İstanbul 6.2 lik bir depremle sarsıldı. Herkesin yüreği ağzına geldi. Daha büyüğü olur mu? Bilemeyiz, ama uzmanlar dikkatli olmamız yönünde uyarılarda bulunuyorlar.

Naci Görür ve diğer uzmanlar yıllardır büyük İstanbul depreminin insan maliyetinin ne olacağını söylüyorlar.

İmamoğlu, birkaç defa hükümete çağrı yaptı, kentsel dönüşüm için iş birliği teklif etti. Yüzbinlerce evin yıkılıp yerine yeni depreme dayanıklı evlerin yapılması gerekiyor. Bu bir belediye meselesi olarak görülemez. Bu bir ülke, hatta devlet açısından hayat memat meselesi. Ama partizanlık o kadar ruhlara işlemiş ki, kimse bu çağrıyı duymadı. Muhtemelen rakibimize niye prestij kazandıralım diye düşündüler. Siyasi rant insan hayatına baskın geldi. Oysa İstanbul yıkılırsa Türkiye yıkılır, çünkü İstanbul demek Türk ekonomisinin yüzde sekseni demek. İstanbul’un üzerinden gözümüz gibi titremeliyiz.

Deprem geliyorum demesine rağmen ciddi bir hazırlık yapılmadı. Tam tersine İmamoğlu tutuklanır tutuklanmaz iktidar yarım bıraktığı kanal İstanbul’a yöneldi. Gazeteler yirmi dört bin konut yapılacağını yazıyor. Böyle kritik bir dönemde bile vatandaşın hayatı yerine rant ekonomisi tercih edildi. Uzmanlar bu projenin yanlışlığını bağıra bağıra söylemelerine rağmen saray sağıra yatmayı tercih etti. Askerlerin, ”Trakya’yı savunmakta zorlanırız “uyarıları da para etmedi. Gözünü para hırsı bürüyenler bildiklerini yapmaya devam ettiler.

Bu ülkenin depremden, terörden, ekonomik krizden daha büyük sorunu bu hükümet etme biçimidir. İnsan ve hizmet merkezli bir siyasete dönülmedikçe bu sorunların hiçbiri bitmez, bitmeyecektir.

FİLİSTİN İSTİSMARI

CHP’nin Filistin’e destek amacıyla düzenlediği yürüyüşe İstanbul Valiliği izin vermedi, âmâ aynı vali aynı yerde 2023 yılında TÜGVA’nın düzenlediği yürüyüşe izin vermişti.

Filistin hepimizin içini kanatan bir yara. Ona faydası olacak her eyleme destek olmak, yol vermek gerekir. Ama Filistin meselesini insani bir mesele yerine siyasi bir rant aracı olarak görüyorsanız başkalarıyla bu rantı paylaşmak istemez, eylemlerine engel olursunuz.

Belli ki bazıları bu soykırımı bile siyasi kazanç aracı olarak görüyor, kimsenin bu alana girmesini istemiyor. Ondan sonra da Filistin’in kurtuluşundan bahsediyoruz. Müslüman dünyası bu tip siyasetçilerden kurtulmadıkça kim bilir daha ne acılar görecek ne acılar yaşayacağız. Filistin rant siyasetine feda edilmemelidir.