TÜSİAD geçmişte hükümetler kurar, hükümetler düşürür, bankaların içini boşaltır, ekonomiye müdahale eder, ekonomik krizler çıkarır, kuyruklar oluştururdu. Faiz, döviz, tahvil ve enflasyona dayalı bir ekonomi üzerinde karlılık sağlardı.

Başlangıçta siyasi açıdan fazla etkili olmayan TÜSİAD 1970'lerin sonlarına doğru ekonomik ve politik anlamda gittikçe güç kazandı. Siyaseti dizayn etmeye başladı. Hükûmetin istifasını talep eden gazete ilanları vererek 15 Mayıs 1979'da başlattığı kampanya, Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümetin düşmesinde önemli rol oynadı.

Ondan sonra kurulan Süleyman Demirel başkanlığındaki azınlık hükümetine de destek vererek, 24 Ocak Kararlarının alınmasında kilit rol üstlendi. 1995 genel seçimlerinde Refah Partisi'nin (RP) birinci olması üzerine TÜSİAD, tarihinde ikinci defa verdiği gazete ilanları ile Anavatan Partisi (ANAP) - Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonunun oluşmasını destekledikleri ilan etti. 28 Şubat post modern darbesini destekleyip Merhum Erbakan'ın hükümetten düşürülmesine katkı verdiler. Yeniden üç kâğıt ekonomisi düzenine dönüşü başlattılar.

TÜSİAD'IN uygulama ve stratejilerine baktığımızda başta Amerika İngiltere, haçlı zihniyeti kapitalizm, emperyalizm ve Siyonizm’in çıkarları ile örtüştüğünü görmek mümkündür.

TÜSİAD ve sermaye gruplarının uygulama ve kararları tamamen kar odaklıdır. Sendikalaşma, ücret, iş ve işçi sağlığı ve diğer işçi hakları konusu, çevre, denizler ve suların korunması alanlarında duyarsız oldukları görülür.

Bunların Gazze’deki soykırımı, Doğu Türkistan’daki mezalimi kınadığını hiç duyduk mu? Karabağ zaferi için sevinçlerine şahit olduk mu? Amerika'nın işgalleri kınadığını hiç gördük mü? Büyük marketlerin fahiş zamlarını, stokçuları kınadığını hiç duyduk mu? Başörtüsü zulümleri yaşanırken seslerini işittik mi? Musul, Kerkük, Arakan gibi Müslüman ve Türk beldeleri için ne gibi yardımlar organize ettiler? 

Tüm bunlara rağmen şimdide demokrasi adı altında yine sahneye çıkıyorlar. Bunların demokrasi, Adalet, Türkiye ve insanlık diye bir dertleri asla YOKTUR.

Benim için siyasi konu önemli değil. Önemli olan TÜSİAD'IN sicilidir. Bu nedenle TÜSİAD son açıklamasında sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdiği için TÜSİAD gerçeği ve sicilini yok farz ederek sahiplenmek yaptıklarına yol vermeye neden olacaktır.