Alman işyerlerinde ve fabrikalarında işçiye, çalışana yemek verme gibi bir uygulama ve adet yoktur. İş ahlakı, işini daha iyi yapma gayreti vardır.

Her çalışan, kendi yiyeceğini kendisi sefertasları ile getirir. Öğle arası molada zaten 30 dakikacıktır.

Okullarda da durum aynıdır. Okul servisi diye de bir uygulama ve gelenek yoktur. Benim eyalette taşımalı eğitim kamu tarafından titizlikle yapılırdı. Küçük yerleşimlerde birleştirilmiş sınıf olmaz, öğrenciler yerleşimler arasında taşınırdı.

İhtiyaç ise her öğrenci, kendi yiyeceğini kendisi getirir.

Genelde kızartılmış tereyağlı ekmektir; Butterbrot dedikleri.

İşçi servisi, öğrenci servisi, memur servisi de yoktur. Herkes kendi olanaklarıyla işyerlerine ve okullara gider.

Son yıllarda unutulmaya başlasa da Butterbrot yani tereyağlı ekmek; temel gıda maddesi sayılırdı

Diyeceksiniz ki, işçiler öğlen nasıl besleniyorlar?

Dışardan yemek yemenin pahalı olması, hem de vaktin az olması nedeniyle, evden getirdikleri tereyağlı ekmeklerini ya da evden hazırladıkları yiyeceklerini yine evden termosla getirdikleri ya da işyerinde varsa, kahve makinalarından aldıkları içeceklerle yerler ve işlerine başlarlar.

Kamuda ve işyerlerinde bizdeki olduğu gibi çay, kahve ocağı ve içecek servisi yoktur. Katlar arasında elinde sallamalarla dolaşan çaycılar da memurların önlerinde de marka yoktur.

Devlet dairelerinde, iş yerlerinde ziyaret olmaz. Özel görüşmeler yapılmaz.

Hiç mi yok, hiç mi içilmiyor dediğinizi duyar gibiyim.

Bürolarda kahve içmek isteyen olursa (Pek çay içilmez), orada çalışanlar kendi aralarında aldıkları bir filtre kahve makinasında kahve yapıp içebilirler.

Almanlar, bu masrafa hep birlikte ortak olurlar. Bir nevi Alman usulü. Bu da genel de 2 ya da 3 kişinin çalıştığı yerlerde olur.

Büyük iş yerlerinde su ısıtıcıları olur. Herkes getirdiği sallama çayını içer.

Öğle aralarında tepsiyle yemek servisi asla olmaz.

Çarşıda, AVM’lerde çay servisi yoktur. Müşteriye çay, kahve, içecek ikram etmek, dükkanlara, iş yerlerine çay, kahve servisi yoktur.

Kapı önüne sandalye atıp çay-kahve içip sohbet etmek, hükümet eleştirmek, siyaset yapmak hiç yoktur.

Bu tür bir esnaf asla olmaz.

Herkes işine bakar. Boş kalırsa temizlik ve raf düzenlemesi yapar.

Hiçbir dükkânda, aşırı fiyat olmaz. Yapan olursa da iflah olmaz.

İşte Almanya bu yüzden Almanya olmuştur. Herkes işinin aşkını yaşar. En iyisini, en güzelini yapma peşinde ve derdindedir.

NOT: 2025’in ülkemize, Türk dünyasına, kanayan İslam coğrafyasına aileme, akrabalarıma, dostlarıma huzur, mutluluk, kardeşlik ve sevgi getirmesini dilerim. Yeni yılınız kutlu olsun. N.P.