Değerli okuyucularım Başkanlık sisteminin ayrıntıları basına sızmaya başladı. O da TBMM'nin yetkilerinin yani yasama yetkisinin Başkana yani Erdoğan'a devri gibi. İsterse mecliste 50 tane parti olsun onlar hükümete yani bakanlara veya başkana güven oyu veremeyecek. Başkanın iki dudağı arasındaki bir Bakanlar kurulu olacak. Bu Türkiye'yi diktatörya rejimine getirmeyecek öyle mi?

***

Ohal mini başkanlık denemesi yazmıştım. Malesef haklı çıktım. Fetö ve pkk terör örgütleriyle alakasız medya organları yayın yapamıyorlar. Çoğu kapandı veya bazıları kendileri yayınlarını kapattılar.

***

Ne demek istiyorsun? Hemen diyim! Başkanlık sistemine ile yarın Başkanın bir hukuksuz kararname ile partileri meclisi kapatmayacağı ne malum? Esad'ın ülkesinde Hitler'in ülkesinde de Meclis var. Ne işe yarıyor? Sıfır!

***

Bir diğer husus artık koalisyon hükümetleri olmayacak. Başkan ve atadığı hükümet üyelerinin TBMM'DEN güve oyu alması meselesi tarihe karışıyor.

***

Dar bölgeli veya daraltılmış bölgeli seçim sistemi veya valilerin seçimle gelip özerklik eyalet sistemi meselesini gelecek başkan ve başkanlık kararname çıkarması yetkisi ile ilgilidir. Yani İki partili parlamento modeli ve kürdistan eyalet sistemi Başkanlık sistemi gelince olacak mevzudur.

***

Başkanlık anayasasına bunları yazamazsınız. TBMM'den geçmez geçse bile  Türk Milleti evet vermez.

***

Başkanın kararnameler ile devleti yönetmesi demokrasinin göz bebeği olan TBMM'nin gücünün kırılması Yasa yapma yetkisinin kısıtlanması Türk tipi parlamenter rejimine dinamittir. Mecliste isterse elli tane parti olsun meclisin önemi yoksa ne anlamı olur ki? Başkanlık kararnameleri ile diktatöryal rejimin perdesini aralar! Esad'ın ülkesinde Saddam'ın ülkesinde hatta Hitler'in ülkesinde de meclis vardı! Ne oldu? Hiç! Bu yüzden Başkanlık sistemine şahsen Milliyetçi birisi olarak hayır diyorum!

***

Gelelim Mhp konusuna. Bahçeli'nin Saray'dan çıkmadığı ve kapanmış konu olan Başkanlığı gündeme getirmesi Mhp tabanında yine şok etkisine neden oldu. Tıpkı 1 Kasım sonrası Bahçeli gibi.

***

Bahçeli, Mhp kongre süreçleri henüz kapanmadığında Akp'ye Saray'a en ufak bir muhalefet sergilemez. Çünkü Bahçeli, koltuğunu Akp Saray'a bağlı olarak koruyor. Bunu da Türk Milleti iyi biliyor.

***

Önceki yazımda Bahçeli'yi uyarı niteliğinde bir yazı kaleme almıştım. Ama malesef Bahçeli kendi parti tabanı ve Ülküdaşlarıyla inatlaşmaya devam ediyor. Akp Saray aracılığıyla tehlikeye giren koltuğunu korumaya çalışıyor.

***

Mhp'nin köküne dinamit koyacak ve Valilerin seçimle gelmesi ile Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne dinamit koyacak Başkanlık sistemine destek verecek kadar ileri gitti Bahçeli. Sırf kendi koltuğunu korumak için Türkiye'yi ateşe atıyor!

***

Yok efendim lider öyle demedi böyle dedi! Birincisi ve altını fosforlu kalemle çizerek yazıyorum Ülkücülerin Milliyetçilerin tek bir lideri vardır o da Başbuğumuz Türkeş beydir. Bunu iyi bilin! İkincisi Bahçeli kalırsa hayatınızın kalan güzel senelerini Bahçeli öyle demek istemedi böyle demek istedi ile geçireceksiniz haberiniz olsun. Çünkü Bahçeli gizemli birisidir. Net konuşmaz!

***

Lider dediğiniz Bahçeli Erdoğan'ı Başkan yapmak, Mhp'yi de iki partili sistemde yok etmeye doğru götürüyor. Hatta valilerin seçimle gelmesi ile Türkiye'yi bölünmeye doğru götürüyor. Terörist başı apo da Başkanlığı istiyor bu kapsamda! İsteyen imralı tutanaklarına baksın ve aponun ilgili kitabına baksın!

***

Lider dediğiniz Bahçeli, Başkanlık sistemini desteklemiyorsa neden o zaman kapanmış bu konuyu gündeme getirdi? Ha söyleyin bakalım!