Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşulları göz önünde bulundurduğumuzda, milli servetimizin doğru yönlendirilmesi ve halkımızın refahını artırmak en büyük önceliğimiz olmalıdır. İnançlarımız elbette bizim için çok kıymetli; ancak bugün milyonlarca vatandaşımız yoksullukla mücadele ederken, başka ülkelerin ekonomisini güçlendirmek adına büyük meblağlar harcamak içime sinmiyor.
Her yıl binlerce vatandaşımız hac ve umre ziyaretleri için Suudi Arabistan'a gidiyor. Bu ziyaretler, dini vecibelerimizi yerine getirmek açısından önemli olsa da, işin ekonomik boyutunu göz ardı edemeyiz. Dışarıya aktarılan bu paralar, aslında ülkemizdeki ihtiyaç sahiplerine ulaşabilecek, onların yaşam koşullarını iyileştirebilecek kaynaklardır.
Bugün Türkiye'de milyonlarca insan evine ekmek götürmekte zorlanıyor, gençlerimiz işsizlikle mücadele ediyor. Ekonomik krizin derinden hissedildiği böyle bir dönemde, her bir liranın kıymetini bilmek zorundayız. Üstelik bu kaynaklar, Türkiye'ye dostane olmayan, çıkar ilişkileriyle hareket eden ülkelerin ekonomisini daha da güçlendirmek için kullanılıyor. Kendi vatandaşımıza dokunmayan, hatta ülkemizin zor zamanlarında sessiz kalan bu ülkelerin zenginleşmesine katkı sağlamak içime sinmiyor.
İnancımızın temelinde "komşusu açken tok yatan bizden değildir" anlayışı vardır. Peki, neden önce kendi komşularımıza, kendi insanımıza sahip çıkmıyoruz?
Elbette dini vecibelerimizi yerine getirmek isteyen vatandaşlarımızın inançlarına sonsuz saygımız var. Ancak milli servetimizin öncelikle Türkiye’de kalması, halkımızın refahı için harcanması gerektiğine inanıyorum. Kendi insanımız mutlu, huzurlu ve refah içindeyse, işte o zaman gönül rahatlığıyla başka hedeflere yönelebiliriz.
Türkiye’nin ekonomik olarak kalkındığı, yoksulluğun son bulduğu bir gün geldiğinde, elbette ben de hac ve umre ziyaretlerini düşünebilirim. Ancak bugün değil… Çünkü bugün, önce birbirimize destek olma günü. Kendi insanımıza sahip çıkmadan, başka ülkelerin zenginleşmesine katkıda bulunmak vicdanıma sığmıyor.
Milli servetimizi doğru yerde kullanırsak, Türkiye daha güçlü, daha huzurlu bir ülke olacak. Fakir fukaramızı gözettiğimiz gün, hepimizin gönlü rahat edecek.