Osmanlı Sultanı Süleyman şöyle izah etmiş “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi”
Yani en muteber nesne olarak Devlet ‘i göstermiş.
“Ya devlet başa ya kuzgun leşe” diye çokça kullanılan bir slogan vardı ki artık kullanılmıyor.
Devletinizin güçlü ve başat olmadığında, bir leş olacağını ve kuzgunlara yem olacağını izah eder.
Devleti tüm toplumu örten bir çadıra benzetirim. Herkesin korunduğu bir çadır.
Devlet çadırının çökmesi durumunda tüm toplumun altında kalacağı büyük ve muhkem bir çadır.
Eğer devletiniz yoksa veya kapasitesini kaybetmişse mutlak bir kaos içine girmiş veya giriyor durumdasınız.
Türkler devleti “Baba” ya benzetirler.
Her zaman evlatlarının yanında olan, ailesini kanatlarının altında güvende yaşatan, ailesinin bireyleri arasında adaletli olan, bir güven ve güç sembolü.
Devlet bugün bir enflasyon rakamı açıkladı yüzde 21. Alanında uzmanlaşmış iktisatçılar ve ekonomistlerin bir araya geldiği özel enflasyon ölçme kurumu Yüzde 50.
İstanbul Ticaret Odası yüzde 25.
Yani birkaç puanlık sapma olsa, bir hesaplama hatası olarak kabul edilebilir. Ama aradaki fark bire iki.
Açıklama yapan kurumlardan biri yalan söylüyor.
Özel kurum yalan söyleyebilir. Piyasa manipülasyonu yapıyorsa mahkemeye verilir ve ceza alır.
Ya devlet kurumu yalan söylüyorsa? Ve bu yalan açıklama her ay tekrarlanıyorsa?
Düşünün bir aile olarak bir evde yaşıyorsunuz ve babanız size her akşam yalan söylüyor.
Bir, iki, üç, on.
Zaman içinde aile bireylerinin ailenin reisi babaya olan inancı sarsılıyor, aile içinde bireylerin birbirlerine güvenleri sarsılıyor. Aile bir kaos sarmalında huzursuz bir telaş içinde eksilere doğru hızla düşüyor.
Devlet açıklamaları inancını yitirdiğinde, kaos içinde yaşayan aile bireyleri gibi. Kaos içinde yaşayan devlet vatandaşları olarak dibe doğru yuvarlanıyorlar.
Devleti yönetenlerin koltuklarını koruma telaşıyla yaptıkları hatalar, yalan açıklamalar, suni manipülasyonlar, koltuk kaybetme riski arttıkça daha artış gösteriyor. Daha da gösterecek ve toplumla devlet uzlaşması, karşılıklı güven duygusu daha da sarsılacak.
Halbuki bir ülkede mutlu insanların yaşayabilmesi için o ülkede sağlam, hakkının bilincinde, vatandaşı olduğu devletin sahibi olduğunun farkında bir toplumun ve kapasitesi yüksek, güven veren bir devletin var olması gerekmektedir.
Nasıl hukuk her insana bir gün lazım olacaksa.
Sağlam ve güvenilir devlet de her topluma lazım olacaktır.
Devlet adına söz söyleyenler, davranış yapanlar en az birkaç kez düşünmeli, sözünü veya davranışını ona göre söylemeli ve yapmalıdır.
Son yıllarda devlet yöneticilerinde bu hasletleri göremiyoruz. Çünkü merkezlerinde millete hizmet yok. Şahsi çıkarları, koltuk kaygıları, günlük siyaset oyunları öne çıkıyor.
Türk milleti devletini geri isteyecek. Kısa bir zamanda…