Çok inandık ya! Anlatmaya kelimeler yetmez aslında. Hani yeni normal, eski normal diyorlar ya; bizim hayatımızda da 1 Kasım 2015 öncesi ve sonrası var aslında.
Ne güzel bir yaşantımız vardı. Ne anlattığını hiç anlamadığımız ama iktidara en sert dille konuşan bir Genel Başkanımız, vatan millet Sakarya hikayeleri konuştuğumuz dostlarımız ve kısıtlı bir siyasi bilgimiz vardı. Kızıyorduk birbirimize, darılıyorduk ama bu kadar siyasi üç kağıdı biz hiç bilmiyormuş be! Bildiğini zannedenler de, ellerine yüzlerine bulaştırdılar zaten.
Bir siyasi parti Genel Başkanı olsanız sistem çok kolay aslında; çok güçlü ve gönüldaşlarına sözü geçen kanaat önderleriyle anlaş! Sistemi anlat ve kabul ettir! Onlara çok büyük imtiyazlar tanı. O imtiyazlarla kendilerini kral/kraliçe zannettir! Her yerde seni övmelerini sağla ve ahde vefa sahibi olduğundan bahsettir! Kendinden daha fazla seni övsünler ama o kadar çok övsünler ki; bir daha geri adım da atamasınlar. Kötüleyecek yüzleri olmasın bir daha seni. Sonra birer birer harca hepsini! Geri planda bekleyen, zamanında siyaseten hiç bir başarıları olmamış, koca partiyi bitme seviyesine getirmiş çocuklarını birer birer yerleştir bir yerlere! İşte bu kadar kolaymış her şey.
Neyse; insanlar neyi sever diye sormak isterim. Nelerden hoşlanır, neler için her şeyini feda eder ve nasıl bir davranış sergiler dostlarına karşı? Siyasette dostluk koca bir yalan aslında. Amaca ulaşmak için her şey mübahtır ve o uğurda herkesi yol edecek şekilde hırslı insanlar var. Beraber yola çıkarsınız ama bir bakmışsınız daha gideceğiniz yere varmadan sözleriniz ulaşır gitmesi gereken yere. İnsanlar güçten hoşlanır. Güç gidince ne dost kalır, ne gönüldaş!
İnanmayın dostlar!
Sakın insanların sevimli yüzlerine, hoş sohbetlerine inanmayın! Çok iyi analiz edin ve uzun süre izleyin! Ve şunları sakın unutmayın;
- Her kim ki sana hiç yalan söylemedim derse, hayatı yalandır.
- Her kim ki dinden çok bahsederse, alakası yoktur.
- Her kim ki her şeye haram diyorsa, en büyük hırsız odur.
- Her kim ki ahde vefadan bahsediyorsa, en vefasız insan odur.
- Her kim ki Allah var diyorsa her sözünde, onun için Allah yoktur.
- Her kim ki hep yanındayım diyorsa, bil ki sana çok uzaktır.
- Her kim ki iftira atıyorlar diyorsa, bilin ki o doğrudur.
Her kim ki; O'na inanarak geçmişine dönecek liman bırakmadıysa, okyanusun ortasında kalmış bir sandaldır. Ve her kim hala inanmaya devam ediyorsa, yarın insan içine çıkamayacaktır.