2012-2015 yıllarında yaşanan Çözüm rezaletinden sonra bazılarının aklının başına gelmesi gerekirdi. Ama gelmemiş, her seçim döneminde olduğu gibi bu seçim döneminde de yeni bir çözüm sürecini damıtmaya çalışıyorlar. Sanıyorlar ki bu şekilde hareket edince PKK terörü duracak.
Bu mantık şu kabulden yola çıkıyor; PKK terörünün nedeni bazı yasaklar veya kısıtlardır, bunlar kaldırılırsa her şey sütliman olacak. Bu mantık doğru olsaydı Çözüm sürecinde yapılan onca düzenlemeden sonra terörün durması icap ederdi. Aksine terör daha da tırmandı.
Belki, yüz defa yazdım; milliyetçilik bir devlet talebidir. PKK ve etnik ayrılıkçılık bizden demokrasi istemiyor,bizden toprak istiyor. Bunu yaparken kimi bahanelere veya hukuk ihlaline sığınması sadece taleplerini meşrulaştırmak içindir. Türkiye, dünyanın en demokratik ülkesi olsaydı bile ayrılıkçı hareket yine olacak ama belki gençleri bu kadar seferber edemeyecek, örgüte dahil edemeyecekti. Gelişmiş bir demokrasi, örgütün taraftar sayısını azaltır ama etnik milliyetçiliği büsbütün yok etmez.
Kaldı ki bugün Türkiye düne göre çok farklı bir noktada. Çözüm sürecinde siyasi iktidar hiçbir şey almadan elindeki malzemelerin tamamını tüketti.Kürtçe siyasi propaganda,sınırsız Kürtçe yayın,mahkemelerde Kürtçe savunma imkanı,özel okullarda Kürtçe eğitim gibi düzenlemeler bu dönemde yapıldı. Peki karşılığı ne oldu? Şehirlerin,metropollerin silahla doldurulması,mahallelerin köstebek yuvasına çevrilmesi… Örgüt teşekkür ederiz, istediğimiz her şeyi aldık, biz silah bırakıyoruz mu dedi?
Terör örgütü şimdiye kadar talep listesinde bulunan iki şeyi elde edemedi, birincisi, resmi okullarda Kürtçe eğitim, ikincisi, ileride bağımsız olabilmek için geniş bir özerklik. Şimdi yeni bir açılımdan bahsedenler örgüte ne verecekler? Ayrı bir devletin son basamağı olan özerklik mi?
Özel okullarda Türkçe dışında bir dille eğitim verilmesi de yanlıştır. Dil parçalanması bir milletin parçalanmasıdır. Diliniz bir ise millet olabilirsiniz. Birbirinin dilini konuşmayan, anlamayan topluluklar ulus olamaz. Özel okullarda Kürtçe eğitime kapı aralanması, aslında resmi okullar için de bir alıştırmadır. Gelen tepkiler özel okullarla yumuşatılacak sonra da bak bir şey olmuyor diyerek resmi okullarda da aynısı yapılacaktır.
Kanada,İspanya gibi ülkeler dünyanın en demokratik ülkeleri. Bu ülkeler,ana dilde eğitim dahil her imkanı ayrılıkçı gruplara vermiştir. Bu,düzenlemeler ayrılma taleplerinin önüne geçmiş midir,hayır! İspanya 17 özerk bölgeye ayrılmıştır. Bu,Katalan ayrılıkçılığını kesmiş midir,hayır! Daha birkaç ay önce bağımsızlık referandumu yaparak İspanya’dan ayrılmak istemediler mi? Farklı dillerle eğitim, farklılıkları derinleştirmekten başka işe yaramamıştır. Kuzey Irak, ayrı bir devlet gibi. Eğitimi,ekonomisi hatta ordusu ile tek belirleyici kendisi. Bu Barzani’ye yetti mi,hayır, geçen aylarda bağımsızlık referandumuna giderek esas amaçlarının ne olduğunu gösterdiler.
Daha hala çözüm,mözüm süreçleri ile PKK ve ayrılıkçı terörün önüne geçeceğini sanan varsa şu kırk yıllık dönemde hiçbir şey öğrenememiş demektir. Bu tip politikalar teröristleri cesaretlendirmekten, onunla mücadele edenlerin moral motivasyonlarını bozmaktan başka işe yaramaz. Yeni bir çözüm, PKK’nın önünde kalan birkaç engeli de kaldırmaya hizmet eder. Hep söylüyorum, hiçbir örgüt bu ülkeyi bölemez, ama politikacıların hataları, yanlışları paramparça eder. Siyasetçiler artık bu konuyu istismar etmekten vaz geçmeli, bu Güneydoğu’daki vatandaşlarımızın kazanılması değil, emin olun kaybedilmesidir.