Hayaller güzeldi. Kimi dış güçlerin gazı, bizi cesaretlendirmişti.
Rejim düşmanı Esed’i yıkacak ve Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacaktık. Belki kolay yoldan ucuz kahramanda olabilecektik.
Esad direndi. Suriyeli aydınlar ve Suriyeli din adamları oynanan oyunu gördüler ve Esad’ın etrafında kenetlendiler.
Esad yıkılmadı. Emevi Camii’inde namaz kılma hayalimiz de suya düştü.
Düşünemedik mi, Suriyeli rejim düşmanları birlik olmanın bir bedelinin olacağını.
Salya sümük, ABD’nin maşası sözde bir vaizin peşine düşerek şanlı Türk ordusunun kurmay beynini dağıttık. ABD’nin gizli emellerini yerine getirdik. Çünkü ne ABD, ne Rusya ne de AB ülkeleri Atatürkçü ve milliyetçi kurmay subaylarımız sayesinde Ortadoğu’da, Kafkaslarda ve Balkanlarda emellerine erişemiyorlardı.
Saddam’ı şımarttılar, desteklediler Irak’ı parçaladılar ABD geldi Irak’a oturuverdi.
Batı, Ukrayna’yı şımarttı, destekledi. Sonuç mu sonra yapayalnız bıraktı Rusya, bu fırsatı iyi değerlendirdi ve Kırım’a çöreklendi. Böylece Karadeniz’de büyük bir hâkimiyet kurdu.
Türkiye yanlış hesaplar mı yaptı yoksa denildiği gibi Suriye’deki bazı dinci guruplara destek için mi Suriye’ye müdahil oldu?
Suriye’de başımız büyük dertte. Rusya’yı iyi tanımadan Rusya ile dostluk kurmak, dostum Putin demenin ne kadar yanlış olduğunu öğrendiysek bu bile büyük kazanım sayılmalı. Ruslar acımasız ve merhametsizdirler aynı zamanda da çok kinci ve kindardırlar.
Rusya öyle ya da böyle düşürülen uçağının intikamını almış oldu. Bundan sonra görüşmeler olumlu olabilirde.
Rusya, Suriye’de kazandığı avantajları kaybetmek ister mi?
Irak hava sahası ABD’nin, Suriye hava sahası Rusya’nın kontrolünde iken İdlib’te olmanın, getirisini götürüsünü iyi hesaplamak gerekirdi.
33 ana kuzusu şehit oldu. 32 askerimizde yaralı. Ocaklara ateş düştü, anaların gözyaşları akmakta.
Ruslar biz yapmadık. Türkiye bize orada askerlerinin olduğu bilgisini vermedi diyerek topu taca atmaktalar. Rusya’dan izinsiz Suriye güçleri ve Esad böyle bir hadsizliği yapabilir mi? Putin’den izinsiz Rus güçleri böyle bir eyleme girişebilir mi?
Demek ki, Sn. Erdoğan’ın etrafında uluslararası politikaları iyi okuyan ve hatasız eylem planı yapacak bilgili donanımlı, stratejik danışmanları ve kurmayları yok.
Atatürkçü ve milliyetçi Türk subayları asla savaş istemezler. Savaşı, siyasi ve diplomatik çaba ve girişimlerin tükendiğinde son çare olarak görürler ve ülkelerini de canları ve kanları pahasına savunurlar. Bilirler ki savaşlar yıkım, gözyaşı ve tükenmişlik demektir. Hiçbir savaşın kesin galibi yoktur. Az zarar göreni ile çok zarar göreni vardır.
Batı dünyasını, Suriye’de gereğini yapmalarını istemekteyiz. Bu haklı bir istek!. Ama sınırları açarak mültecileri Batı’ya yollamanın da manası ne?
Mültecilerden kim rahatsız olacak Almanya, Fransa, İngiltere, İsveç, Avusturya değil mi? Nato kimlerden oluşmakta hiç düşündük mü?
Tanrı teala devletimize zeval vermesin. Askerimizin tırnağına taş değmesin, zaferler nasip eylesin. Bizler her şart ve ortamda elbette devletimizin yanındayız ve yanında olmaya da devam edeceğiz. Bizi yönetenlerde lütfen hata ve yanlış yapmamayı ve yanlış ata oynamamayı bilsinler.
Suriye bizim için bir çıkmaz olmakta.
İnşallah aklıselim devreye girer, Bölge ülkeleri ve Suriye’nin de işbirliği ile sorunu çözeriz. Bir atasözü: “El, elin eşeğini Türkü çağırarak arar.”