Pazar günü İYİ Parti olağanüstü kongresini yapacak. Öncelikle hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye’nin şiddetle alternatif siyasetlere ihtiyacı var. Bir güç siyasetin tek tipleşmesini istiyor. Bunun için yıllarca uğraşıp yok edemedikleri MHP’yi AKP’nin yanına alarak fikir ve düşünce planında etkisiz,amaçsız bir parti haline getirdiler. Bundan böyle MHP’ye verilen oylar gerçekte AKP iktidarının tahkimine yarayacak.
Onun için Türk politikası hızla çeşitlenmelidir.İnsanlar tek bir siyasete mecbur olmaktan kurtarılmalıdır. Öncelikle yeni her partiyi bu konuya sunacakları katkı nispetinde olumlu bakıyorum.
İYİ partinin Türk siyasetine yeni bir renk getirdiği muhakkak. Daha kurulma aşamasında iken bazı çevrelerde yarattığı korku ve tedirginlik bu etkinin bir göstergesidir. CB Erdoğan’ın bozkurt işareti yapması,SP genel başkanı T.Karamollaoğlu’na ittifak teklif etmesi hep bu korkunun dışa vurumundan başka bir şey değildi.
İnsan merak ediyor, bu kadar korku, bu kadar panik niye?
Korku sadece korkaklığın bir sonucu değildir, bazen başka sebepleri de vardır:suç işlemek gibi. Son yıllarda ülke ve millete karşı büyük suçlar işlendi. PKK ile masaya oturuldu, PYD'nin yaralı militanları burada tedavi edildi,Osmanlı referans gösterilerek eyaletleşme çok matah bir şeymiş gibi sunuldu.Türkiye gücü elinde tutanlar için bir yolsuzluk cenneti haline getirildi. Bunların hepsinin hukukta ciddi karşılığı var.Bugün iktidar gücüyle hesaptan kaçanlar bir gün mutlaka hesap vereceklerini biliyorlar. Onun için iktidarlarını sürdürmek maksadıyla meşru, gayri meşru her yolu deniyorlar.
İYİ parti milletin umutlarını boşa çıkarmamalı. bunun için yapılacak çok şey var. Kendi zaviyemden gördüğüm eksikleri yazmakta fayda görüyorum.
--Öncelikle kendine değil,partiye çalışan birbirine inanan bir kadro kurulmalıdır. Kişisel hırsların öne çıktığı yerde ne ekip çalışması olur ne de parti diye bir şey kalır.
--Bu parti sn Akşener'e duyulan ilgi ve ülkücülerin demokrasi arayışından doğmuştur. Ama toplumdaki çıkış arayışlarını da unutmamak lazım. O halde parti içi demokratik mücadele kanalları herkese açık tutulmalıdır. Rekabetin olmadığı yerde hareket olmaz.
--Siyasetin ibresini toplumsal ihtiyaçlar tayin etmelidir. Bence kime oy vereceksiniz kabilinden anketlerden daha önemli olan en çok ne ve neleri problem gördüğünün topluma sorulmasıdır.Böyle bir siyaset doğrultusunu toplumsal beklentilere göre ayarladığı için toplumda daha çabuk karşılık bulur.
--Türkiye'nin her kesimini kucaklamak doğru bir iddiadır ama o ölçüde de romantik bir iddiadır. Maalesef Türk toplumunda bazı kimlikler arasındaki makas çok fazla açılmıştır. Hiç bir araya gelemeyecek kimliklerin yanında toplumsal karşılığı çok az olanlar olduğu da unutulmamalıdır. Karşılığı olmayan kimliklerin siyasetini öne çıkarmak partiyi esas oy depolarından uzaklaştırarak marjinalleştirir.
--İYİ partiye hayat veren unsurların başında iktidar partisinden duyulan rahatsızlık gelmektedir. O halde esas hedef AKP'den dökülen,çözülen oylar olmalıdır.Muhafazakar-milliyetçi kitleyi yok sayan bir siyasetin büyüme şansı yoktur. Din istismarının,ahlaki tefessühün zirvede olduğu bu dönemde İYİ parti asıl fırça darbelerini iktidar partisine vurmalıdır.Bunun için de muhafazakar çevrelerde kabul gören bazı isimlerin Divan'a taşınması şarttır. İsmail Koncuk, Ersönmez Yarbay ,Durmuş Yılmaz gibi isimler asla ihmal edilmemelidir.İkna edilebilirse AKP ve Erdoğan'ı en iyi tanıyan isimlerden biri olan Abdüllatif Şener bunlara ilave edilebilir.
--MHP'den ayrılan kitleyi geri döndürebilmek için İYİ partinin ülkücü bir parti olmadığı propagandası yapılmaktadır. Bugün İYİ partinin başında milliyetçiliğinden kimsenin şüphe edemeyeceği bir isim Sn Akşener var. Akşener milliyetçilik gömleğini çıkarmadı, tam aksine ortak noktası demokrasi,adalet,ülke ve milletin bütünlüğü olan herkesi yanına çağırarak herkese önceki gömleklerinin üzerine yeni bir gömlek giydirdi. Bu gömlek demokraside,adalette, ülke bütünlüğünde birlik gömleğidir. Altında, herkes kendi gömleğini muhafaza etmektedir. Bunu Türkiye'de ilk defa bir parti ve lider deniyor. Başarılı olursa söz konusu ülke olunca gömleklerin farklı olmasının önemi olmadığı herkese gösterilmiş olacak. Kaldı ki AKP etekleri dibinde milliyetçilik yapılıyorsa bu İYİ Partide haydi haydi milliyetçilik yapılır.
--Kadro seçiminde kaşarlanmış,toplumsal karşılığı eksi olan,ahlaki problemler taşıyan kazip şöhretlerden kaçınılmalıdır. Yeni,temiz, bilgili, farklı konularda uzman olan kadrolara öncelik verilmelidir. Türk milleti de Ülkücü hareket de 40 yıldır aynı adamları sırtında gezdirmekten bıkmıştır.Bir Efendi Barutçu,bir Ramiz Ongun,bir Servet Avcı bu partiye pek yakışır. Ayrıca ülkücü hareket 12 Eylül ve sonrası büyük acılar çekti. Tarihimizin o en fedakar kadrosunu temsilen de bir veya bir kaç isim Genel İdare kurulunda olursa hem bazıları susturulmuş olur hem de maziye karşı bir vefa gösterilmiş olur.
Eksiklerine rağmen İYİ parti iktidarın en büyük adayıdır. 16 yılda AKP Türk halkını konuşamayan bir toplum haline getirdi.İktidarın uygulamalarından rahatsız olmakla birlikte bunu açık açık dile getiremeyen büyük bir kitle var. İYİ parti onların hem tercümanı olmalı hem de toplumsal korkuları bastırmada öncü bir rol oynamalıdır. Pazar günü kongre bittiğinde herkes şunu söyleyebilmelidir: Bu parti ülkeyi bütün partilerden iyi idare eder. lideri de kadrosu da bu yeteneğe haizdir.