Metropol'ün yaptığı son araştırmada muhtemel bir lider değişikliğinde MHP'nin oyu yüzde 22 görünüyor. Bu rakam, lider belirsiz iken yapılan bir araştırma. Tek tek lider adaylarını merkez alan bir araştırmada bu rakamın çok daha yukarılara çıkacağını tahmin ediyorum.
Türkiye uzun zamandır bir tek parti iktidarı tarafından yönetiliyor. Bir partinin art arda girdiği bütün seçimleri kazanması elbette büyük başarıdır.Fakat bu başarıda muhalefetin de büyük payı var. Muhalefet hiç bir zaman ülkeyi yönetmeye hazır olduğuna dair bir görüntü ortaya koymadı. Bunun da çeşitli sebepleri var;en başta toplumu sürükleyebilecek yeteneğe sahip bir muhalefet lideri yok.Erdoğan'ın baskın kişiliği karşısında çoğu ilk okul talebesi gibi kalıyor.
Erdoğan parti kurduğunda arkasında iyice cilalanıp, parlatılmış bir Belediye Başkanlığı vardı.Muhalefet liderlerinin arkasında bir başarı hikayesi yok. Bahçeli akranları içinde hiç bir zaman öne çıkan parlak bir şahsiyet olamadı. Vasatın altındaki hitabet biçimi,plan fikrine yabancılığı,partiyi elinde tutmayı iktidara tercih eden siyaset anlayışıyla eşi görülmemiş bir başarısızlığın faili oldu.En kötüsü devraldığı gençlik hareketini adım adım bitirmesi,Ülkücülüğü bir parti taraftarlığına indirgemesidir. Manevi yanı olmayan hiç bir hareket gençliği kuşatamaz.Bahçeli ülkücülüğün manevi cephesini yok etti. 1999 seçimlerinde MHP'nin yakaladığı tarihi fırsatı, Apo'yu idam sehpasından indirip, başörtüsü zulmüne kayıtsız kalarak heder etti. Onun için bugün Bahçeli denildiğinde akıllara ANASOL-M iktidarının utanç verici icraatları geliyor.
Kılıçdaroğlu'nun da topluma referans göstereceği bir başarı hikayesi yok. Allah var, partisini bir puan ileri götürmek için olağanüstü çaba harcıyor,koşuyor,terliyor ama Türkiye'de solun oy potansiyeli belli. CHP sağdan bir miktar oy almadıkça tek başına iktidar yolu ilelebet kapalı. En çok sağdaki bir partiyle koalisyon kurabilir. 1974'ten sonra hiç bir sol lider Ecevit'in yüzde 42'lik oy rekorunu kıramadı.Bundan sonra da kırması muhal görünüyor.
Belli bir oy bandına saplanıp kalan ve bir imaja mahkum olan partiler için değişim şarttır. MHP sadece bir parti değil, aynı zamanda yeni bir medeniyet mayalayıcısı olma iddiası taşıyor. Büyük iddialar büyük adamlarla hedefe götürülür. Toplumun vicdanında mahkum ettiği insanlarla yeni bir medeniyet enerjisi oluşturabilmek, toplumun uykuda olan yeteneklerini uyandırabilmek mümkün değildir. Toplumla lider arasındaki ilişki güven ve sadakate dayanır,Bahçeli o şansını yıllar önce kaybetti.
Bahçeli kaybetti ama MHP için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Toplumun büyük bir kesimi için MHP hala ülke ve millet bütünlüğünün bir sigortası.Ülke bölünmez, çünkü MHP var tekerlemesi bu engin güvenin bir neticesidir. Bugün MHP'nin itibarı onu yönetenlerin kat kat ilerisindedir. Bir partide, liderin itibarının partisinin gerisine düşmesi demek,partisinin önünü tıkaması demektir. Bu durumda o tıkanıklığın kaldırılması şarttır.
Muhalefet yoktu,AKP hep kazandı. Bugün her politikası iflas eden,Türkiye'yi sığınmacılarla dolduran,şehirlerin teröristlerle dolmasına göz yuman,İmralı'yı ikinci iktidar merkezi haline getiren bir parti var karşımızda. Yeni bir kadro,toplumda karşılığı olan bir lider ve armudun sapı,üzümün çöpü demeden bütün Türkiye'yi kucaklayan bir vizyonla pekala bütün dengeler değişebilir. Nitekim, daha MHP'deki değişimin gölgesi bile görünmeden anketler çıtayı yüzde 22 lere çıkardılar.Benim gözlemlerim ise bu rakamın yüzde otuzlar civarında olduğudur. Bu bir temenni veya abartı değil,MHP yıllarca bilinçli olarak küçültüldü.Tıkaçlarından kurtulduğu gün bütün tahminleri aşacak bir sıçrama sürpriz olmayacaktır.
Havuz medyasının paniği bu gerçeği göstermeye yetmiyor mu? iktidarın ellerinden kayıp gideceğini görünce hep birlikte paralel ipine sarıldılar.Bu abuk sabuk iftiralara cevap vermeye bile gerek yok.Paralel kendi pisliklerini örtmek için kullandıkları bir aractır. Bütün mesele MHP tabanının iktidar isteyip,istemediğidir. İstiyorsa bunun yolu bellidir,AKP'ye payanda olanları kırıp dökmeden yönetimden almak,yeni bir kadro ve hayecanla iktidar yürüyüşüne çıkmak.