Farkında mısınız?
Geçenlerde Osman Kaçmaz beyle bir tartışma yaşadım o tartışmanın altında bana hakaretleri görmüş olmalısınız!
Ahmet Yenilmez haberinin altındaki hakaret ve küfürleri görenleriniz olmuştur!
Muhsin Yazıcı oğlu na, Başbuğ Türkeş e,Devlet Bahçeli ye ve birçok ağabey ve kanaat önderimize hoşumuza gitmeyen bir şey olduğunda hakaretlerin bini bir para oldukça cesur ve hadsiziz değimli?
Ama aynı şey Camia dışında ya da etrafımızda isimlerini yazmayacağım mafyacılarla ilgili olduğunda eleştirenler dâhil nazik, naif ve oldukça seçilmiş kelimelerle yazıp çiziyoruz! Bu neye delalet eder?
Ben yazmadan edemeyeceğim;
1-Korkaklığa
2-Menfaatçiliğe
Korkaklıklara ve menfaatçiliğe kılıf ise bazen Şefkat Çetin, bazen Sn. Bahçeli bazen başka örnekler malzeme edilmesine artık ne vicdanım ne midem müsaade etmiyor! Ulan kaç tane canımız var? Kaç kere öleceğiz? Ya da ölmeyecek miyiz?
İsmi bir ton zannettiğimiz, aslında yirmi kilo etmeyen insanlara ağabey, başkan diyen dillerimiz lal olaydı da biz bunları yaşamasaydık! Bizi mekânlarına galoşla sokanlar başkalarına kırmızı halı serdiler, bize dillerinin ucuyla hoş geldin diyenler başkalarını esas duruş karşıladılar! Yazıklar olsun, hakkımız varsa haram olsun diyorum…
Sessiz kaldığım günlere de lanet olsun.
Dün Aziz hatıralarımızın en sevdiğimiz kilometre taşlarından Ülkü Ocaklarımızın efsane genel başkanlıklarında marka olmuş isimlerimizin başında olan Muhsin Yazıcıoğlu ve Şefkat çetin ağabeylerimiz bilindiği üzere halef ve seleftir.Bu dostluklar ideallerle mecz olmuş kan,ter,çile ile yoğrulmuş olmasının hatırasına hatır edilmeyen dostlukları ne uğruna harcadığımızı sorgulama zamanı gelmedimi dostlar ?
Üzgünüm hayal kırıklıklarım zirvede, bizi, emeklerimizi, o yüce şehitlerimizi pis çıkarlarına sermaye edenlere lanet olsun. Konu ülkücüleri sevmek değil, ülkücüleri kullanmak çekin pis ellerinizi bu hareketin üzerinden diyemediğimizdir! Korkak yoldaşlarla olmuyor, olmadı işte!
Bedeli olmayan hakaretleri yapmak kolay değimli?
Ölmeyi özler mi insan vallahi özlüyorum…
