Yargıya Açık Mektup

Yargıya olan güvenden rahatsızlık duyması gerekenler, bizzat yargı mensupları olmalıdır.

Bu güveni tesis etmek yine yargı mensuplarına düşen kutsal bir görevdir.

Basında çıkan her bir haberin kaynağının, yine yargı mensuplarından sizdirilan bilgiler olduğunu sanıyorum.

MHP de kongre süreci ile ilgili Ankara 12 asliye hukuk mahkemesi kararinin öncelikle ele alınması gereken bir dava oldugu cok aciktir.

Şöyle; yargıdan alınan karar ile oluşturulan çağrı heyetinin kararının, kolluk Kuvvetlerince engellemeye yönelik diğer yargı kararları karsisinda, Yargıtay'dan kendi yetkisine giren kararlara bir şeyler söylemesi şarttır.

Burada asıl görev Yargıtay Başkanı'nındir.

Temyiz aşamasındaki bir dava ile ilgili açılan ve oluşturulan kararlar konusunda Yargıtay Başkanı'nın sessiz kalması, yargıya duyulan guvensizligi derinlestirmekten başka bir işe yaramaktadır.

Burada yapılması gereken şudur: 12 asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay Başkanı'nın yapamadığını yapmalı "verdigi kararın yargıtay 18 hukuk dairesinin durdurma kararı olmaksızın, icrasinin engellenmesinin yargı erkine müdehale ve suç olduğuna" dair açıklama yapmalı, bu suçu işleyenler karşı suç duyrusunda bulunulmalidir.

Ayrıca imza veren delegeler "yargı kararına karşı kanundan ve tüzükten kaynaklanan hakların kullandırılmasıni engelleyenler ve engellemeye teşebbüs edenler" hakkında suç duyrusu yapmalıdır.

Hiç bir kimse ve hiç bir mercii yetkisi kanunlarda yazılı olmayan yetkiyi kullanamazlar.

Bir cümlede MHP de bu sürece seyirci kalan kardeşlerimize: her şey gözünüzün önünde cereyan ediyor. Bu hukuksuz çabayı boşa çıkaracak olan, vicdanıniz ve cesaretinizdir.

Türk milleti her bir bedeli kendisi için ödemekten sakinmiyan, bunun için hiç bir kişisel çıkar gütmeyen Ülkücülerin cesaretini görmeli.

Şimdi değil ise ne zaman?

Her zaman Allah'a emanet olun. ..