Suriye’de HTŞ, Esad’ı devirip Şam’ı teslim alınca, bizim hükümet ve Erdoğan daktiloları; Şam ve Halep kahramanlığına soyundular. Sn. Erdoğan ve hükümetine gaz vermeye başladılar. Bunların işi hep algı ve hayal. Geçmişte de birileri: “Orta Doğu’da bizden habersiz yaprak kımıldamaz demişti.” Bu işleri yapraktan saymıyorlar sanırım.
Sanırdınız ki Esad’ın işini Sn. Erdoğan bitirdi.
Algı bu yöndeydi.
İç siyasete bu yönde gaz verildi.
Dünyadan habersiz benim hacımda da “şu işe bak, Erdoğan neler yapmış, gerçekten de dünya lideri imiş” gibi bir hava yayıldı, algı oluşturuldu.
Hatta Sn. Erdoğan, “Sn. Özel Halep kalesine asılan Türk bayrağı seni neden rahatsız ediyor” gibi bir gönderme yapmıştı.
Atatürk’ün Arap ve Orta Doğu görüşünü az çok bilen ben, o günlerde, “Keşke sizin dediğiniz gibi olsun ama hele şu toz duman bir dağılsın; atama eşeğe mi bindiğinizi göreceksiniz. “demiş ve yazmıştım.
Emevi Camiinde namaz kılma pozları da servis edilmişti.
Oysa yerinden ettiğimiz, sınırlarımız dışındaki tek vatan toprağı olan; Süleyman Şah Türbesi’ni bile yerine taşıyamamışken.
Roma’da Suriye’nin geleceği toplantısı yapıldı emperyalistlerce. Ne yazık ki bu toplantıda masada Türkiye yoktu, Türkiye’nin haberi de yoktu.
Böylesi bir toplantıda siz yoksanız, biliniz ki masada menü siz olabilirsiniz. İnşallah öyle değildir.
Türk askerlerini diri diri yakan HTŞ liderini yere göğe koyamamıştık.
Suriye’de iş adamlarımıza iş çıkacaktı.
Suriyeli sığınmacılar, akın akın ülkelerine dönecek, Türkiye ekonomik bir kamburdan kurtulacaktı. Bunların hiç birisi olmadığı gibi:
Kıyıda yatıp, ortada bulunmak isteyen cahillere, tokat gibi bir yanıt:
Taze Suriye hükümeti, Türkiye’den gelen ürünlere: % 300 ila % 500 aralığında GÜMRÜK VERGİSİ koyarken;
Körfez ülkelerinden gelen ürünlere uygulanan vergiyi de kaldırmış.
Bunun anlamı nedir bilir misiniz?
Türkiye ile ticareti bitirmeye yönelik bir adımdır. Suriye ile ticaret durdu.
Zil takıp oynayanlar, Esad gitti diye şükür namazı kılanlar, HTŞ liderine dua edenler nasılsınız? İyi koydular mı?
Bunun gibi durumlara benim rahmetli dedem: “Evladım savaştan ganimetle dönmüyorsan; zaferin ne manası var” derdi.
Şimdi ne olacak?
Sığınmacılar başımızın üstünde mi kalacaklar?
Emperyalist güçleri ve sinsi planlarını iyi bilmez ve hamlelerini iyi okumazsanız, yaya kalırsınız, nal toplarsınız, sahte algılarınızla baş başa kalırsınız.
BOP önce adım adım ilerliyordu. Galiba vites yükseltecek gibi.
Ekonomik dar boğazda sıkışan Türkiye, bir de dış siyasette sıkışırsa; erken seçimden başka çare yoktur. Yeni bir hükümet, yeni bir sinerji şart oldu artık.
Tanrı ülkemizi ve asil milletimizi korusun. Sanırım toz duman dağılıyor. Neye bindiğimizin farkına varıyor muyuz yoksa algı yönetimine devam mı?
Orta Doğu’da etini yemeye kalktığınız her kuşun, bir başka yiyicisi de vardır unutmayınız.
NOT: Filistin için yana bizdik, nerdeyse saçımızı süpürge edecektik.. Doha’da Filistin-İsrail ateşkes imzalıyor. Mısır var biz yokuz, biz neyiz Tanrı aşkına? Nedir bu Arap kara sevdamız?