aslında değişmez particilik dönemi bitti diye düşünüyorum.
adalet hepimize lazım.
eğer güç üzerine hak arama, makam ve mevkii için yaşamaya dönüşmeye başladı ise, burada toplumun hastalandığı ve güce teslim olduğu için, yozlaşmanın inançları bile kullandığına şahit oluruz. yani inançlarınız için değil, "makam için her yol mubah" anlayışı çürütür her değeri..
fikirlerini doğrularla geliştirmek; kendi fikirlerinde "yanılmamazlık" iddia etmemek (köleleşmemek) her türlü kompleksten uzaklaşmak demektir. bu anlamda Mansur Yavaş'la yarışmayı göze alan bir siyasi geleneğe (C.H.P) destek verme düşüncesi Türkiye'de bir çok sorunu çözmek açısından önemli ve değerlidir. şöyle ki; partiler yasasına baş kaldırış, "ya bendesin ya yoksun" anlayışının tarihe gömülmesidir.. siyasetçiler kaybettiği değerlerin oyun dışı kalmaması halinde, kaybetmeme düşüncesi ağırlık kazanabilecektir... rahatlıkla değer tüketme alışkanlığı belki son bulacaktır
siyaset ve siyasetçinin: değerlerimize yaslanıp bizi kandırdığına bakılmaksızın, bizleri ihanet kolaycılığında dışlayanlara karşı bu adaylık değerlidir.
Bugün, PKK anlayışı ile koalisyon yapan bir siyasetin karşısında bu tip siyasi çözümlere ve ittifaklar ihtiyaç vardır ve bu anlayış meşrudur...
Her zaman Allah'a emanet olun..
not: Remzi Çayır'ın açıklamsı karşısında onunla ilgili "mitingte bulunmama" iddiamın yanlış olduğunu ifade ediyorum. bundan dolayı kendinden özür dilerim.
Ayrıca menfur ihmallerden (suikast) dolayı kaybettiğimiz, başta sevgili merhum başkanım olmak üzere, diğer şehit ailelelerin hukuk davası açtığı yönünde AV Selami beyin ifadelerini memnuniyetle karşıladığımı, hak arama mücadelesinin maddi ve manevi anlamda, meşru ve doğru bir yol olduğunu ifade etmek istiyorum..