Demokrasiye, hak ve adalete gönülden inanmış bir kişi olarak, sade bir vatandaş olarak gözlemim ve kanaatimdir.....
Cumartesi İstanbul İYİ Parti il kongresi var...
Bu kongre İYİ Partinin bugüne kadar demokratik yönetim anlayışı konusundaki hep zayıf notlarla dolu olan karnesine bir kırık not daha mı ekleyecek, yoksa üzerindeki “demokrasiden uzak parti” yaftasını değiştirmek için yeni bir sayfa mı açacak? Onu bekleyip göreceğiz...
İYİ Parti İstanbul il Başkanlığı seçimlerinde üç aday mevcut... Bu üç adaydan ikisi Genel Merkezin has adamlarıyken, biri var ki o da MHP’deki değişim sürecinin başından beri bu oluşuma en çok emek harcamış kişilerden biri , ülkücü, iyi ve vicdanlı bir insan ve düzgün bir adam olan, halkın sevdiği, halkın has adamı olan Ali Çolak ....
Seçimlere herhangi bir şüphe, gölge düşmezse, halkın kendi kendini seçme özgürlüğüne genel başkandan veya genel merkezden bir engel getirilmezse, seçim delege vicdanına bırakılırsa Ali Çolak il başkanı olur ve İYİ Partinin genel havasında ciddi bir düzelme meydana gelir... Şayet Genel başkanın, genel merkezin halka rağmen, halkın sevmediği bir il başkanını delegeyi işaret etmesi ve delegenin de otoriteyi dinlemesi halinde halkın İYİ Partiye dair içinde kalan son umut ateşinin de üzerine itfaiye köpüğü sıkılacak, bir daha hiç yanmamak üzere söndürülecek ve bu parti daha kurulmadan genel başkanın hepimizi ayağa kaldıran, hepimizi heyecanlandıran demokrasi, adalet, adil yönetim, halkın kendi kendini hür iradesi ile yönetimi istediği söylemleri bir kez, bir kez ve bir kez daha anlamını yitirecek ve yine halktaki kendilerine karşı olan zaten had safhada olan güven sorunu tavan yapıp yerini acımsı, kekre bir duyguya bırakacaktır....
Evet arkadaşlar... İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı seçimi önemlidir.. Bu yalnızca İYİ Parti ve İstanbul için değil, ülke geneli ve Türkiye demokrasisi ve tüm siyasi partilerin genel merkezlerinin ve genel başkanlarının halka rağmen halka karşı siyaset yapamayacakları gerçeğini onlara anlatmak açısından önemlidir...
Ali Çolak seçimi kazanır da şimdiye kadar gördüğümüz örneklerden farklı bir tutumla, gücün ve otoritenin yanında değil de halkın ve tabanın yanında yerini alırsa bu bir tarih olacak ve Türk milliyetçilerinin demokrasiye olan inançları yeniden yeşerecektir... Ve halkın içinden, halkın yanında, tabanın sesi olan bir il başkanı seçen İstanbul’un bu durumu hızla diğer illere sirayet edip, 2015 kasımda daha demokratik bir siyasi parti ve milliyetçilerin Türkiye iktidarı söylemiyle yola çıkmış ama küstürülmüş, ama kırılmış, ama yorulmuş, ama darıltılmış, ama bezdirilmiş ülkücü, milliyetçi ve vatansever kitlenin yeniden ayağa kalkışına ve tüm ülke teşkilatlarını demokratik şekilde yönetilmesine vesile olacaktır...
Ali Çolak Reis...
İstanbul Seni İstiyor...
Dik Dur... Eğilme... Tüm Türkiye Seninle...
Gazanız mübarek ola.... Rast gele....