsin diye verilen on beş vekil için bu bir ittifak değil iş birliği denildi. Daha sonra bu Afyon Kurultayında gündeme gelince ben yine ittifak konusundaki fikirlerimi, niçin karşı çıktığımı net olarak izah ettim.
Daha sonra geldiğimiz bu süreçte, Millet İttifakında, Cumhuriyet Halk Partisinin kendi bölgemde Manisa’da HDP’ye kontejan verdiğini gözlemledim. Bu durum kuruluşunda bu yana yüzde doksan Ülkücü olan Manisa İyi Partide huzursuzluğa yol açtı. Ben de bu durumu gelip Koray Aydın’a izah ettim. Kendisi bana bazı yerlerde mecbur olduğumuzu, bunu görmezden gelmemi istediğini ifade etti. Açıkçası bu benim için büyük bir hezeyandı. Ben şahsen Manisa’da arkadaşlarımı HDP ile omuz omuza yürümeye ikna edemezdim.
Şimdi bana bir kısım cenah diyor ki; milletvekili seçilmende HDP’nin hiç katkısı yok mu?
Yok kardeşim. Benim milletvekili seçilmemde HDP’nin hiç katkısı yok. HDP benim seçim bölgemde kendi cenahında önemli bir isimleri aday gösterdi. HDP, Manisa’da bir önceki seçime göre de oylarını büyük oranda artırdı. HDP’nin bana nasıl bir katkısı olabilir Allah aşkına.
Düşünün bunların olduğu bir ortamda, büyükşehirde bariz HDP ile ittifak yapıldığı bir ortamda genel başkan Sn Meral Akşener çıkıp diyor ki; Biz Iğdır’da aday çıkarmayacağız, biz HDP’nin ekmeğine yağ sürmeyeceğiz. Bakın burada açık açık takiye vardır. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Yani sonuç olarak bilinçli ya da bilinçsiz, İttifak baştan sona mantık hatasıdır.
İşte bütün bu sebepleri topladığımda istifa etmem kaçınılmaz oldu.
Neşe EGEMEN: İstifa ederken Ak Partiye geçme fikri aklınızda var mıydı? Yoksa şayet daha sonra bu kararı niçin aldınız?
Tamer AKKAL: İstifa ederken AK Partiye geçme gibi bir fikrim yoktu. Yani Sn Meral Akşener’in iddia ettiği gibi hiç kimse elime bir kağıt tutuşturup istifa metnini uzatmadı. Kendi irademle on beş dakika içerisinde hazırladım. Akabinde istifa süreciyle birlikte üç partiden teklifler aldım.(MHP-CHP-AKP) Buradan da hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Benim istifa gerekçelerimden biri zaten CHP ile yapılan ittifaktı. Ayrıca CHP ile dünya görüşümde uyuşmuyor. Bu yüzden CHP ye geçme fikrine sıcak bakmadım. Muhalif süreçle birlikte MHP ile de ilişkilerim zedelendi. En başta bağımsız olarak devam etmek istesem de daha sonra seçim sisteminde ki gerçeği göz önünde bulundurarak bağımsız vekilliğin eylemsizlikle eş değer olduğu kanısına vardım. Manisa’nın muhafazakar sosyolojik yapısını da göz önünde bulundurdum hep.
Daha sonra Manisa Milletvekili Sn Murat BAYBATUR ve Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip ERDOĞAN’IN daveti üzerine de Ak Parti saflarına geçtim.
Neşe EGEMEN: Özellikle İYİ Partililer tarafından üçüncü kez parti değiştirmeniz eleştiri konusu oluyor. Bu eleştiriler için söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Tamer AKKAL: Öncelikle ilk taşı atanın masum olması lazım. İyi Partililer benim için böyle bir eleştiri yapmadan önce genel başkanları Sn Meral Akşener’in Doğru Yol Partisi ile başlayıp, AK Partinin kurulum aşamasında yer alıp daha sonra Milliyetçi Hareket Partisine geçip akabinde de İyi Parti’yi kurmuş olduğu gerçeğini unutmasınlar.. Kaldı ki röportajın başında da söylemiştim, benim için esas olan ideolojidir, benim ideolojim, fikrim, duruşum değişmedi. Hala Ülkücü, Türk Milliyetçisi kimliğimi muhafaza ediyorum. Bunu muhafaza ettiğim için her ne şartta olursa olsun HDP ile omuz omuza yürümeyi reddettim.
Neşe EGEMEN; Yine İyi Partililer tarafından istifa gerekçenizin altında ekonomik sebeplerin yattığını, tefecilerin eline düştüğünüzü, Ak Partiden yüklü miktarda para aldığınızı iddia edenler var, bu eleştirilere ne söyleyeceksiniz?
Tamer AKKAL: Bunu gündeme ilk getiren sözde genel başkan danışmanı olan tasmalı bir gazeteci. Kalemi de kendi gibi prangalı. Ay sonunda parasını almak için sahibinin söylediklerini yazmak zorunda. Bu yüzden açıkçası bu paralı memuru hiç ciddiye alamayacağım. Bunun dışında genel başkanlığı görevinde bulunan Koray Aydın’ın böyle bir iddiası var. Elinde somut belge, bilgi varsa çıksın kendisi kamuoyu önünde açıklasın. Aksi taktirde bunu söyleyen herkim olursa olsun müfteridir, alçaktır..
Parti içinde kurduğu komplolardan ötürü kendisinin bu aralar başı dertte. Gündemi değiştirmek için beni öne sürmesi de oldukça manidar.
Onun sunacak somut bir delili yok ama benim sunacak çok delilim var.
Beraber yargılandığı ortağıyla birlikte kimlerden ihaleler aldıklarını, Adana’da niçin İyi Parti Belediye Başkan Adayı çıkartmak istemediğini, Milletvekili sıralamalarını, Belediye Başkanı adaylıklarını kimlere ne karşılığında peşkeş çektiğini bana açıklatmak zorunda bırakmasınlar….
Neşe EGEMEN; Röportaj talebimizi kırmayıp bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
Tamer AKKAL: Bende sizin nezdiniz de Habererk ailesine teşekkür ediyorum.