Kadın güçlenir AMA 
Hey kadınlar her şey bizde başlayıp bizde bitiyor.
FARKINDA MIYIZ?
Biz izin verdiğimiz için, 
Biz yetiştirdiğimizden, yetiştirirken de
Çok sevdiğimizden,
Fedakârlığımızdan,
En önemlisi kendimizden verdiğimizdendir, bütün başımıza gelenler.
İyi veya kötü. Güzel veya çirkin
Dünyayı kadınlar şekillendiririz de farkına bile varamayız.             
***

Kadın olmak dünyanın neresinde olursa olsun zor iştir.
Akıl ne kadar üstün olursa olsun çoğu zaman fiziksel güce yenik düşen duygusallıktır aslında.
Sevgidir kadını zayıflatan. 
Sevdiği kime olursa olsun öncelikle analık içgüdüsüne yenik düşer.
Sevdiklerine hayatı kolay kılmak için dünyayı ayaklarının altına serivermek ister. 
İstemekle de kalmaz onların ömrüne ömür katmak adına kendinden vazgeçtiğinin farkına bile varmaz.
Kendinden verdikleriyle karşındakini mutlu ettiğini zanneder. Çoğu kez de onu güçlendirirken kendi kazanımlarından vaz geçer ama bunu hiç önemsemez.
Çünkü onunla bütünleştiği için beraber olduklarını sanır, aynı yolu yürüdüklerini düşünür.
İşte tamda buralardır yanılgının başladığı mihenk taşlarıdır.
Çünkü yücelttiği kişinin veya kişilerin yükselirken edindiklerine kendine mal edindiklerinin farkına varamazlar. 
Taaa ki gerçekler yüzüne tokat gibi patlayana kadar.
***
KADIN NE YAPMIŞTIR.
Kadın saçını süpürge eder, 
Kendi saçını tarayıp süslenmek yerine eş dediği adamın gömleğini ütüler.
Kendine ayıracağı zamanı çocuklarına ayırır.
Güzel yemek yapmaya ayırır.
Evim temiz olsun der.
Çocuklarım hiç bir şeyden eksik kalmasın diye yiyeceklerinden dahi vazgeçer, hem de seve, seve.
Eş edindiği adam mutlu olsun diye hasta olsa da onun misafirlerini evinde ağırlar.
Kendi için vazgeçtiklerini evdeşi için cömertçe hizmetine sunar.
Tenini ilaç eder, zamanını derman kılar.
Her şeye yetişmeye çalışırken kendi kaynar gider arada.
*
Bütün bunları da kendi görevi sayarak yaptığından kimse de farkına varmaz. Vardırmaz da.
Öyle kayar ki hayatı uçurumun kenarında bulduğunda ancak anlayabilir, neler olduğunu.
Çünkü sevgi kördür, aşk ise sağır.
Fedakârlıklar, aşk, sevgi kendi önemsediği şeylerdir, karşı tarafı ise şımartmıştır.
Berbere gitmesem de olur evimin ihtiyacı, kocamın borcunu, çocuklarımın isteği, derken kendini bir kenarda unutuvermiştir.
Eşim dediği ise başka yerlerde nefsinin peşinde koşarken evini unutmaya başlamıştır çoktan.
Artık elleri boyalı saçlarda dolaşır adam dediği kişinin.
Adam boyalı entarinin eteğine takılıp sürüklenmiştir çoktan.
O ilaç olan tende değil etteki nefsinin hükmüne yürümüştür.
Ev dağılır, çocuklar bunalıma girer, 
Çocuklar isteklerinin olduğu sürece sever sanki.
Kandın ise en çok verdiği emeğe üzülür.
Sonra
Kırılanı toplar, yaralarını sarar, çocuklarına ana olup dimdik olmayı başarır.
Çok şey kırılmıştır içinde artık.
Ama her kırıktan suladığı tohumlar güçlendirmiştir kadını.
Ayaklarını sağlam basar. 
Güvenmez artık hiç kimseye ve de her şeye. 
Her adımda sonucu düşünür olur.
Saçlarında dolaşan el aramaz, parmakları dolaşır saç köklerinde.
Omuz yoktur dayanacak ama yaslayıverir kendi başını kendi omuzuna.
Ağlasa da yanaklarından silen kendi olur gözyaşlarını.
Görmezden gelir başkasının sevişen gözbebeklerini.
İçini sızlatır yaşanmış nameler.
Dalıp gider mısralara kaybolur.
Sonra bir bardak çay, bir kadeh şarap veya bir sigara alır yudumlar nefes, nefes.
Geçmişe sünger çeker, kendine emir verir kalk hayat senin der.
Ve güçlenir kadın.
Güçlüdür, hem de çok güçlü.
Gücün gölgesinde yapayalnız.
Ama dimdik ve amansız.
Güçlenir kadın.
Güçlendikçe kendi kozasını örer.
Gönül küser, dil susar.
Gözler kararır, ses yiter.
Küser en çok da yaşanmışlara, dönüp bakası gelmez geçmişin izlerine.
Unutur gömer en derinlere, en güzel duygularını.
Bazen küçük bir şey çıkarıverir oradan içi sızlar, 
Artık sızlamalarını bile kısa tutar. Bütün üzüntüleri gibi hemen üzerini örter.
GÜÇLÜ KADIN OLMAK ÜZERİNE YAPIŞIR KALIR.
Oysa çok naiftir. Dokunsan kopacak gibi ama inanılmaz dayanıklı.
Kalın Sağlıcakla­­­­__Güçlüsün__Meyrem’ce