Evvelden beri bir prensibim var, seçim dönemlerinde içimizden bu işe en ehil olanları desteklerim.
Bu seçimde prensiplerimi değiştirmedim. Mecliste olmasını istediğim birçok arkadaşım var. Arkadaşım olduklarından değil, meclise seviye getireceklerinden, bu milletin hukukunu hakkıyla koruyacaklarına inandığımdan.
Bakınız bu seçimin kilit partisi bölücü partiler oldu. Biri Hizbullah kalıntısı, öteki PKK uzantısı. Bunların mecliste neler yapacaklarını anlamak için kahin olmaya gerek yok. Özerklik diyecekler, eyalet diyecekler, ülkenin vidalarını gevşetmeye çalışacaklar.
Onun için milliyetçiler mecliste güçlü olmalı. Onları durduracak hem güçlü bir kadroya hem de konuya hakim milletvekillerine ihtiyaç var.
İçimizde öyleleri var mı? Var! Onlardan biri Av. Dr. İrfan Sönmez. Onu hepiniz tanıyorsunuz. Taş medreseli, yerli, milli ve bilgili. İçimizde bölücülük meselesini çalışan en yetkin isimlerden. Meclise girebilirse hem İYİ Parti'ye çok katkısı olur, hem Elazığ'a.
Sönmez'in yayınlanmış dört kitabı var. Son kitabı "Kayıp Barış" birkaç hafta önce çıktı. Kitabın kapağını kapattığınız zaman bu hükümetin niçin gitmesi gerektiğini, başkanlık sisteminden niçin vazgeçilmesi gerektiğini anlıyoruz.
Bizim camianın çoğu ana dilde eğitimin, eşit vatandaşlığın, self-determinasyonun ne olduğunu, ve ulus devletin gerekliliğini onun kitaplarında okudu. Ciddi bir kamuoyu bu sayede oluştu. Elbette başka yazan arkadaşlarımız da var. Hepsi değerli çalışmalar, ancak Sönmez bu işi kendine dert edinmiş. Ülkenin bütünlüğünü koruması için çırpınıp duruyor.
Sönmez, bu seçim Elazığ'dan aday. Birkaç defa Elazığ'a gittim. Onun ne kadar sevildiğine, tanındığına bizzat tanık oldum. Ahlakı, köşeli kişiliği, sözünün adamı olması ile Elazığ'da haklı bir yer edinmiş. Ben Elazığ'ın onu değerini bileceğine onu meclise göndereceğine inanıyorum.
Her seçimde ortaya seçim partilileri çıkar. Bunlar partili değildirler. Kendilerini dünyanın merkezi sanırlar.
Bir aylığına en keskin partili olurlar. Diş macunu mu pijamamı alır gider, seçilirim diye düşünürler.
Partiyi tanımazlar, tabanı bilmezler, bazıları onların yalanlarının büyüsüne kapılır, oy verir, sonra da hayal kırıklığına uğrar.
Seçilmezlerse, partiyi de kendilerine destek olanları da unuturlar.
Seçilirlerse, partiyi ve tabanı tanımadıkları için kimseyi muhatap almazlar. Seçenler hayal kırıklığına uğrar ama iş işten geçmiştir.
Onun için her zaman yerli, şehirli adaydan yanayım. Sönmez hep Elazığ'da oldu, Elazığ'ı sevdi, orada yaşadı, yaşıyor. Büyük şehirlere gitse, bugün bulunduğu konumun çok üstünde bir yerde olurdu. Elazığ sevgisi birçok şeyi feda etmesine neden oldu.
Dolayısıyla, şehri ve insanlarını avucunun içi gibi biliyor.
Umarım Elazığ, kazip şöhretlere, şişirilmiş balonlara rağbet etmez ve Sönmez gibi bir değeri meclise gönderir.
Adaylığı kesinleşince, nerede bir arkadaşımız var, kalemim ve vücudumla orada olacağım.
İlk durağım inşallah Elazığ olacak.