Tetikçilik kötü bir meslektir... Çünkü eninde sonunda bütün tetikçilerin göreceği muamele 'boş kovan' muamelesidir... 'Son kullanım' tarihleri vardır... İşleri bittiğinde 'son kullanıcılar'ı yüzlerine bile bakmaz...
Onların 'doğrular'ı 'yanlışlar'ı yoktur... Elde ettikleri menfaat ve aldıkları talimattır esas olan... Anatomilerinden şahsiyet çekip alındığı için, yaşadıkları çelişkiler ve iştahla yaladıkları tükürükler onlar için utanç vesilesi değildir...
Maalesef bu tipler her yerde bulunabilirler; işte, siyasette, ticarette, medyada, her yerde... Bu canlı türünün bir kere olsun 'amirler'ine "Senden büyük Allah var" diyecek karakterleri yoktur... Topu topu bir kere gelecekleri bu dünyada, bırakabilecekleri en büyük iz, dilleriyle 'amir kutsayıcılığı'dır... Aslında yaptıkları işin doğru olmadığını onlar da bilir... Neylersiniz ki menfaat 'şimdilik' buradadır... Arpa buradadır, küspe buradadır...
***
Bu yazı 'şahsa özel' değildir, her yapıda görülebilen söz konusu canlı türlerinin hepsine özeldir... O yüzden affınıza sığınarak 'Bir garip ahvâl'den tam yeri gelmişken iktibas yapmak istiyorum:
'Patron, efendi, başkan, reis, önder' fark etmiyor... Bunlar karşısında menfaati için kılıktan kılığa giren ve mevsimlik kişilikleri olan insan tipleri bizim de gerçeğimiz... Doğrunun ve hakkın yanında olmaya çabalamaktansa, 'gör' denileni görmek ve 'görme' denileni görmemek, daha doğrusu kahredici bir karaktersizlikle yalaka/yağcı kadrosunda omuz vura vura yer açmak, topu topu bir kere yaşayacağımız hayata gerçekten yakışmıyor...
Çok çok önce kendimce insanları ikiye ayırmıştım; 'yanlışında samimi olanlar' ve 'doğrusunda bile hesap sahibi olanlar' diye... 'Yanlışında samimi olanlar' hep iyi insanlardır... Yanlışını ispatladığınızda kabul etme ihtimalleri yüksektir, içten pazarlıkları yoktur... Onların 'yanlış'ta durmaları bir menfaat meselesi değil, 'doğru' zannetme meselesidir...
Ya 'doğrusunda bile hesap sahibi olanlar?' Onlar için aynı samimiyet geçerli değildir... 'Doğru'nun yanında olmak, maddî imkân, kariyer veya statü kazandırdığı için oradadırlar... Aynı menfaati 'yanlış'ın yanında bulsunlar, oraya geçmekte de zorlanmazlar...
İşte bunun için 'Yanlış yaptı ama yanlışında samimiydi' apoleti, 'Doğru yaptı ama hesabına geldiği için öyle davrandı' tespitinden daha sıcak gelmiştir birçoğumuza... Bunun için 'İşte bu bizim hikâyemiz'de o hesap sahiplerini 'karakter kaybından adamlığın öleceğini bilmeyenler' olarak tanımlamaya çalışmıştım.
***
Ne mutlu hangi türden olursa olsun düpedüz yanlış ve haksızlık içindeki güç ve iktidarlara teslim olmayanlara... Ne mutlu doğruların yanında hesapsız duranlara veya yanlışında samimi olanlara... 'Tevil rakkasesi' olarak anılmaktansa, nabza göre şerbet vermektense, nabızları şerbete göre ayarlamaya çalışmak daha doğru veya asil değil mi?
Ne demişti Lenin: "Artık iktidardayız ve Rusya'nın bütün alçakları bizimle beraber!.." Çağlar aşan bir tespit bu... Yerel-genel, küçük-büyük bütün iktidarların böyle 'çekici' özelliği vardır... İyiler kadar asalaklar da burada boy gösterirler... İşte bunun için ne mutlu o alçaklardan olmayanlara... Varlıklarını ve meşrûiyetlerini o irili-ufaklı iktidarlardan devşirmeyenlere...
***
Aşağılık kompleksi içinde kıvranan zavallı tetikçiler iyi bilmeli ki sonları, başlarını okşayıcılar tarafından 'boş kovan' muamelesi görmektir...
Bu kahredici akıbet, büyük sarayların küçük medya tetikçileri için de, küçük sarayların küçücük medya tetikçileri için de geçerlidir... Kaçınılmaz akıbet: Her tetikçi bunu tadacaktır... Bu sefil hayattan 'boş kovan' kadrosuyla emekli olmak ne acı bir son...