Bizlerin, bazı kişilere yüklediği ulvi amaç ve misyon, biçtiğimiz yol ve makam onlara uygun olmayabilir. Bu övgüye ve desteğe layık olmayacakları ihtimali de vardır. Bunun örnekleri çoktur.

Bence lidere dayalı toplum olmak yerine bilgi toplumu, parti taassubu yerine sorgulayan ve eleştirel anlayış daha faydalıdır. Liderlere dayalı toplum ve parti taassubu ülkeleri çıkmaza getirir ve geri bırakır. Adalet, hukuk, liyakat, objektiflik ve demokrasi alanlarında ciddi problemler getirir. Kutuplaşma, partizanlık, haksız zenginlik gibi tehlikelere neden olur.

Ne yazık ki ülkemizdeki pratikte var olan siyasi partilerin işleyişi ise lider sultasının olduğu ve bir sistemdir. Demokrasi ile yakından ve uzaktan ilişkisi maalesef yoktur.

Esas olan tabana inmiş siyaset ve yaygın demokrasi anlayışının olmasıdır. Partilerde, Üyenin seçimle delege olduğu, delegelerin il ve ilçe başkanlarını seçtiği, seçilen genel merkez delegelerinin genel başkanı ve MYK üyelerini hür iradeleriyle seçtiği. Görevlerden alma, atama ve ihraçların keyfi olmadığı, milletvekili, belediye başkanı ve meclis üyelerinin üyelerin oylarıyla seçildiği rekabetin olduğu gerçek demokrasinin uygulandığı bir sistem gerekir.

Bence, siyasi istikrar yalanı ile konulan ülke genel barajı da demokrasi dışıdır. Milletin tercihlerine baraj konulamaz. Zaten İstikrarı millet belirleyecektir. Baraj ucubesi ile milletin oylarını yok ve hükümsüz saymak demokrasiye ve hukuka aykırıdır

Yasama, yargı ve yürütme organlarında herkes görev sahası içinde olmalıdır. Birbirlerinin alanlarına karışmaması gerekir. Siyaset, siyasetçi, genel ve yerel iktidarlar için hukuk esas alınmalı sağlam denetim mekanizmaları olmalı ve işletilmelidir.

Öncelikle tüm siyasi partiler kendi bünyelerinde demokrasiyi esas almalı, demokrasi kültürünü içlerine sindirmeli, ancak bunu yaparlarsa demokrasiyi ağızlarına alma hakkını kendilerinde bulurlar.

7 Darbe ve cunta dönemi yaşayan, başbakan ve 3 bakan idam eden, 16 yıl 11 ay hiç seçim kazanmadan en uzun başbakanlık yapılan, seçim tartışmaları bitmeyen, cumhurbaşkanlığı seçimi yapamayan, oylamada Bülent Ersoy’a oy kullanılan, ara rejimlerin olduğu, her konuda her şeyin liderlerin iki dudağı arasında olduğu, milletvekili ve belediye başkan adaylarının liderler tarafından seçildiği, olağanüstü haller ve sıkıyönetimler ile yönetilen, sarı sendikaların var olduğu, adaletin bir o tarafın bir bu tarafın bir şu tarafın eline geçtiği ülkemizde Demokrasi ya rafa kaldırılmış yada sonrasında ise Defolu demokrasi vardır.