Ülkemizin tek gündemi Suriye ve PKK. Başka hiçbir meselemiz kalmadı. Ne memur maaşları, ne emekli maaşları, ne dul ve yetimler ne de asgari ücret. Ne işsizlik, ne sağlıkta randevu alamamak, ne ekonomik kriz, ne enflasyon, ne de hayat pahalılığı. Varsa yoksa Suriye. Suriye meselesinin yanına bir de bebek katili Apo’yu eklediler. Ülkenin bunca meselesi dururken, iş aş ekmek bulamayanlar, insanlar pazardan boş filelerle dönerken, evinde tenceresi kaynamayan yüz binlerce insan varken, geliri ev kirasını karşılayamayan emekli, dul ve yetim dururken, ülkenin tek meselesi Suriye ve katil Apo. Bu iki gündemle bu kadar sersefil insana sefilliklerini, açlıklarını, işsizliklerini unutturacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Koskoca devletin başı, muhalefet belediyelerini silkelemekle meşgul. Siz muhalefeti değil halkı silkelediğinizin farkında mısınız? O halk tarafından zamanı gelince silkeleneceğinizin farkında mısınız? Bir ülkenin başı, ülkenin kurumları arasındaki çatışmayı ortadan kaldırması gerekirken, sanki muhalefetin kazandığı belediyeler bu ülkenin değil, bu ülke insanına hizmet etmiyor gibi “Silkele” talimatı ile belediye gelirlerine el konur mu? Muhalefet belediyelerinin çalışmasını engellemenin, İstanbul Belediye seçimini iptal edip aldığınız sonuçtan beter olacağını hiç düşünmüyor musunuz?
“Suriye’nin kazananı Türkiye oldu” propagandaları ile Suriye bataklığına bu ülkeyi kimin soktuğunu unutturacağınızı mı sanıyorsunuz? Sınırları yol geçen hanına çevirip milyonlarca Afgan’ı, Suriyeliyi, Afrikalıyı ülkeye doldurmakla maksadınız ne? Ülke insanını evine ekmek götüremez, evinin kirasını ödeyemez, iş bulamaz duruma getiren, iktidarınızın yanlış göç politikası, Emevi Camii’nde namaz kılma hayalleri değil mi? Türkiye’nin Suriye’de kazancı 13 yıl ülke insanlarının ekmeğinden çalıp milyonlarca Suriyeliyi, kaçak göçmenleri yedirip giydirip barındırıp doyurduğunuz mu? Süleyman Şah Türbesi’ni Suriye’den taşımak mı kazancınız?
Ülkede PKK kalmadı. Pençe-Kilit Operasyonları ile Kandil’e son darbe vuruluyor. PKK çepeçevre kuşatılmışken, PKK’nın sonu gelmişken Apo’dan medet beklemek de neyin nesi? Ya bu dedikleriniz doğru değil ya da maksadınız “üzüm çalmak değil bağcıyı dövmek.”
Terör örgütü ile “müzakere değil mücadele yapılır.” Terör örgütü ile müzakere uluslararası diplomasi ve uluslararası hukuka göre terör örgütünü tanımak, illegal örgütü legal hale getirmektir. YPG/PYD kurucu ve elebaşı Salih Müslim’i ülkemize davet eden siz değil misiniz? Devlet protokolü ile ağırlayan, görüşen siz değil misiniz? Şimdi bu örgütü illegal ilan edip terör örgütü kabul etmeniz, başta ABD olmak üzere uluslararası diplomasi tarafından hiç ciddiye alındı mı? Alınmaz, çünkü başta siz davet edip görüşmekle PYD/YPG’yi uluslararası arenada legalleştiren siz değil misiniz?
Yeni sıcak bir gündem: katil Apo. Ülkemiz ekonomisine trilyonlarca zarar veren, ülkenin kalkınmasına, ticaretine zarar veren, güvenliğimizi tehdit eden, uluslararası ilişkilerde ülkemizin suçlanmasına ve ambargo uygulanmasına sebep olan, 50 bin insanımızın ölümünden sorumlu olan bu katil değilmiş gibi, katilden medet ummak da neyin nesi? Daha önce “çözüm süreci” adı altında PKK’ya yol veren, Türk hakim ve savcılarını teröristlerin ayağına götüren, çadır mahkemeleri kurduran siz değil misiniz? Onca yerin ismini değiştiren, suçluyu övmeyi, katil Apo’ya “sayın” demeyi suç olmaktan çıkaran siz değil misiniz?
Memleketin sorunu Kürt sorunu değil. Sorun, Kürt sorunu var diyenlerdir. Kürt sorunundan bahsedenlerin ta kendileridir. Kürt vatandaşımızın bir Türk vatandaşından kanunlar önünde ne farkı var? Ülkenin bütün vatandaşları kanun önünde eşit değil mi de suni Kürt sorunu uydurarak emperyal güçlerin planlarına hizmet ettiğinizin farkında mısınız?
Bu katili hapisten kurtarma projesinin bir emperyal proje olduğunu bu milletten ne kadar saklayabileceksiniz? Bu emperyal projeyi hayata geçirme yetkisini size kim verdi? Allah’ın affetmediğini affetme yetkisini kimden aldınız? Binlerce şehidin annelerine, yakınlarına sordunuz mu? Vatan haini katil Apo’yu süsleyip püsleyip Türk insanına barış kahramanı olarak sunmadaki maksadınız ne? Emperyal güçler tarafından beslenip büyütülen, desteklenen ve sahaya sürülen bir terör örgütünün bir katilin girişimi ile kendi kendini feshedeceğine inanıyor musunuz?
Onca tavize rağmen resmi dairelerdeki “T.C.” yazısını kaldırmanıza, Andımız’ı yasaklamanıza rağmen silah bırakmayan terör örgütü, çaresiz, etkisiz, yetkisiz, hapiste tutulan bir kişinin talimatıyla silah bırakıp kendini feshedeceğini düşünmek ya akıl tutulması ya da emperyal projeyi bile bile hayata geçirme projesinden başka bir şey değildir.
Katilin hapisten çıkarmayı planlarken şehitlerimizin mezardan çıkmasının mümkün olmayacağını hiç mi düşünmüyorsunuz? O şehit analarının, eli kınalı gelinlerin, babasız kalan yavruların, yolunu bekleyen yavukluların feryatlarını hiç mi dikkate almayacaksınız? Emperyal güçlere değil, biraz da bu memlekete hizmet etmeyi hiç mi düşünmeyeceksiniz?