Baştan şuna bakmak lazım:
Suriye hava sahasını kim kullanıyor?
ABD ve İsrail.
Bir toprağın hava sahasını kullanan güç, o toprağın da kullanıcısı kabul edilir.
Son yüzyıldaki savaş teorisyenlerinin tanımı bu.
Suriye’deki Türk varlığı 8’inci yüzyıla, Abbasiler dönemine kadar gider.
10’uncu yüzyılda Selçuklu, daha sonra da Osmanlı Devleti Türk boylarını yüzyıllar içinde Amanos Tepeleri ve Golan Tepelerine kadar yerleştirdi.
Bu durum, tıpkı Anadolu gibi Suriye’de de asli unsurun Türk etnisitesi olduğunu gösterir.
Türk Oğuz boyu olarak bölgeye Türk olarak geldi, fakat zaman içinde baskın güç olan Arap emperyalizminin etkisinde Araplaşmıştır.
Günümüzde de Araplaşan, Kürtleşen Türklerin var olduğunu biliyoruz.
Hatta sadece Suriye’de veya Türkiye’nin güneydoğusunda değil, din eksenli bir Araplaşmayı Türkiye’nin diğer bölgelerinde de görebiliyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, 1921’de Fransa ile, 1926’da İngiltere ile sınırlarının dışında kalan Türklerin statülerini koruma altına alan Ankara Anlaşmalarını imzalamış.
Tabii, gücü oranında soydaşlarına sahip çıkmıştır.
Türk milleti ve Türk devleti olarak en önce yapmamız gereken iş, Türklerin idari, mali, siyasi, askeri güvenliklerinin teminat altına alınmasıdır.
Irak Türklerinin Kerkük’te, Musul’da başına gelenler, Suriye Türklerinin başına gelmemelidir.
Türkiye Dışişleri Bakanı, Suriye’de yaşayan etnisiteleri sayarken yüzde 0.5 oranındaki Süryanileri bile sayarken, asıl unsur olan Suriye’de yaşayan Türkleri hiç saymamış, aksine kendisinin Arapların ve Kürtlerin hamisi olduğunu söylemiştir.
Suriye’deki, Irak’taki şehirlere plaka numarası verenlerin önce Suriye’deki Türk varlığını muhafaza altına almayı öngörmesi gerekir.
Suriye’de veya Irak’ta benim Türk’üm güvenlikte değilse, huzursuzsa, mutsuzsa, fakirse, bana ne diğerlerinin durumundan.
Bir soru da şu: Trump, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ı öve öve bitirememiş. Trump’ın 2019’da yazdığı mektubu mu kale alacağız, yoksa iki gün önceki sözlerini mi, yoksa hiçbirini mi?
ABD Başkanının övgüleri bir dost övgüsü müdür, yoksa pusu kuran bir düşman kapanı mıdır?
Eğer merkezinizde Türklük ve Türk milleti yoksa yalpalar, kandırılır, hata yapar durursunuz.
Sanki Suriye’nin üçe bölünmesi görevinin İsrail ve Türkiye’ye verildiği gibi bir izlenim var.
BOP (Büyük Orta Doğu Projesi), Büyük İsrail ve Türkiye dahil Orta Doğu’daki 22 devletin bölünmesini sağlamak için yapılan ve uygulanan bir projedir.
Türkiye, BOP uygulayıcısı olmamalıdır.
Türkiye, celladına âşık olmamalıdır...