Sinan Oğan, Zafer Partisi bayrağı altında girdiği cumhurbaşkanlığı adaylığı imza toplama sürecinde 100.000 imzayı geçerek, Zafer Partisi öncülüğündeki ATA İttifakının adayı olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmaya hak kazandı.
Türk milliyetçileri, Türkiye'de 1938'den beri iktidar olmak, hatta iktidara aday bile olamamıştır. Kendi içinden bir cumhurbaşkanı adaylığı üretememişti. Bu durum, aksiyoner Türk milliyetçilerinin tarihine baktığımızda bir tezat teşkil etmektedir.
Günümüz Türkiye’sinde siyaset arenasında, emperyalizm tahterevalli siyaseti izlemek istiyoruz. Aslında emperyalistlerin Türkiye'de 1950'den beri uyguladıkları sistem budur: iki partili sistem. Hangisi kazanırsa kazansın, emperyalizm kazanıyor. Bugünkü Türkiye'de durum aynıdır. AK Parti, Türkiye'de ABD'nin kurduğu bir partidir. Millet ittifakı denilen ittifakın başat aktörü AK Parti'dir. AK Parti başkanı, büyük Orta Doğu projesinin eş başkanı olduğunu TV'lerde defalarca açıklamıştır. AK Parti başkanı, daha başbakan olmadan önce Yahudi Üstün Hizmet Madalyası'nı almış ve hala da iade etmemiştir. AK Parti, PKK'yla adına açılım dediği ihanet projesini Türkiye'de uygulamaya koymuş ve PKK'lılarla anayasa değişikliği anlaşması yapmıştır. AK Parti kuruluş süreci, kuranlar tarafından ve şahitler tarafından kurulduktan on yıl sonra ifşa edilmiş ve ifşacılar, AK Partinin ABD kuruluşu olduğunu birer birer anlatmışlardı. Bu anlatımlar açık kaynaklarda hala bulunabiliyor.
Ak Parti yancıları için çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Yancıdırlar, bazıları bugünlük makam, bazıları ise siyasi gelecek için bugünden güç devşirme, bazılarını da paraya mala tapma olarak izah edebiliriz. Buradan anladığımız Cumhur İttifakı denilen ittifak, pragmatist menfaatçi ve işbirlikçidir. Millet İttifakı, emperyalizmin Türkiye'de siyaset masasını dengelemek için kurduğu bir ittifaktır. Kuruluşu kesinlikle dışarda örgütlenmiş uygulama alanına konmuştur. ABD başkanı, başkan yardımcısı iken bugünkü millet ittifakının kuracaklarını ve Türkiye'deki siyasete dengeye getireceklerini açıklamıştı. Bugün uygulanan budur.
CHP, Türkiye'nin kurucu partisidir. Vatansever, helal süt emmiş Türk milletinin çocuklarının kurduğu CHP, 2010'dan sonra eksen değiştirmiş, içindeki Atatürkçüleri tasfiye etmiş, CHP üst yönetim kademesine hep karanlık ilişkileri olan, milletin değerlerinden uzak ve Türk milletinin düşmanı insanları getirmiştir. En bariz örneği İstanbul il başkanı "Ben Mustafa Kemal'in askeriyim" diyememektedir. CHP'nin ortaklarına gelince, en ciddi ortağı HDP'dir. HDP, terör örgütü PKK'nın legal olan siyasi koludur. 1978 yılında MİT içindeki Amerikancı kanat tarafından kurulduğu iddia edilen PKK'nın günümüzdeki Millet İttifakının ortağıdır. HDPKK'yı anlatmaya gerek yok. Tam bir ihanet teşkilatıdır.
İYİ Parti, Türk milliyetçileri tarafından kurulmuş, Türk milliyetçilerini kurucu olarak kullanmış fakat büyük bir oranda Türk milliyetçilerini tasfiye etmiş bir partidir. İYİ Parti'nin üst yönetiminde mutlak bir dış etki olduğu düşünülmektedir ve bu nedenle İYİ Parti'nin üst yönetimi ile seçmeni arasında tam bir tezat vardır. İYİ Parti'nin üst yönetimi ne kadar dış bağımlıysa, İYİ Parti'nin tabanı o kadar milliyetçi, Atatürkçü ve bağımsızlıkçıdır. Deva ve Gelecek Partilerini saymaya bile gerek yok. Birine tam olarak siyasi piyasada kraliçenin partisi adını takıyorlar.
Millet İttifakı, dış etki ile kurulmuş Cumhur İttifakından farkı olmayan iktidara gelirse, davranışların ve politikaların değişmeyeceği, sadece kişilerin değişeceği bir düzen için çalışan bir siyasi güruhtur. Türk milleti, bu iki kötü seçenek arasında sıkıştırılmak isteniyor.
Bu durumu her akşam izlediğimiz televizyon programlarında görmekteyiz. Ata İttifakı diye bir siyasi ittifak oluşturulmuş ve bir cumhurbaşkanı adayı var.