Avrupa ülkelerinde Türkiye aleyhine olan konularda Türkler tek vücut olup bu faaliyetlere tepkisini koyuyor ve hatta engelliyorlardı.
Akp iktidarından sonra bu gibi faaliyetler hızla bitirildi, insanlarımız arasına ikilik sokuldu ve Yurt dışında yaşayan Türklerin Milli tepkileri dumura uğradı.
2005 yılında kurulan Belçika Türk Platformu sayesinde Ermeni Soykırım yalanlarına karşı yapılan protesto ve faaliyetlerde kendini gösterdi. İsviçre’de çıkan Ermeni Soykırımı yasasına Belçika’da yaşayan Türkler ortak bir platform oluşturup bunu il birliğiyle engellediler.
O dönemlerde Koordinasyon Kurulları vardı fakat fazla etkin değillerdi. Bir avuç Türk aydınının gösterdiği bu gayret neticesinde. Brüksel’in bir semtindeki Ermeni anıtının olduğu bölgede sabahlara kadar Fransızca bildiriler bütün evlerin posta kutusuna atıldı. Basında Ermeni yalanlarına karşı tepkiler konuldu. Siyasi parti üyeleri, seçilmişleri bir araya toplatılıp bilgilendirildiler ve partilerinde bu konu hakkında Ermeni Soykırım yalanına tavır koymaları sağlandı (katılmayıp, Ülkücü görünen bir adayın ise tanıdığına şahit olduk maalesef) Belçika Türkleri siyasi görüş farkı olmadan beş bini aşkın insan yürüyüş yaptı ve bu gayretler neticesinde Belçika Devleti İsviçre’de çıkan kanunun aynısını çıkartamadı. Geri adım atmak zorunda kaldı.
Koordinasyon kurulundan sonra AKP iktidara geldi ve bu kuruluşu kapatıp yerine kendi propagandasını yapan UETD denilen bir organizeye başladı ve güya gayesi Lobicilik olacaktı. Maalesef Belçika yöneticilerinden Belçika Tv’lerinde PKK’lılarla birlikte programlara katılıp Türkiye aleyhine olacak söylemleriyle ihanete damga vurdular.
Ülkücü dernekler Milli konularda Devlet Bahçeli’nin emriyle uzak tutuldu. Zamanla milli şuura sahip insanların arasına fitne sokularak bu güzel birliktelik dağıtıldı.
Bazıları kendilerini Türk toplumunun sözcüsü temsilcisi gibi göstererek hem Türkiye Cumhuriyetinin kasasından hem Belçika devletinin kasasından nemalandılar. Türkiye lehine hiçbir faaliyetleri olmadı. Şarkılı yemekli eğlenceler ile vakit geçirdiler, milleti uyutmaya çalıştılar.
Belçika’daki Türk gençliği Milli birlikten yanadır ve Belçika’da yaşadıklarından dolayı kanunlara saygılı örnek kişilerdir. Türk düşmanı olanlar tabi ki istisnadır. Bunlar Türk toplumunu bağlamaz. Pkk, Süryaniler ve dinci cemaat ve oluşumlar Milli konularda hep Türklerin önünü kesmeye çalıştılar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin örtülü ödeneğinden milyonlarca Euro aktarılan UETD gibi kuruluşlar AKP meddahlığından başka daha önemli işleri ise keselerini doldurmakla yetindiler. Son değişikliklerde ise: “Arkadaş size 300 000 Euro ödenek verdik ne yaptınız? Bari bize formalite olarak 20 000 Euroluk harcama faturası verin.” Dedikleri dün gibi aklımızda.
Şimdi ne yapılmalı?
Türklük aşkıyla yanan Avrupa Türk dernekleri bu güne kadar bir çok milli konuda mücadele verdiler faaliyet gösterdiler. Bundan sonra bir birimize kenetlenip daha çok çalışmalıyız, diyerek yeniden etkili ve ses getirecek faaliyetlere başlayacaklarını duyurunca Türk gençliğinin ümidi olmaya başladılar. Hayırlısı diyelim gelecekte onları da takip edeceğiz. Milli konulardaki her faaliyetlerini bir Türk olarak destekleyeceğiz. Ne Türkiye Cumhuriyetinden örtülü ödenek, ne de Belçika devletinden dernekçilik adına soygun yapanlara inat kendi imkanlarıyla hizmete talipler. Kuvayı Milliye ruhuyla artık bizde varız, siyasi görüşü ne olursa olsun, Türk düşmanı devlet düşmanı olmasın herkese kapımız açık, demektedirler.
Avrupa Türk derneklerinin son istişareden sonra 13 Aralık’ta Brüksel’de Eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu ve sürpriz bir misafir ile konferans hazırlıklarının yanında önümüzdeki yıl Yurt dışı Türkleri bilgilendirmek için çeşitli konularda konferanslarına devam edeceklerini de belirttiler.
Yurt dışı Türkleri adına hayırlı olsun, diyorum.