İslâm hak ve hakikat dinidir. Hukuk ve adalet temel dayanağıdır. Mutluluğu ve huzuru İslâm’ın dışında arayan insani sistemler, yanlış yolda ve hatalı zemindelerdir.
Mevlana, “Körler pazarında ayna satma, sağırlar diyarında nara atma.” Derken bu gerçeğe vurgu yapmıştır.
İslâm’a göre insan; en şerefli yaratıktır. İnsan yeryüzünün halifesidir. Kâinattaki her şey insanın emrine, hizmetine ve huzuruna verilmiştir. Yani insan, âlemin özü, kâinatın göz bebeğidir. İslâm’a göre insanın parçaları bile azizdir, mübarektir.
Bu girişten sonra: Yüce Tanrı yarattığı kuluna verdiği değeri (inansın ya da inanmasın) şu ayete bir bakalım: “…. Kim bir insanın canına (haksız yere) kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibidir. Her kim de bir canı kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibidir.” Maide: 32 ayetiyle belirmektedir. Dikkat edilirse ayet : İnsanın” demekte, Müslüman’ın demiyor.
Böylesine insana ve insanlığa değer veren bir din Terörle bağlantılı olur, terörü destekler mi? Ne diyor koca Yunus: Elif okuduk ötürü,/ Pazar eyledik götürü,/ Yaratılanı hoş gördük,/ Yaratandan ötürü.
İslâm’da zorlama yoktur. Hz. Nuh 950 sene yaşamış (Ankebut:17) İnsanlara hak ve gerçeği, Tanrı’nın emirlerini anlatmaya çalışmış ama ancak 70 kadar insanın inandığı söyleniyor. Öyle ki karısı ve çocukları bile iman etmemişler.
Bunlara bile zor kullanmayan, terör uygulamayan bir inanç sistemi, terörün odağı olabilir mi?
Bu kısa anlatımlarımdan da görüldüğü üzere Tanrı’nın kulları kıymetli ve değerlidir. Onların hakları ve canları da değerlidir. İnsan hakları konusunda müminle, kâfirin bir farkı yoktur.
Bu konu da biz Türklerin geçmişi de tertemizdir. Osmanlı’nın düzgün döneminde Şeyhülislam’a : “On bir tane Müslüman, vergisini veren bir gayri müslimi öldürseler ne gerekir?” sorusuna: “Bunlar kaç kişi olursa olsun hepsinin katli gerekir” fetvası ibretliktir.
Terörün tarifinde bir birliktelik oluşmamıştır. Terörün tarifi ne yazık ki insandan insana, devletten devlete değişmektedir.
Terörün tanımı: İnsanları yıldırmak, sindirmek, susturmak yoluyla belli düşünce ve davranışları benimsetmek için tehdit etme ve zor kullanma eylemidir.
Terörün kavramı: Korkutma, yıldırma, sindirme anlamlarını kapsamaktadır.
Terör, politik davranışları olağan dışı yol ve yöntemlerle etki yapmak, tehdit etmek anlamlarını içeren sembolik bir eylemdir.
Ülkemizde: 12.04.1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasına göre ise: “Terör: Baskı, cebir, şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle Anayasa’da belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini; siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik, düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak, ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemdir.”
Kim ya da kimlerce, kime veya kimlere ne amaç ve maksatla nasıl yapılırsa yapılsın terör; bir insanlık suçudur.
İnsan kutsaldır, can azizdir.