Demokrasi görünümlü oyun ile Erdoğan’ın önünü açmak çabası belki büyük bir şüphe suçlama olabilir ama çocukların bile yapmayacağı hatalara baktığımızda kimin nerelere çalıştığına dair birtakım emareler bulabilirsiniz.
Öz eleştiriye var mısınız? Seçim öncesi konuşmamak için kendimizi tuttuğumuz, ama sonucu öngörüp zaman zaman bu hale gelmeyelim diye yaptığımız itirazlarımızla bizi trollerin önüne atan Ümit Özdağ’ın politik hataları üzerine konuşma zamanı gelmiştir.
Ümit Özdağ’ın yanında zaaflarına kaprislerine itiraz edenlerle alakalı önce yıprat sonra yoket mantığıyla hareket edip, vedalaşırken algıya yenildiniz söylemi olur.
Kim algıya yenildi, kimler Türk Milliyetçilerini algıya kurban etti değerlendirmeliyiz. Algıya yenilen biz miyiz, bu metot yüzünden Türkiye’nin geleceği mi diye soracak olduğumuzda seçmenin dün verdiği cevabı anlamak gerekir!
Ümit Özdağ imza toplayamam kaygısıyla tabiri caize kapı kapı gezerek aday aramış, ama ne hikmetse son geldiği kapıya ilk başta gelmesini şahsi hırsları engellemiştir.
14 Mayıs’ta Türk Milliyetçilerinin adayının 5,20 alması sevinilecek değil ağlanacak bir haldir; ayrıca Zafer Partisi yola çıktıktan sekiz ay sonra Türkiye’de 7.08’ler de bahsedilen başarıya koşan bir parti iken ikiye düşmesini sorgulamak ve suçlusunu bulmak lazım.
Bunun tek sorumlusu Ümit Özdağ’dır.
Sizce kaybedilen beş puan nereye gitmiştir?
Daha önceki CB adaylığında, İnce ne marifet göstermiştir?
Seçmenin ona emanet ettiği oyu nerede nasıl muhafaza etmeye çalışmıştır ki bizim önümüze ittifak ortağı ve CB adayı olarak çıkartma kararı vermiştir? Hem de yetkili kurulların itirazlarına rağmen.
Ümit Özdağ, kendisine verilen oyları korumak için muhafaza etme derdinde dahi olmamış İnce’yi milliyetçi aday olarak pompalamış olsa da daha sonra belediye yollarına düşüp lüzumsuz bir şekilde Mansur Yavaş ismi ile ısrarlı bir şekilde aday arayarak ittifakın kurulmadan dağılmasına sebep olmuştu.
Siyasette ittifaklar kurulur ve dağılır ama bu “ben gündelik siyaset yapmıyorum bir gelecek planlıyorum” diyen Türk Milliyetçilerinin liderliğine soyunan kişinin yapabileceği hatalar değildi.
O kadar ciddiyetsiz bir tablo oluşturmuştu ki, bu sözde ittifak WhatsApp mesajıyla liseli sevgililerin ayrılması gibi kurulmadan dağıldı.
Eğer Ümit Özdağ egolarına yenik düşmeyip, en baştan elini taşına altına koyup; Milliyetçi bir aday çıkmazsa ben aday olacağım diyen Sinan Oğan ile birlikte yol yürüyecek olgunlukta olsaydı bugün adayımızın %15 üzeri oyla siyasette yer bulacağı herkesçe malumdur.
Bu seçimde 3. yol açacağım söylemini diline pelesenk yapan Özdağ, Türk Milliyetçilerinin umudunu ve direncini zayıflatmıştır.
Hep birlikte hatırlayalım deprem bölgesinde yaptıkları gerekli gereksiz bir devlet adamı tavrına yakışmayacak şekilde üslupla durmadan Süleyman Soylu kavgası faydadan çok zarar getirmiştir.
Suriyeli göçmenlerin ülkemizi adeta işgal ettikleri demografik yapıyı bozacakları uyarımız yerli yerinde doğru bir hamleydi ama onu da sulandırdık işi insani boyuttan evrensel hukuktan çıkartarak saçma sapan gençlerin gönlünü hoş edecek marjinal ve militarist söylemler işi özünden koparmıştır.
Ortaya büyük üçüncü umut olarak çıkan Zafer hareketi Ümit Özdağ yüzünden kaybeden Türk Milliyetçileri olmuştur.
Bu kayıp bu seçimlik olmuştur Türk milliyetçileri yeni bir yol bulmak zorundadırlar bulacaklardır Türk milliyetçilerine en büyük kötülük umutsuzluk yaymaktır.