Kimin kazanacağına dair tahminimiz ile analitik bakışımızı nihayetlendirelim.
Önce temenni ile başlamak istiyorum. Bir Türk milliyetçisi olarak temennim, Türk milliyetçiliğinin sahiplenildiği, güçlü şekilde temsil hakkı elde ettiği bir seçim olmasıdır.
Dünyada milliyetçilik ve üniter devlet sadakati güçlendikçe ülkemizde milliyetçilik örseleniyor, bölünüyor, zayıflıyor...
Bu seçimin bu anlamda dönüm noktası olmasını umuyorum.
Onun için şahsi tercihim Türk milliyetçiliğinden yana olacak ve oyumu bu istikamette kullanacağım.
Değişen seçim sistemi ile karışık hale gelen, getirilen siyaset ve partiler milletin de kafasını karıştırdı.
Dün Ergenekon'un avukatı olanlar ile bugün Ergenekon sürecinin müsebbipleri iç içe, kol kola ve özellikle İyi Parti'nin var olan denklemin içinde kan, hatta doku uyuşmazlığı yaşadığı aşikardır. Hasbelkader tahammüle mazhar oluyor gibi bir durum var ortada.
Şayet Millet İttifakı ve aday olan Kılıçdaroğlu kazanırsa, yine ciddi sorunlar yaşanacağına dönük seçmenin tahminleri
Şimdilik yedi kişinin başkan yardımcısı olması, sahaya sürülen Belediye Başkanlarının yönettikleri illerde henüz bir icraatlarının olmaması seçmenin kafasını karıştırıyor.
Aday belirleme sürecinde girilen türbülans, yaşanan savrulma ciddi bir güven bunalımı yarattı ve hızla ivme kaybettirdi.
Son düzlükte sokağa ve miting alanlarına bu handikaplar yansıdı.
Avantajlı girdiği yarışta İttifak avantajını kaybetti.
Bir çok partiye partinin kontenjanlarını, kapılarını açan CHP, kendi özüne dönmek arzusundan tamamen uzaklaştı.
Daha anlaşılmaz bir noktaya evrildi ve Ak Parti ideolojisine, eski Ak Partili isimlere çok fazla garanti vekillik verdi.
Onların seçilmeleri halinde özlerine dönme ihtimallerini veya seçimi Kılıçdaroğlu'nun kazanamama olasılığını göz ardı ettiler.
Hem yerelde hem de ulusal bazda CHP’li güçlü isimler, uzun yıllar partiye emek verenler yok sayıldı.
İyi Parti kendi içinde yaşadığı sorunları, yanlış adaylar ve yaşanan masa krizi ile pekiştirerek arkasına aldığı rüzgarı yönetemedi en büyük kaybeden olmaya doğru yol aldı.
Son düzlüğe girerken en dezavantajlı parti Ak Parti ve dolayısıyla Erdoğan'dı.
Siyasi tabirle artık tencere kaybediyor, ekonomi treni raydan çıkmış durumdaydı.
Siyasette akıl ve tecrübe mutlaka aynı odada olmalı ki hamleleriniz doğru sonuçlar doğursun.
Erdoğan bunu yaptı.
En iyi ihtimalle %40 ile başladığı yarışı, bugün itibariyle en kötü ihtimalle kafa kafaya noktasına getirdi.
"Yine Erdoğan toparlar, yapar" algısını sokak satın aldı.
Karşısında terör örgütü mensuplarına selam yollama yarışında olan rakipler olunca işi daha da kolaylaştı.
Söylem ve eylemlerindeki doğruluk, tutarlılık, daha güvenilir seçenek noktasına Erdoğan'ı getirdi.
Mevcut belediyelerin de icraatları, vekil adaylarındaki doğru tercihler domino etkisi yarattı.
Temennim domuz bağı ile kandil dağının gölgesinde kalan siyasetin Türk Ocağında soluklanmasıdır.
Ancak sahanın da gerçekleri var.
O gerçeklikte milliyetçi seçmenin de gelinen noktada tereddütsüz Erdoğan'dan yana oy kullanacağını görüyorum.
Muhafazakar seçmenin kolay kolay terk etmeyeceği bir isim Sayın Erdoğan.
Onun için güçlü oy havuzunda hala güçlü olan isim kazanacaktır.
Millet ve memleket için en hayırlı sonucun çıkmasını, her sonucun siyasiler tarafından sağduyu ile karşılanmasını, kabullenilmesini diliyorum.
Gerginliğin hat safhada olduğu günlerde milletimizin de aklı selim olmasını diliyorum bekliyorum.