Her konuda çıkmaza giren ve çözüm üretemeyen ülkemizin, geleceğe güvenle bakabilmesi için, Devrimci ve Ülkücü camianın bir araya gelip, sorunlara akılcı çözüm önerileri getirmesinin vakit geçirilmeden hayata geçirilmesi elzemdir.
Aslında çatı belli, bu çatı “Hukuk”.
Hukukun Üstünlüğü ve Kuvvetler Ayrılığı Prensibi'nin tüm kurum ve kuralları ile hayata geçirilmesi ve toplumun aşa ve işe kavuşmasının anahtarının saydığımız bu kavramlar olduğuna toplumu ikna edersek işimiz oldukça kolaylaşacak.
Şu anki siyasi yapı ve bu yapının aktörleri bu çözüme ikna olacak mı?
Yaşanan gelişmeler gösteriyor ki, siyasi aktörler tasfiye olmadan toplumu, “Hukuk” çatısı altında aşa ve işe götürmek imkansız hale gelmektedir.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, toplumu zihniyet devrimine kimler hazırlayacak.
Toplumu bu zihniyet devrimine, Hukukun Üstünlüğü kavramına inanan, Ülkücü ve Devrimci aydınlar hazırlayacak. Bu zihniyet devrimi sancılı bir süreç olmakla beraber, Ülkücü ve Devrimci aydınların entelektüel birikimleri bu sürecin sağlıklı işlemesine yardımcı olacaktır.