Elbise değiştirir gibi dost değiştirirseniz, gece aklınıza geleni gündüz uygulamak isterseniz, koca devleti İmam Hatip aklıyla ve kahve kültürüyle yönetmek isterseniz, ne devlet adabı ne de sosyal yaşam adabı bilmezseniz, üç kuruş daha fazla cebinizi dolsun diye ihale üstüne ihale açmak isterseniz, şehide kelle der ve bir de sayısını "ADET" diyerek söylerseniz, küfür ettiğiniz muhalefet partisi liderlerine sıkıştığınızda dost derseniz, okuldan fazla hapishane yaparak korku imparatorluğu yaratmak isterseniz, 18 yıllık iktidarınızda 30 kez eğitim sistemini 15 kez adalet sistemini değiştirirseniz, basın özgürlüğü dinlemeyip hakkınızda kötü yazanı hapsederseniz, ailenizin tüm üyelerine vakıflar kurup o vakıflara para aktartırsanız, başınıza bir hal geldiğinde de NATO üyesi olduğunuzu hatırlarsanız, tüm dünya toplanır ve size; "NATO kafa NATO mermer beyefendi" derler!
Bir adam tüm bunları kendi keyfine yaparken, onu neredeyse peygamber gibi görüp, Allah'ın vasıflarını taşıyor deyip, bir gün A dediğini alkışlayıp, ertesi gün A yanlış dediğinde yeniden alkışlarsanız, sizde YÜZE sürülecek akıl yok derim!
Aslında en doğrusu da şu; "her millet, layık olduğu şekilde yönetilir". Kültürlüysen liderin kültürlü, cahilsen liderin cahil olur ve hiç bir alakamızın olmadığı bir ülkeye, bu ülkenin yiğitlerini ölüme yollamaz. Bir kişi de çıkıp; "testis kanseri olduğu için askere gitmeyen oğlunuzun nasıl çocuğu oldu?" diye soramaz!
Hülasa; ülkede, kim, neyi, neden savunduğunu bilmeden, korkak ve aciz davranışlarla nefes almaya devam ediyor. Hepsi de kendisini delikanlı diye nitelendiriyor. İktidar bir yeşil ışık yaksa, tüm değerlerini bir kenara bırakıp koşarak gidecek sözde delikanlılarla dolu etrafımız. Sonunu düşünmeyen bizler ise; yazıyoruz ve halkı bilinçlendirme mücadelemize devam ediyoruz. Öldükten sonra değerimiz bilinir umarım!