Bahçeli'nin sn.Akşener'e yaptığı eve dön çağrısına CB Erdoğan'da katıldı. Erdoğan yaptığı açıklamada; Akşener ve İYİ partinin yerli ve milli olduğunu söyledi.
Halbuki, daha düne kadar sn.Akşener hapisle tehdit ediliyor, İYİ Partiyi aşağılamak için İP deniliyordu.
O İP, onca baskı ve tehdide rağmen bütün kamuoyu araştırmalarında MHP ve HDP'yi geride bırakarak 3. parti konumuna gelince tutumlar değişti. Tehdit politikasının yerini havuç politikası aldı. Yumruk göstermek, parmak sallamak bırakıldı.
Bu tutum değişikliği çok isteyerek olmadı. Ekonomi bitti, dövizin,altının,enflasyonun yükselişi durdurulamıyor. Uluslararası finans çevreleri Türkiye'nin yönetim biçimine bakarak kredi taleplerini geri çeviriyorlar. Tek adam yönetimi, yargının siyasallaşması, basın özgürlüğünün yok edilmesi Türkiye'yi öngörülemez dolayısıyla kısa vadede yatırım yapılamaz bir ülke haline getirdi. AKP'de, MHP'de çözülüyor. İYİ Parti her iki parti seçmeninin alternatif partisi. Hem milliyetçi, hem muhafazakar, hem demokrat. Tarihle kavga etmiyor,ayrıştırıcı bir politika izlemiyor,gerilim siyasetinden yorulan çevrelere nefes aldıracak bir strateji izliyor. Bu da İYİ partiye önce sempati, sonra da oy ve aidiyet olarak dönüyor. Yani İYİ Parti her iki partinin de korkulu rüyası.
Yapılan eve dön çağrısı da bu korkunun bir dışa vurumu. İki lider kendi tabanlarının İYİ Partiye muhtemel bir yönelişinin önünü kesmek için o da bize dahil olacak havası yaratmaya çalışıyorlar. Böylece kendi seçmenlerini yerinde stabil hale getirmek istiyorlar. İYİ Partiye gitmeyin o da Cumhur İttifakına dahil olacak havası oluşturmaya çalışıyorlar.
ANASOL-M döneminde yaşanan ekonomik krizden daha ağır bir kriz yaşanıyor. Hiç bir parti bu tablonun sorumlusu olanların yükünü sırtlamak istemez. Sn Akşener, defalarca parlamenter sisteme dönüşü böyle bir diyalogun ön şartı olarak ifade etti. İYİ Parti lideri söylediği yerde duruyor.Bundan sonra da aynı noktada duracağına şüphe yok. Bunu çağrıyı yapan Bahçeli ve ona destek olan CB Erdoğan da biliyor. Türkiye bu noktaya bu iki liderin siyasetiyle geldi, siyasi maliyeti de bu iki lidere ait olacaktır.
Bu tip birlik yahut ittifak talepleri medya üzerinden olmaz. Bir şey medya üzerinden tartışmaya açılıyorsa asıl amaç yapılan davet değil, o davetin hedef kitle üzerinde bırakacağı tesirdir.İYİ Parti büyüyen taraf, MHP küçülen taraf olduğuna göre büyüyen niçin küçülene ittiba etsin? Belli ki, hedef kitle bu iki partinin kendi tabanı, onları yerinde tutmak için böyle bir hamle yapıldı.
Türk milliyetçiliği bir parti ideolojisi değil, Türk milletinin millet ve devlet varlığını koruma ideolojisidir.Onu bir parti aidiyeti ile sınırlamak milliyetçiliğin tesir sahasını küçültmek, siyasette etkisini azaltmaktır. Milliyetçilik sadece bir partide bir avuç muhterisin ihtiraslarına hizmet eden bir araç olmamalı, bütün partilerde milli varlığımızın bekasına hizmet eden bir konumda olmalıdır.Siyasetini yaptığı milletin milliyetçiliğini yapmayan bir parti o millete hizmet edemez. Milliyetçilik ir parti ideolojisi haline getirildiği için faklı yerlerde olanlar birbirine düşman haline getirildi. Daha düne kadar küçük bir eleştiri yapan gazeteciler dövülüyordu. İçinde bu satırların yazarının da bulunduğu birçoğu gençliğini hapishanede bırakmış, hepsi ülkücü onlarca kişi bir parti tarafından sahte isimli bir mektupla FETÖ'cü diye ihbar edildi. O isimler arasında sn Akşener, Ümit Özdağ,M.Dervişoğlu gibi isimler de var.
Şimdi de eve dönün öyle mi?
Ortada dönülecek bir ev mi kaldı, o ev yıllar önce AKP'ye taşındı.
O ev bir parti değil,Türk milliyetçiliğidir, biz o evden hiç ayrılmadık ki.
Ayrılanlar düşünsün.