Son on yılda neredeyse on kez bulunduğu haber olmuş Karadeniz'de gaz bulma işinin neden müjde olduğu izah edilemedi. Yahut abartılı yüklemelerle suni beklenti yaratan açıklamalardaki izah tüm medya bombardımanı ve görsel çabalara rağmen toplumda karışlık bulmadı.
Sanırım bunun 2 temel nedeni vardı. İlki daha büyük ölçekte bulunduğu birden çok haber olmuş nispeten daha küçük rezervin öncekiler gibi seçim arifelerinde yapılanlar gibi topluma umut pompalama olarak algılanmasıydı. Zira bu iktidar döneminde hem de aynı bölgede daha zengin doğalgaz rezervi olduğu 5 kez açıklanmış ama sonunda hiçbir şey olmamıştı.
İkincisi de orada o kadar gaz olsa bile nasıl, hangi maliyetle ne zamanda çıkarılacağına ilişkin teknik izahlar makul karşılanmadı. Zira en tepeden 3 yılda çıkarılacağı söylendi ama işin tekniğini bilenler 7 ila 10 yıllık bir süre verdi. O yüzden mali piyasalar da alâyi valâ ile sunulan bu müjdeyi tınlamadı.
İktidarın amacı orda gaz bulmak ve çıkarmaktan çok ekonomik krizden bunalan topluma umut verme işiydi. Bu içeriği bayat ambalajı taze müjdeye kuşkuyla bakanlar ile yahu bu nasıl oluyor, olacak diyenlere klasikleşen organik, inorganik iktidar sözcülüğü tavrıyla, ülke, millet düşmanı hain vb akıl dışı isnatlarla saldırmaları da amaçlanın tersine sonuç verdi.
Çünkü bu ülkede siyasi görüşü ne olursa olsun orada zengin rezerv bulunmasından rahatsızlık duyacak akıl sahibi bir insan yoktu ve olamazdı. Gaz çıkarıldığında en azından ucuzlamasa bile fiyat artışı azalır diye düşünür ve memnun olurdu. Zira herkes gaz kullanıyordu ve iktidara mensuplarla gayrılara farklı fiyat tarifesi de uygulanamazdı. Gaz denildiği gibiyse ve 3 yılda çıkarılacaksa dar gelirliler başta herkese de faydalıydı. İktidar borazanları bu basit gerçeği atlayarak algı yaratmaya kalkışınca ellerinde patladı.
Düşünce ve düşünmeyi çok sevmeyen ahalimiz, anlık yaşayıp ham hayali sevdiği için bu yola başvurulmuştu. Ancak, tarihin en eski çağlarından beri farklı coğrafyalarda kurulan güçlü devletlere, büyük medeniyetlere bakıldığında, onları güçlü kılan, medeniyetiyle tarih sahnesinde bir değer ifade etmelerine yol açan şeyin; yer altı ve yer üstü zenginlikleri değil, daha çok fikri ve kültürel alandaki zenginlikler olduğu görülür.
Demokratik bir hukuk devleti işleyişine sahip olunmadan, dağlarınız derelerinizin altı değerli madenlerle dolu olsa bile sonuç değişmez. Bugünkü halde bile doğalgazı başkalarından 3 kat fazlaya ithal edip, yüklediği vergilerle pahalı hale getiren gazın yokluğundan çok ülkenin kötü yönetimidir. Örneğin Venezuela en zengin petrol rezervlerine sahi ama halkı açlıktan perişan halde. Bir bidon petrolün ederi kaliteli bir çikolata almaya yetmiyor.
Bir de bugün petrol doğalgaz zengini ülkelerin hiçbirinin kalkınmış ve medeni ülkeler olmadığı gerçeğini görürseniz işin aslını anlarsınız. Ülkede hukukun üstünlüğüne dayalı ve her alanda adil işleyen bir yönetim kurulmadan bulunacak gazın, petrolün halkın cebine faydası olmayacağı geçen 18 yıllık iktidar pratiğinde test edilip aşikâr olduğundan halkımız asrın müjdesine temkinle yaklaştı.
Müjdelenen gaz, bunalan toplumun gazını alamadı. Hatta Hazinen durumu malum tamtakır. Elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak bedeli gibi, gaz faturalarına 'çıkarma bedeli' eklenir diye tedirgin olmaya başladı. Zira son bir yılda biz bize yeteriz kampanyalarına, karşılıksız para basıp kredi vermelere, 6 aylık ertelemelere rağmen ahalinin mali ekonomik durumu perişan. Böyle giderse düzeleceğine dair umudunu da tüketti. Biz gene de inşallah rezerv iyidir, tez zamanda çıkarılır ve ahalinin gazı ucuzlar diyelim.