24 Haziran'a çok az bir zaman kaldı. Cumhuriyet tarihinin belki de en önemli seçimlerinden birine gideceğiz. Ya AKP kaybedecek, ya Türkiye. AKP kazanırsa Türkiye kaybedecek,OHAL devam edecek,ayrıştıran,kamplaştıran siyaset biçimi sürecek, sistematik rüşvet ve yolsuzluk daha pervasız bir şekilde yapılacak,ekonomik krize rağmen ülke kaynakları yazlık kışlık saraylarda tüketilecek,basın susturulacak,konuşan bir Türkiye'nin yerini susturulmuş,korkutulmuş,sindirilmiş bir Türkiye alacak.
***
AKP iktidarının 16 yılda yaptığı tahribatları ortadan kaldırmak,devleti onarmak kolay değil. Bunun için kararlı,bilgili,cesur birbirine kenetlenmiş bir kadro gerekiyor. AKP'nin kaybetmesi ile her şey bitmiyor. Dibe vuran ekonomiyi düzeltmek,yeni kaynaklar yaratmak,kaçan sermayeyi geri getirmek,hukuk güvenliğini sağlamak gerekiyor. Bunun için gelenlere zaman,vatandaşa sabırlı olmak düşüyor.
***
Muhalefet iktidara karşı ilk defa oyun kurucu olarak seçime giriyor. Şimdiye kadar şartları iktidar belirliyor, muhalefet bu gündemin peşinden gidiyordu. İYİ partinin sahne alması,millet ittifakının kurulması,Kılıçdaroğlu'nun demokrat tutumu iktidarın bütün hesaplarını bozdu. Ancak bu yeterli değil. Muhalefetin ikinci rauntta da dikkatli olması,hem oy tabanı olan, hem de zor şartlarda geri adım atmayacak,cesur,kararlı,ekip çalışmasına müsait kadrolarla milletin önüne çıkması lazım. Çünkü muhtemel bir iktidar değişiminde bir enkaza dönen ülkeyi ancak bu vasıflara sahip kadrolar düzlüğe çıkarabilir.
***
CHP'nin nasıl bir yol izleyeceği, nasıl bir kadro seçiminde bulunacağı neredeyse belli. Belirli olmayan daha doğru bir ifadeyle aday seçiminde en zor durumda olan parti İYİ parti.
Çünkü bir taraftan partinin MHP'den kopuşundan itibaren yükünü taşıyan,en zor şarlar altında pozisyonunu koruyan -ülkücü gelenekten gelen- kadrolar,diğer taraftan Türkiye partisi olma iddiasının zorunlu kıldığı kadrolar.
Buna kişisel kariyeri için siyaset yapanlar da eklenince, İYİ partinin zorluğu daha iyi anlaşılır.
Doğru olan, partileşme sürecinde eski siyası bağlantılarına çizgi çeken kadrolarla,Türkiye partisi olmaya hizmet edecek kadrolar arasında bir sentez yapabilmektir. İYİ parti bunu başarabilirse hem sağlam bir mutfağa, hem de gösterişli bir vitrine kavuşarak toplumun ilgi merkezine oturur.Lider için eskiler vefa,yeniler ufuktur. Bunu başarabilen bir lider her zaman arkasından koşacak kitleler bulur.Başaramayanların etrafını davası olanlar değil,ihtirası olan çıkarcılar doldurur.Ancak bir partinin baştan beri içinde olmak milletvekili olmak için yeter sebep değildir.O vasıflara sahip olmak da gerekir. Liyakatından fazlasını isteyen, kendine de topluma da zarar verir.
***
Kısa bir zaman sonra partilerin aday kadrolarını görme imkanı bulacağız.
Kadro seçimi aynı zamanda nasıl bir Türkiye sorusunun cevabını içinde barındırır.
İYİ partinin nasıl bir Türkiye istediğini kesin aday listelerini gördükten sonra anlayacağız.Mesele sadece partinin omurgası ile Türkiye partisi imajına uygun bir seçimin yapılması değildir. İşin bir de adayların illere yerleştirilmesi problemi var. Doğduğu şehirle ilişkisini kesmiş bir çok kişi birden bire nereli olduğunu hatırlayarak illerinden aday adayı oldular.
Doğduğu şehirde herhangi bir sokakta bırakıldığı zaman yolunu kaybedebilecek adayların tepeden o illere gönderilmesi teşkilatların çalışma şevkini menfi yönde etkiler ve bu hiç bir karşılığı olmayanların ödüllendirilmesi,olanların cezalandırılması anlamına gelir.
İYİ parti ve sn Akşener bugüne kadar bir çok ilki gerçekleştirdi, önüne konan engelleri bir bir aştı, bu defa da seçimini doğru yapacağına inanıyorum.
Partinin hem ruhu hem bedeni olmalı.
Ruh,partiyi MHP kongresinden itibaren bugüne taşıyanlardır.
Bedeni ise partiyi bir hizbin,grubun partisi olmaktan çıkarıp Türkiye'nin partisi yapacak olanlardır.