Sosyal medyada çokça paylaşılan bir vaazında Cübbeli Ahmet İngilizcenin Müslüman için ne kadar gereksiz olduğunu kendine has üslubuyla anlatıyor.
Havar yu-Nevar yu... “Ne yapacağım İngilizceyi kabirde geçmez, mezarda geçmez mahşerde geçmez. Sen meleklere men rabbüke diyecek onu mu diyeceksin? Yazık ya…”
Dünyadan bir haber bu adamlar nerelerde nasıl yetişmiş hayret ediyorum.
İdeolojiniz, hayat felsefeniz, dünyaya bakış açınız ne olursa olsun bir gerçekliğin hakkını vermek gerek. İngilizce dünyada en çok konuşulan ve internet kullanımının en yaygın dili. İnternetten veri aktarımının %70’i, bilgisayar ortamında saklanan verilerin ise %80’i İngilizcedir. Aynı zamanda küresel ekonomi, ticaret ve bilimin dilidir.
Millet olarak sanayileşme devriminin ilk adımı olan buharlı makinelerin icadından itibaren elektrik, elektronik-bilgi teknolojisi aşamalarını hep uzaktan takip ettik. Şimdilerde adı tam konulamamış sanayi devriminin dördüncü evresine girdik (Nano teknoloji, yüksek bio teknoloji, akıllı robotlar, siber fizik yani; İnternet üzerinden veri erişim ve veri işleme hizmetleri yoluyla fiziksel dünya ile sanal dünyayı birleştiren sistemler dönemi)
Sınırların ortadan kalktığı, bir düğmeyle paranın kıtalar ötesine aktığı dünyanın küresel köy haline geldiği çağımızda bilim, sanat ve teknolojide maalesef İngilizce tartışmasız ortak dünya dili haline gelmiştir. Yenilikleri takip etmek, dünyayla yarışmak, mesleğini hakkıyla yapmak isteyen başta tıp, mühendislik, ekonomi, bilgi teknolojileri olmak üzere bu memleketin itici motoru olacak insanlarımızın İngilizce bilmekten başka şansı kalmamıştır.
İngilizce Cübbelinin yaptığı gibi Malta'ya yapılacak turistlik geziler için gerekli değildir. El işaretiyle de olsa garsonlarla anlaşabilir, tercüman tutabilirsiniz.
İngilizce modern dünyadan kopmamak, rekabet edebilmek yüksek getirisi olan üretimler yapmak için gereklidir.
Örneklerle açıklayalım;
Bir zamanların NATO ve Varşova paktı arasında sıkışmış geçmişin orman ürünleri sanayisinden başka dişe dokunur üretimi olmayan zavallı Finlandiya’sı özellikle tele-komünikasyon ve bilgisayar iletişim- yazılım teknolojileri konusunda yaptığı atılımlarla Nokia ve Sonera gibi önder şirketler geliştirdi. 2003 yılında rekabet sıralamasında dünya birinciliğine ulaştı. Bunu eğitime ve yabancı dil öğrenimine yaptığı muazzam yatırımlar sonucu mükemmel İngilizce bilen dünyaya açık kalifiye insan gücü sayesinde yaptı.
Kendine has kapitalist-sosyalist karışımı (orta yol) ekonomik düzeni olan İsveç eğitimde üst düzey, gelişmiş İngilizceyi yaygın hale getirerek Electrolux, ABB, Astra, Tetrapak, IKEA, Saab, Volvo, Scania ve Ericsson gibi birçok küresel devin doğum yeri haline gelmiştir. Hindistan ve İngilizlerden nefret eden bir zamanların fakir tarım ülkesi İrlanda'nın çağrı merkezi ve sınır ötesi iş yapma merkezi olmasında İngilizcenin önemli etkisi olmuştur. Filipinlilerin Amerikan aksanlı akıcı İngilizceleri, nitelikli sağlık uzmanları ve bilgisayar programcıları bu ülke için bir avantaj oluşturmaktadır. ABD'de çekilen MR ve BT'leri 3.ncü dünya ülkelerinin kalifiye yabancı dil bilen doktorları oldukları ülkeden bilgisayar üzerinden değerlendirmektedir. Hindistan, Filipinler gibi yoksul ülkeler için tek umut, dünyanın diğer yörelerinden yatırım çekebilecek nitelikli insan kaynaklarına sahip olmaktır. Bugün eğitimli ve motive edilmiş bir iş gücüne sahip olmak gelişmiş ülkelerden yatırım almanın ön koşulu ve maden kaynaklarına sahip olmaktan daha önemlidir. Az sayıda iyi eğitimli programcı tarafından ortaya çıkartılan akıllı telefonumuzda küçük bir logo gibi görünen iletişim platformu WhatsApp uygulamasının piyasa değeri gururumuz dev THY'nin 5 katıdır.
Cemaat ve tarikatların dini eğitim süreçleri hakkında her ne kadar dilimin ucuna kadar gelmiş olsa bile burada bir şey söylemeyeceğim. Konuyu şimdilik yetkililere havale etmeninde bir yararı yok. Zira bu insanları oy deposu olarak görüyorlar. Konuyu tamamen sizlerin anlayış ve idrakine bırakıyorum. Lakin yaşadığımız çağdan ve dünyadaki gelişmelerden bu kadar uzak böylesi insanların tamamen bi haber oldukları bir sürü konuda fetvalar vermesi, açıklamalarda bulunması, kamuoyunu etkilemesi kesinlikle kabul edilemez