Sayın Arıklı, Türkiye de yaşanan ekonomik krizin KKTC'yi daha fazla etkilediğine dair bazı iddialar var. Hükümete karşı Sendikaların ve Üreticilerin eylemleri var. Biz de aynı sıkıntıları yaşıyoruz ama biz de eylem falan yok. Nedir mesele?
Erhan Arıklı - Biz maalesef bu krizi Türkiye'den ithal ettik. Krizi ithal ederken gümrüklerimizde ona vergiler koyarak epeyce büyüttük. Buna bir de aç gözlü tüccarlarımızın doymak bilmez para kazanma hırsı eklenince sizde %14 olan enflasyon yahut fiyat farkı bizde %28 yani iki misli ortaya çıkıyor. Buna bir de bizim hükümetimizin tecrübesizliği eklenince piyasa darmadağın oluyor. İktidarda 4'lü koalisyon var. İçlerinde tek tecrübeli parti ve lider DP ve onun lideri Serdar Denktaş . Diğer arkadaşların hepsi iyi niyetli. Bir şeyler yapmak içi çırpınıyorlar. Ama kriz yönetme beceri ve tecrübeleri olmadığı için kriz her geçen gün büyüyor. Aslında bugünler bir muhalefet partisi olarak tam da bize uygun günler. Ama biz fırsatçı davranmak istemiyor Hükümete destek veriyoruz. Bir kaç gün önce Başbakan Tufan Erhürman' a mesaj atarak bu krizden çıkmak için atacağı her adıma destek olmaya hazır olduğumuzu ifade ettim.
Ne yapılabilir mesela?
Erhan Arıklı - Çok şey. İlk alınması gereken tedbir Anayasanın verdiği yetkiyi kullanarak Bakanlar Kurulunun "Olağanüstü Hal" etmesidir. Çünkü geçici de olsa alacağınız ekonomik tedbirler bazı kesimleri rahatsız edecektir. Tıpkı haycancıların ve sendikaların yaptığı gibi eylemlerle hayatı felç edeceklerdir.
İkincisi tasarrufu ve acı ilaçları en yukardan başlayarak herkese eşit şekilde içirmeniz gerekiyor. Halk bu acı ilacın tüm kesimler tarafından samimi olarak içildiğini görür ve inanırsa sizin alacağınız kararlara uyar. Ama siz bir kesimi tasarrufa zorlar öbür taraftan kendinize örtülü ödenek ayırırsanız kimse sizin samimiyetinize inanmaz ve "Niye sadece ben" der.
Üçüncü önemli tedbir ise belli bir süre Türkiye ile Kıbrıs arasında gümrükleri kaldırmak ve Turkiyeden ithalatı serbest bırakmaktır. Bu konuda gümrük gelirlerinde bir kayıp olursa bunu da Turkiyeden talep etmektir.
Bunların dışında yapılması gereken çok şey var. Bir çok alanda reform yapılması ve yapısal dönüşümün sağlanması gerekiyor.
Sizin elinizde yetki olsa bu krizden rahatça çıkacağınıza inanıyor musunuz?
Erhan Arıklı - Elbette. Kendimize inanıyor ve güveniyoruz. Bu yüzden seçimlerden önce milletvekili adaylarımızla noter huzurunda bir toplum sözleşmesi imzalamış ve şayet bu vaadlerimizi 3 yıl içinde yerine getiremezsek bırakın hükümetten milletvekilliğinden bile istifa edeceğimiz yönünde halka taahhütte bulunmuştuk. Biz başarılı olmayacağımız hiç bir hükümetin içinde olmayız.
Yani bundan Kıbrıs'ta ki hükümet senaryolarına dair bir mesaj çıkarabilir miyiz?
Erhan Arıklı - Kıbrıs'ta şu anda alternatif hükümet senaryolarının konuşulduğu doğrudur. Biz bu senaryoların bir parçası değiliz. Hafta içinde Ankara'da idim. Orada dost çevreleri ile yaptığım görüşmelerde bu Hükümete şans verilmesi gerektiğini, koalisyon liderlerinin çok iyi niyetli olduklarını, zamana ihtiyaçları olduğunu ve yeni bir hükümetin zaman kaybına neden olacağını anlattım.
Ama takip edebildiğimiz kadarı ile koalisyon ortaklarından birinin Milli Eğitim Bakanının aldığı bir takım kararlarla KKTC ile Türkiye'nin ilişkilerini torpillediğini söylemiştiniz.
Erhan Arıklı - TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit çok iyi bir insan. Tabanının ce sendikaların yoğun baskısı altında bazı kararlar almak zorunda kaldı. Bizim de muhalefetimiz sayesinde bu yanlış kararlardan dönme erdemini de gösterebildi . Ankara ile Lefkoşa arasında yaşanan randevu krizi onun Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini seçmeli ders haline getirmek istemesi ile başladı. O kararını geri aldığı için randevu krizi çözüldü. Sayın Başbakan gelip Ankara'da Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştü ve sıkıntıları anlattı.
Netice ne oldu. Kıbrıs'a sıcak para gidecek mi?
Erhan Arıklı - Benim bildiğim ne Sayın Başbakan sıcak para istedi Ankara'dan. Ne de Ankara hemen para gönderelim dedi. Ziyaretten çıkan tek somut netice muhatabın belirlenmesi oldu. Çünkü Türkiye'de meydana gelen sistem değişikliği yüzünden Kıbrıs'tan Sorumlu Devlet Bakanlığı kaldırılmıştı. Lefkoşa Ankara'da muhatap bulamıyordu. Şimdi bulundu. Sayın Başbakan artık Başkan Yardımcısı ile muhatap olacak.
Sayın Başkan Türkiye'de çok farklı konuşuyor ve adeta Hükümeti korumaya almış gözüküyorsunuz. Oysa daha geçen hafta Hükümeti eleştirerek "Hangi yüzle Ankara'ya gideceksiniz" demiştiniz.
Erhan Arıklı - Biz Kıbrıs'ta sorumlu muhalefet yapıyoruz. Hükümetin atması gereken bir çok adım vardı, atmadılar. Türkiye ile imzalanan ekonomik protokolün hiç bir maddesini uygulamadılar. Bu yüzden reformların karşılığında Türkiye'nin ayırmış olduğu kredi ve hibeleri kullanamadılar. Halkta büyük bir hayal kırıklığı yarattılar. Tüm bunlar doğru. Bu yüzden verdiğiniz sözleri yerine getirmeden hangi yüzle Ankara'ya gittiklerini sorarak bir gerçeği hatırlattım. Ekim ayında Meclis açılacak. Belki yapmadıklarını bu dönemde yaparlar, biz de destek oluruz diye Hükümeti eleştiriyor ve biraz da cesaret veriyoruz. Bu Hükümetin biraz daha kredisi var. İnşallah iyi kullanırlar.
Teşekkür ederiz Sayın Başkan
Erhan Arıklı - Ben teşekkür ederim.