Yıllar önce Kabataş Erkek Lisesi Ödülleri programında En İyi Radyocu ödülünü alan Cem Arslan, ön sırada oturan bir aktrisin gözlerinin içine bakarak; "Birileri konuşa konuşa ödül alırken, bazıları da sevişe sevişe ödül alıyor" demişti.
Bu ülkede en kolay şey ünlü olmak. Emek istemez, okumak istemez, gayret istemez; maliyeti yoktur yani. Girersiniz birinin kanatları altına, her aşamada bir kaç dostunuzu satarsınız, sağdan soldan duyduklarınızla konuşur, size servis edilen bilgilerle kitap yazarsınız. Hatta belediyelere (AKP ve CHP Belediyeleri) mal satmak için sosyal medya hesaplarınızı kapatırsınız, sonra da ölmüş bir eski Belediye Başkanı'nı eleştiren yazı servis edersiniz vesaire vesaire!!!
Popüler Beyaz Türkler sizi içine aldıysa, sırtınız yere gelmez. Rolünüz bellidir artık. Sistemin içinde bir yer gösterilmiştir size. Milliyetçi gibi görünen bir gazetede yazı yazarsınız ama dibine kadar bölücü ruhla büyümüş bir komünistsinizdir. Kimse detaya girmez. Çünkü Türk Milleti detay sevmez. Benim gibi detaycıları hiç sevmez.
Herkesin bir rolü var!
Ak Parti'nin Kuruluş şekli, koalisyon hükümetinin hızlı erken seçim kararı, yıllar süren FETÖ iktidarı, muhalefetin oluşumu, iç değişimi ve konumlandırması gibi, bazı insanların alimmiş gibi parlatılması da sistemin senaryosudur. Dünün Maocusu, bugün MHP'yi övüyorsa, zaten konuşulacak bir şey de kalmamıştır artık.
Siyasetin simsarları her daim iş başındadır. Sizin hiç bir şey yapmanıza gerek yoktur. Gerekli olan iki şey vardır; para, ya da her şeyi emir telakki etmeniz.
Dostoyevski Budala isimli kitabında aslında bizi açıklamış sanki "Bu devir, sıradan insanların en parlak zamanı. Duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksiz lığı, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir" diye yazmış o muhteşem eserinde. Günümüze uyarlıyorum; duygusuz, bilgisiz, tembel ve yeteneksizler ordusunun hazıra konduğu bir kuşak var etmişiz!
Sonuç olarak; bu bizim eserimiz. İnsanları tartmadan değer verdik. Bizler müstakildik, herkesi bizim gibi zannettik. İğrenç hesapların oluşumuna kurban edildik.
