İştahsızlığın çocuklarda sık görülen bir semptom olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Rıza İnanç, “Öğün aralarında verilen meyve suları, süt gibi gıdalar çocuğun çabuk doymasına ve öğün atlamalarına neden olur. Abur cubur, asitli içecekler ve paketlenmiş ürünlerden uzak durulmalıdır. Son zamanlarda bu ürünlerin tüketimi, çocuklar arasında artış göstermiştir. Kreş ve anaokulu yetkilileri bu konuda duyarlı olmalıdır” dedi.
İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Rıza İnanç, çocuklarda iştahsızlık hakkında açıklamalarda bulundu. İştahsızlığın çocuklarda sık görülen bir semptom olduğunun altını çizen Uzm. Dr. İnanç, “Günlük yiyecek alım miktarında azalma olarak tarif edilebilir. İştahsız çocuk ağızdan beslenmeye karşı direnç gösterir, büyüme ve gelişesi olumsuz etkilenir” diye konuştu.
ORGANİK VE ORGANİK OLMAYAN İŞTAHSIZLIK SEBEPLERİ
Çocuklarda iştahsızlık sebeplerinin ikiye ayrıldığını belirten Uzm. Dr. İnanç, organik iştahsızlık sebeplerini şöyle sıraladı:
“Prematüre doğum, besin alerjisi, metabolik hastalıklar, inflamatuvar hastalılar, gastroözofageal reflü,vitamin ve mineral eksikliği, anemi, yarık damak ve yarık dudak, kabızlık, karın ağrısı,MSS hastalıkları, makroglossi (dil büyüklüğü), malabsorbsiton sendromları özellikle çölyak hastalıkları, kardiyak ve solunumsal problemler, malin hastalıklar.”
Uzm. Dr. İnanç, organik olmayan iştahsızlık sebeplerini ise şu şekilde sıraladı:
“Çocuğun yemek vermeye zorlanması, baskıcı tavır uygulanması. Çocuğun başkaları tarafından beslenmesi (dadı, yakın akrabalar). Çocuğun fiziksel aktivitesinin az olması. Beslenme sırasında TV, tablet ve video seyredilmesi. Abur cubur ve diğer sağlığa zararlı yiyeceklerin tüketilmesi. Çocuğun yanında sürekli iştahsızlığından bahsedilmesi. Besin seçici çocuklar (genelde aile fertlerinde besin seçici birini örnek alırlar). Bebeklerde iştah kaybı genelde sütten ek gıdaya geçiş sırasında olur, yani kıvam ve tada alışmalara zorlanırlar. Tüm bu faktörler çocuklarda davranış temelli iştahsızlığa sebep olur.”
DOYDUYSA BİRKAÇ LOKMA DAHA VERMEYİN
Çocuklarda iştahsızlık konusunda ailenin ve çevresel faktörlerin etkilerinden bahseden Uzm. Dr. İnanç, “Çocuk kreşe ne kadar erken verilirse, zararlı besinlerle o kadar erken tanışır. Beslenmeye teşvik anlamında ödül verme veya cezalandırma yönelmelerin kullanılması, annenin çocuğu beslenmeye zorlaması, öğün saatlerinden önce meyve, kraker vb. gibi atıştırmaların verilmesi, bir beslenme düzenin olmaması çocuklarda iştahsızlığa yol açabilir. Çocuğa beslenme ile ilgili son derece kesin sınırlar çizen ebeveynin sigara ve hazır gıda gibi zararlı alışkanlıkları olması da ailesel faktörlerden kaynaklı sorunlardandır. Baskıcı bir yaklaşımla çocuğu acıktığında değil, ailenin belirlediği saate beslenmeye zorlamak, doyduğu halde birkaç lokma da fazla yedirmek yapılan yanlışlardandır. Blender bebek, anneler daha rahat yutmaları için ek gıdaları blender yapmaları” dedi.
ARKASINDA DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ YATABİLİR
İştahsız bir çocuğun teşhis ve tedavi yollarına değinen Uzm. Dr. İnanç, “Tam bir fizik muayene yapılmalıdır. Kliniğe göre laboratuvar tetkikleri bize teşhis koymada yardımcı olur. İştahsız çocukta büyüme ve gelişme geriliği varsa, mutlakta altında yatan organik bir sebebin olup olmadığını araştırılmalıdır. İştahsız çocuğun gelişim kartının incelenmesi, bize iştahsızlığın derecesi hakkında ön bilgi verir. Beslenme sorunları bebeğin hem fiziksel hem zihinsel gelişimini etkileyeceği için en hızlı şekilde fark edip tedavi edilmelidir. Yeni doğan döneminde bebeğin gelişim için kilo kontrolü, aylık ya da gerekirse her hafta takip edilmeli. Demir eksikliği anemisi, çocuklarda sık görülen beslenme anemisi olup ve ilk bulgulardan biri iştahsızlıktır. İştahsız çocuğun klinik takip ve değerlenmesinde gerileme durumunda beslenme gözden geçirilip gerekirse çocuk gastroenteroloji uzmanının görüşü alınır” şeklinde konuştu.
ISRARCI VE BASKICI TAVIR SERGİLENMEMELİ
Aile bireylerinin beslenme sırasında beslenmeyi etkileyecek davranışlarda bulunmaması gerektiğini ve kendilerinin de yiyeceklerde seçici davranmamasının önemine değinen Uzm. Dr. İnanç, şu bilgileri paylaştı:
“Çocuklar söylenenlerden ziyade gözlemledikleri tutum ve davranışları benimser. Masaya hep beraber oturulmalı ve birlikte kalkılmalı, ısrarcı ve baskıcı tavır sergilenmemelidir. Öğün aralarında verilen paketlenmiş meyve suları, süt gibi gıdalar çocuğun çabuk doymasına ve öğün atlamalarına neden olur. Abur cubur, asitli içecekler ve paketlenmiş ürünlerden uzak durulmalıdır. Son zamanlarda bu ürünlerin tüketimi çocuklar arasında artış göstermiştir. Kreş ve anaokulu yetkilileri de bu konuda duyarlı olmalıdır. Yemek sırasında televizyon izlemek, oyun oynamak gibi dikkat dağıtıcı davranışlardan da uzak durulmalıdır. Vitamin ve mineral eksikliği olmayan çocuklara gereksiz vitamin verilmemelidir.”
BESLENME EĞLENCELİ HALE GETİRİLMELİ
Çocuğun beslenmesinin kalabalık ve diğer çocuklarla birlikte yapılmasının olumlu etkileri olabileceğini dile getiren Uzm. Dr. İnanç, “Çocuğun tabağı ilgi çekecek şekilde süslenmeli ve kendisinin seçim yapmasına izin verilmelidir. Çocuğun bakımını ve beslenmesini üstlenen kişilere eğitim verilmeli, yanlış beslenme uygun şekilde anlatılmalıdır. Beslenme eğlenceli hale getirilmeli, şakalar ve oyunlar yapılarak çocuğun yemek yemesi zevkli hale getirilmelidir. Çocuğunuz için yaptığınız yemekleri dikkat çekici sunumlarla süsleyin. Örneğin, salatalık ve havuçtan göz, kaş oluşturabilirsiniz. Her çocuğun kendine özgü damak tadı vardır. Çocuklar arasında kıyaslama yapmak rahatsız edici olur. Çocuğun kararlarına saygılı olunmalı, sevmediği gıdalarla sevdiği gıdalar karıştırıp tatlandırılarak sunulmalıdır. İştahsız çocuğun tedavisinde esas görev anne babalarda olup sabırlı davranılmalıdır” dedi.