Anadolu coğrafyası sürekli hareket halinde olduğu dinamik bir nüfus yapısına sahip olduğu deprem fay hatlarının üzerinde olduğundan Türkiye şöyle bir dünya haritasına bakıldığında dünyayı haritacıların adlandırdığı gibi bir ada olarak kabul edersek adanın en değerli cadde üzeri köşe parsellerinden biridir.
İstanbul ‘da 8 bin yıldır sürekli göç alan bir ulaşım lokasyonu dünyanın ilgi alanı bir şehrimizdir.
Bence İstanbul un en güzel tariflerinden birini Fransız imparator Napolyon yapmış şöyle diyor “Dünya tek devlet olsaydı başkenti İstanbul olurdu”
Binlerce yıldır nüfusu artan İstanbul’da doğal olarak yüksek bir konut ve işyeri talebi doğmakta ve bu talep günümüzde de artarak devam etmektedir.
İşte “İmar rantı” bu bağlamda ortaya çıkmaktadır.
Bir vatandaşın bir bina yapabilmesi için bina yapılacak toprağın kabul edilmiş bir imar planının olması, o imar planına göre hazırlanmış, onaylanmış bir projenizin olması ve projenizin yapı ruhsatının olması gerekmektedir.
Tabii bu sayılan tüm uygunluklarınız var ise bir bina yapabilirsiniz.
Kabul edilmeli ki imar planları toplumun gerisinde kalmaktadır bu planlar binlik (daha yerel ve ayrıntı planı) beş binlik, yirmibeşbinlik, yüz binlik olarak gittikçe büyüyen şekildedir.
1999 da Berlin’i ziyaret ettiğimizde, Berlin belediye başkanı bize Berlin’in yüz binlik kapsayıcı planını göstermişti. Bizde şaşırarak izlemiştik. Çünkü İstanbul’da şehir içinde kalan bazı mahallelerde bile binlik plan yapılmayan yerler vardı.
Bu durum bir geri kalmışlık olarak niteleneceği gibi İstanbul’un yaşadığı göç hareketlerinin bir sebebi de sayılabilir.
İmar rantının doğduğu yer.
Bir toprağın imar durumu yoksa ancak tarım alanı veya spor alanı olabilir.
Kişi imar durumu olmayan bir toprağı patates tarlası fiyatına alır muktedir tanışlarıyla türlü ilişkilerden sonra, tarla olan araziye çok katlı binalar yapılacak imar planı izni alınır.
Ve otomatikman üç otuz paraya aldığınız arazi değer olarak beşe bazen on misline katlanır.
İmar planlarının iki onay makamı vardır
1- Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri
2- Çevre Bakanlığı
Belediyelerden onaylanan imar planları belediye meclislerindeki çeşitli partilerin mensubu meclis üyelerinin olduğu komisyonlardan ve meclisin tamamından onay alarak uygulamaya girer (kısmen demokratiktir)
Çevre bakanlığından onaylanan imar planlarında ise çeşitli insanların onayı gerekmez birkaç müdür plan onaylanmıştır.
İstanbul’da son 30 yıldaki imar plan değişiklikleri yolu ile 100 milyar dolarlık bir imar rantının kişilere sağlandığı iddia edilmektedir.
Katar emirinin annesinin aldığı İstanbul kanalına cepheli 44 dönümlük arazi de yukarıda yazılan yöntemle imar rantı olarak kayıtlara geçti.
Arazi bir tarım alanı iken, dün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce değiştirilen plan sonucu, katlı apartmanlar yapılabilecek duruma getirildi.
Emirin annesinin çok yakın bir zamanda aldığı arazi otomatikman bire on vermiş oldu.
İstanbul’da ölçüldüğünde riskli olacak bir depremde çok çabuk yıkılabilecek, yüzbinlerce insanın ölmesine, yaralanmasına, evsiz yurtsuz kalmasına sebep olacak yüzbinlerce bina var.
Var olan riskli binalara bir imar yönetmeliği değişikliği ile biraz daha kat hakkı verilse vatandaşımız hem canını hem malını kurtarabilecek.
İstanbul halkı Katar Emirinin annesinin tırnağı bile değil, galiba ülkeyi yönetenlerin gözünde…