14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı 1nci tur ve milletvekili seçimleri var.
Toplumumuzda her bireyin bu seçimleri bir algılama, değerlendirme şekli var ve ona göre de geliştirdiği bir davranış şekli var.
Tabii kişilerin kendi davranışlarını düzenlerken düzgün, kırıcı olmayan, tahkir etmeyen, aşağılamayan hele hele kaba güce müracaat etmeyen sözde veya yazıda kalmaları.
Kendileri gibi düşünmeyenlere saygı duymaları esas olmalıdır.
Türkiye 14 Mayıs seçimlerine 4 Cumhurbaşkanı adayı, 23 siyasi parti ve 4 ittifak ile gidiyor.
Cumhurbaşkanlığının 4 adayından ikisinin, 4 ittifaktan ikisinin bir dış bağlantısı olduğu, adayların pragmatist ve oportünist yaklaşımları, küresel emperyalist ülke yöneticilerinin bu aday ve ittifaklar için sözleri ve davranışları gören gözlerce anlaşılabiliyor.
Millet ve Cumhur İttifakı mevcut düzenin devamını, Türkiye’nin bağımlılığının devamını, Türk toplumunun yıllık gelirinin 6-10 bin dolar aralığında sabit tutulmasını, Türk milletinin sürekli Beka sorunları ile boğuşmasını, birbirlerinin yedekliğini yapsalar da BOP eş başkanlığını, Türk milletinin fakir ve güçsüz bırakılmasını, hırsızlığı, istismarı ve yolsuzluğu temsil etmektedir.
Bütün bu temsiliyet tabii olarak Türkiye’yi 80 yıldır tahakküm altına almış olan ve ülkenin tüm gücü elinde bulunan emperyalist güçlere alabildiğine alan açmaktadır.
İki ittifakında bileşeninde bölücü katil terör örgütlerinin uzantısı ve ilintisi olan partiler var.
İki ittifakta da küresel emperyalizmin uzantısı ve kullanımında olan örgütlerin etkileri net olarak görülüyor.
Şöyle ki önümüzdeki dönem parlamentosunda PKK, FETÖ, Hizbullah’ın kadrolarının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde boy göstereceği kesinleşti.
Bizler dünyaya Türk milleti penceresinden bakan insanlar olarak, Türkiye sathında yüksek bir algı fırtınası yapmaya çalışan millet ve cumhur ittifakına taraf olamayız.
Millet ve Cumhur İttifakına destek olmak Türk kimliğimize aykırı davranmak ve kendimizi inkar etmek anlamına gelir.
Tabi ki kendisini Türk milliyetçisi, Türk milletinin ve sevenlerinin hizmetinde olduğunu beyan eden, Atatürk’ün yolunda tam bağımsızlık taraftarı olan, emperyalizme boyun eğmeyen, Türk birliğinden yana olan, bölücülüğe aman vermeyen tarafta olacağız.
Bazı hezeyan yaşayan kişiler var.
Olabilir tabii.
Bir ittifak ülkeyi 22 yıldır yönetiyor, soyuyor bir türlü doymuyor soymaya devam etmek istiyor.
Diğeri sırada bekliyor, yeni açılım, PKK ile ortaklık, yerel yönetimlerde özerklik peşinde.
İçine FETÖ kaçmış.
Biz Türk milliyetçilerinin bu vatansızlara rey verebileceğimiz aptallığını gösterebiliyorlar.
Az olabiliriz, az olmak Türk olmaya engel değil.
Bandırma vapurunda Atatürk’le beraber 19 kişi vardı.
Erzurum kongresinde 63 kişi vardı.
Sivas kongresinde 38 kişi vardı.
Sosyologlar İstiklal savaşı başlangıcında Mustafa Kemal Atatürk ve kadrosuna toplumsal desteğin yaklaşık yüzde 10 olduğunu tahmin ediyorlar.
14 Mayıs Türk milliyetçileri ile küresel emperyalizmin yerli işbirlikçileri arasındaki belki de uzun yıllar sürecek bir mücadelenin bir merhalesidir.
1938’den bugüne Türkiye’de Türk milliyetçileri bir aday bile çıkaramamıştı.
Kendisini Türkçü, milliyetçi olarak tarif eden ve temayüz etmiş olan bir adayımız ve İttifakımız var.
Diğerleri Türk milletini bölmektedir…