19 Mart operasyonundan sonra ondan fazla anket yayınlandı. Anketleri, farklı tarihlerde yapıldığını dikkate alarak değerlendirmeliyiz. Yani tutuklamadan birkaç gün sonra yapılan bir anketle bir ay sonra yapılan bir ankette sonuçların farklı olması doğaldır.
Vatandaşlarımız bu süreçte önemli olan üç konuya bambaşka tepkiler veriyor. Diploma iptalinde İmamoğlu’na haksızlık yapıldığını düşünenler %60’ın üzerinde. Yolsuzluk yapılıp yapılmadığı konusunda tam ortadan ikiye bölünen vatandaşların %60’dan fazlası, boykotu yanlış buluyor.
Türkiye kutuplaşmış olduğundan vatandaşların %80’den fazlası, desteklediği partinin görüşünü sorgulamadan kabul ediyor. %15-%20 arasındaki kitleyi oluşturanlar ise tarafları dinliyor, düşünüyor, ölçüp biçiyor ve karar veriyor. Zira aynı insanlar diplomayı haksız bulmuş, yolsuzluk yapıldı-yapılmadı demiş (yarı yarıya) ve boykota karşı çıkmış. Tarafların doğru argümanlar geliştirerek bu kitleyi ikna etmeleri mümkün.
Şu an ki tabloya baktığımızda, CHP’nin süreci Ak Partiden çok daha iyi yönettiğini söyleyebiliriz. CHP, boykot ve gençlerin sokağa çağrılması dışında doğru hamleler yaptı. Eğer anketlerde vatandaşa sorulsaydı, sokak çağrısını yanlış bulanlarının oranının boykottan da yüksek çıkacağını düşünüyorum. Milletimiz meydanları yani mitingleri sever. Sokaklardan yani yasa dışı gösterilerden ve eylemlerden nefret eder. Meydanlar partilerin, sokaklar örgütlerin yaşam ve güçlenme alanlarıdır.
Ekrem Beyin gözaltında olmasına rağmen önseçim yapılmasında ısrar edilmesi, önseçime partiye üye olmayanların katılımının sağlanması, Saraçhane mitingleri, her hafta iki miting yapılması kararı, imza kampanyası ve olağanüstü kongrenin toplanması, CHP’nin art arda yaptığı başarılı hamleler.
Ak Parti ise ne diplomanın iptal edilmesinin gerekçesini ne yapılan yolsuzlukları ne de diğer konulardaki argümanlarını vatandaşlara anlatamadı. Ne genel başkan yardımcıları ne milletvekilleri ne bakanlar ne de il-ilçe başkanları sahaya çıkmadı. Bu, birkaç yorumcunun üstesinden gelebileceği bir konu değil.
‘’Ak Parti topyekun sahaya çıktığında operasyonun siyasi olduğu görüntüsü oluşur’’ denilebilir. Bu düşünce haklı da olabilir. Fakat CHP sade üyeleri dahil olmak üzere tam kadro sahadayken siz tribünde oturursanız bu tek kale maç olur ve sonucu bellidir. Eğer şu ana kadar yapılanlar uzun vadeli bir stratejinin parçası değilse Ak Parti eline geçen fırsatı iyi değerlendiremedi.
Düşüncemi örneklendireyim. CHP önseçime 15 milyondan fazla seçmenin katıldığını ilan etti. Önseçime katılımın yoğun olduğu doğru ama toplam 5600 sandık olduğu düşünüldüğünde 15 milyon rakamı imkansız. Seçimlerde bir sandıkta en çok üç yüz civarında vatandaş oy verir. Ön seçimde sandık başına 3000 kişi oy vermiş olmalı ki 15 milyon rakamı yakalanabilsin. Ayrıca ilk açıklanan kullanılan oy rakamlarına bakıldığında bazı il ve ilçelerde seçmen sayısından fazla oy verildiği görülüyordu.
Ak Partililer bu çarpıkları seslendirmeyince ve CHP’liler her yerde 15 milyon rakamını söyleyince, doğal olarak rakam hiç sorgulanmadan doğru kabul edildi. Ve 1,7 milyon üyesi olan bir partinin düzenlediği önseçime 15 milyon kişinin katılması vatandaşları doğal olarak etkiledi. Oysa sadece ‘’Bir sandıkta 3000 kişi nasıl oy kulandı?’’ diye sorulsaydı kafiydi.
Veya ‘’150 bin lira maaşı olan bir belediyeci, nasıl 20 milyon değerinde bir evde 350 bin lira aylık kirayla oturabilir?’’ diye sorsalar ve bu soruyu sürekli tekrarlasalar etkili olurlardı. Meslek yaşamı boyunca sadece kameramanlık yapmış olan ve Ekrem Bey belediye başkanı seçilince önü açılan Emrah Bey kaçmadan evvel yurtdışına transfer ettiği 40 milyon dolardan fazla parayı nereden buldu?’’ sorusu her fırsatta, her ortamda ve her kanalda bıkmadan, usanmadan tekrar edilmeliydi. Vatandaş MASAK raporundan anlamaz, okumaz ayrıca. Ama ortaya koyulacak basit, kısa ve muhataplarının cevap veremeyeceği 2-3 sual yolsuzluk yapıldığı kanaatini oluştururdu.
CHP ufak yol kazaları dışında bir ayı iyi yönetti. Bundan sonra boykottan ve sokaktan uzak durmalı. Mitinglere son sürat devam etmeli. Milyonluk mitingler düzenlenmeli. İktidar başka türlü sarsılamaz. Hepsinden önemlisi imza kampanyası. CHP diğer partilerin de desteğini sağlayarak hedeflediği 30 milyon rakamına ulaşabilirse çok etkili olur.
Ak Parti her mecrada yolsuzluk yapıldığını açık ve net örneklerle bıkmadan, usanmadan anlatmalı. Düşünün vatandaşların %90’dan fazlası Ekrem Beyin Kıbrıs’ta okuduğu üniversiteyle yatay geçiş yapmak için İstanbul Üniversitesine bildirdiği üniversitenin farklı olduğunu ve evraklarla oynandığını bilmiyor.
Cuma günü Kültür AŞ genel müdürü Murat Abbas’ın itirafçı olduktan sonra çok detaylı bilgiler vermesi üzerine tahliye edilmesi Ak Partinin elini güçlendirirken CHP’nin elini zayıflattı. Hele Abbas’ın tarif ettiği gizli yerlerde para bulunması mahkemeye verilen ifadenin delillendirilmesi anlamına geliyor. Cezaevinden çıkamayacaklarını gören tutuklular Abbas örneğinden hareketle itirafçı olacaklardır.
Anketleri takip etmeye ve yorumlamaya devam edeceğiz. Rakamlar bize hangi tarafın başarılı olduğunu gösterecek.