Sn. Erdoğan ve Maliye Bakanı Nebati, Türk ekonomisinin uçtuğunu, uygulanan sisteme Batılıların bile hayran kaldığını üstüne basa basa söylemekteler.
Sn. Erdoğan, “Benim alanın ekonomi, bunların kafası basmaz. Faiz sebep enflasyon neticedir. Ben ekonomistim, senin aklın ermez Bay Kemal” diyerek yüreklere su serpmekte. Faizlerin artışından da, enflasyonun yüksekliğinden de, Türk Lirasının aşırı değer kaybetmesinden de endişe edilmemesi gerektiğini savunmaktalar
Oysa bağımsız ekonomistler, kazın ayağının hiçte öyle olmadığını söylemekteler. Merkez Bankası rezervlerinin eksi 50 milyar Dolarla en kötü durumda olduğunu, cari açığın cumhuriyet döneminin en kötüsü olduğunu, ihracatın ithalatı karşılama oranının da en aşağı seviyelerde olduğunu söylemekteler.
Sn. Erdoğan ve Nebati ise ihracatın cumhuriyet döneminin rekorlarını kırdığını belirtmekteler de, ithalatın ne olduğuna hiç değinmemekteler. Yani hükümet attığı golleri söylüyor ama yediği golleri hiç söylemiyor.
Sn. Erdoğan’ın AKP’sinin iktidara geldiği 2002 yılında; bu ülkenin borcu 130 milyar Dolar’dı.
Aradan geçen 20 yılda halktan 2 trilyon Dolar vergi topladılar.
Cumhuriyetin 80 yılda kazanımları olan devasa fabrika ve tesisleri, özelleştirme adı altında 70-80 milyar Dolar karşılığı sattılar, özelleştirdiler, devrettiler.
Bugün 2022 yılı sonu itibarıyla siyasilerin dediklerine göre devletin borcu:453 milyar Dolar imiş.
Efendim yol yaptılar, köprü, havaalanı, şehir hastaneleri, Marmaray, boğazlara köprü, otoyollar yaptılar deniliyor.
Oysa bizzat Sn. Erdoğan’ın ve ilgili bakanlardan öğreniyoruz ki, bu yatırımlar: “Devletin kasasından (!) kör kuruş çıkmayacak” diye diye ÖZEL SEKTÖRCE yapılmışlar.
Hes’ler zaten yap-işlet-devret şeklinde oluyor.
Yani yap/işlet/devret mantığı ve yöntemiyle
Emekliye, memura da hak ettiği maaş verilmediğine; memur ve emekli açlık ya da yoksulluk sınırı altında maaş aldığına,
Çiftçiye yasa gereği verilmesi gereken desteğin dahi verilmediğine göre, bu paralar nerelere gitti de devlet bu kadar borçlandırıldı?
Ekonomistlerin dediğine göre 2022 yılı DIŞ TİCARET AÇIĞI: 109 milyar Dolar cıkmış.
Yani her alanda bir olumsuzluk var.
Sorulan sorulara ise “Devlet sırrı/ ticari sır” denerek doyurucu bir yanıt da verilmiyor.
Şimdi sormak gerek, lütfen aklı başında bir AKP’li dost, bu işin nasıl olduğunu bize bir anlatsın.
70-80 milyar Dolar özelleştirmeden para alacaksın. İki trilyon Dolar vergi toplayacaksın. Devletin kasasından kör kuruş çıkmadan, özel sektöre yatırım yaptırtacaksın.
Ama devraldığın devlet borcunu 130 Milyar Dolar’dan 453 Milyar Dolar’a çıkaracaksın.
Sonra da “Benim alanım ekonomi, ben ekonomistim” diyeceksin.
İyi de arkadaş adama sormazlar mı; bunu nasıl başardınız?
Sahi nasıl başardınız?
Bu paralar, benim ve bu ülkede yaşayan 85 milyonun vergilerinden oluşan paralar değil mi?
Sn. Kılıçdaroğlu, “Ey Sayıştay müfettişleri ve yetkilileri devletin kayıp 418 milyar Doları’nın hesabını iktidarı aldığımız gün soracağım” derken neyi kast ediyordu.
Asil ve aziz milletim! Bu paralar senin, senin çocuğunun ve torunlarının geleceğinin paralarıdır.
Ekonominin gerçekten de iyi gittiğine inanıyor musunuz, dedikleri gibi ekonomimiz uçuyor mu?
NOT; Tarımın merkezi Konya’da kuru soğan 20 TL/kg. Bay Kemal’le uğraşana kadar birazda pazarla uğraşsanız ya! Yiğit kuru soğanı bile alamıyor.