Haber Erk’in yurtsever takipçileri; konumuzun başlığı dış işleri ne yapıyor..!!
Malumunuz çok zor bir 
coğrafyada binbir 
hançer ve kardeş darbesine
 rağmen 1000 yıldır 
devlet olarak varlığımızı devam ettiriyoruz..!!
   Bir ülkeyi ancak ve ancak
 rehavet ve disiplinsiz 
uygulamalar yok eder… 
Türkistan coğrafyasının
 tahkimatı Türkiye’den
 sağlandığı gibi Türkiye’nin
 tahkimatı ise Kıbrıs’tan sağlanmaktadır
 dolayısı ile Kıbrıs 
Türkistan içinde son derece
 kıritik öneme sahip
 stratejik bir üstür… 
Hazar iç denizi etrafında
 kümelenen TURAN devletleri
 için Kıbrıs jeopolitik 
öneme sahip olduğu
 kadar ise açık ve sıcak
 denizlerde
 TEK ada Türk devletidir..!!
 şubat 1959’da imzalanan
 Zürih ve Londra
 antlaşmaları Türkiye açısından gerçek bir hariciye başarısıdır
 zira apdülhamid han 
döneminde kaybettiğimiz
 KIBRIS; cumhuriyet Türkiye’si döneminde yapılan
 bu antlaşmalar ile Türkiye;
 Kıbrıs üzerinde 147 yıl sonra yeniden müktesep hak sahibi olmuştur…
Bu antlaşmalardan kaynaklanan 
hukuki haklarımıza 
dayanarak Kıbrıs’ta 
genosizme uğrayan 
soydaşlarımızı kurtarmak 
için 1974’de Kıbrıs barış
 harekatını düzenledik… 
başta dönemin 
başkumandanı ile Kıbrıs gazisi ve şehitlerimizide bu 
vesileyle saygı ve rahmetle yad ediyorum..!!
TURAN’cı bir babanın oğluyum, 
TURAN fikrine gönül vermiş, 
o bölgeleri sıklıkla 
ziyaret etmiş ve bir 
takım ilişkiler geliştirmiş
 birisi olarak hükümetimizin
 Türk devletleri teşkilatının kurulmasına öncülük 
etmesini ve bir takım 
kararların alınmasını
 hep sevinçle ve
takdirle karşıladım. Bu olumlu adımın
 artılarının iktidarın 
milliyetçi ortağının 
hanesine yazılması gerektiğini
 sürekli vurguladım
 ancak geçen ay 
Kazakistan’ın,
1 Nisan’da ise diğer
 Türk devletlerinin 
güney Kıbrıs’a gidip sözde 
Kıbrıs RUM devleti ile ikili 
anlaşmalar imzalayarak 
ateşelik açılmasına
 karar verdiler… yetmezmiş 
gibi BM güvenlik konseyine 
itimat mektubu vererek 
güvenlik konseyinin
 541 ve 550 sayılı kararlarını tanıdıklarını bildirdiler…
 BM güvenlik konseyinin 
541 ve 550 sayılı kararlarına baktığımızda ise bunun açıkça 
Kıbrıs adasının bir RUM 
cumhuriyeti olduğu,Türklerin ise 
işgalci ve ayrımcı olduğunun tanınması anlamına geldiğini görüyoruz…Şimdi sizlere
soruyorum Türk devletler 
teşkilatı Türkiyeyi avutmak için kurulmuş basit bir STK’mıdır 
yoksa dünyaya adalet 
ve nizam dağıtma 
iddiasında olan büyük
 TÜRKİSTAN’ın ilk 
merhalesimidir?  Rusya’dan ayrıldıklarında hepsini
 aynı gün ve aynı saatler
 içerisinde tanıyan ve 
dünyada tanınmaları
 için lobi faaliyetlerini
 yapan TEK ülke olan Türkiye’ye soydaş devletler bunu yapmamalıydılar..!! 
Ne yazıkki Türkiye’nin 
bugün için sırtını dayayabileceği Pakistan ve Azerbaycan’dan 
başka dostu kalmamış… 
Soydaş devletleri bu anlaşmaları yapmasından 
ziyade dış işleri bu süreci
 bir şekilde engellemeli ve yönetmeliydi kanaatimce
epeyce bir süredir ülkemizde
 hariciye problemi ve rehaveti süregelmektedir… bu hazin gelişmeyi son yıllardaki Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı muhasara edilme çalışmalarından bağımsız değerlendirilemez.  Bu durum;  ülkemize  faturası ağır olacak çok üzücü bir gelişmedir…
Dışişlerimiz bu süreç 
ile ilgili kamuoyuna acilen iç siyaset kaygısından 
uzak ve  tatmin
 edici açıklama yapmak
 zorundadır  Zira 
TURAN devletler birliği 
YUNAN devletler birliğine 
dönüşmek üzeredir..!!