Değerli okurlarım

Turizmde 2020 sezonu maalesef kayıplarla kapandı. Pandemi nedeni ile açılamayan sezon Temmuz ayından itibaren hareketlense de bu kimseyi tatmin etmedi.Bir ara yurtdışından talepler artmaya başladı hatta İngiliz turist tercihini ülkemize yapmak istedi ancak buna da Avrupa’nın çifte standart uygulamaları izin vermedi.İngilizler Avrupalılar Ruslar bizim turizmimizin olmazsa olmazı.Bu umutla Kasım ayına sarkacağını düşündüğümüz ve bir nebze kayıplarımızı telefi edeceğiz derken son derece sudan sebeplerle ülkemize turist gelişi engellendi .Oysa pandemi karşısında en iyi önlemleri alan sertifika konusunda çok hassas olan turistik tesislerimiz Avrupa’nın oldukça ilerisindeyken bu yanlış kararlarla umutlarını kaybetti. Öyle ki turizm sezonumuz Ekim sonunu bile göremedi.

Kayıplar çok fazla 34,5 milyar usd gelir elde ettiğimiz turizmimiz maalesef 20 milyar USD’yi bile göremedi. 2019 sezonu rakamlarına göre yaklaşık 286 bin turizm çalışanı işsiz kaldı.Bu rakamın % 80’nini otellerde çalışanlar oluşturdu. Bizler kalifiye eleman yetişmiş eleman sıkıntısı yaşarken bu kayıp bu insanların tercihini başka sektörlere kaymasına sebebiyet verdi. Öyle ya insanlar ne kadar işsiz kalabilir ki. Birçok turizm yatırımcısı da maalesef heyecanını kaybetti. Bu ve benzeri örnekler sürekli turizmimizin kayıp hanesini çoğaltıyor.

Bu kayıpların devamında 2021 sezonu nasıl olacak derseniz şimdilik fazla ümit yok. Beklentiler % 35 civarında bir artış olabileceği bununda pandeminin hızının kesilmesi ile mümkün olacağı malumunuz. Bu doğrultuda 2021 yılında 20-25 milyar USD gelir beklentisi tahmin ediyoruz. Bu doğrultuda turist sayısının da 20 milyonu aşmasını bekliyoruz. Peki 2019 rakamlarına ulaşamaz mıyız sorusunun cevabı çok kısa her şey yolunda gitse bile 2023 den önce çok zor.

Bu durumu iyileştirmeye çalışmakta biz profesyonellerin işi neler yapabileceğimize biraz göz atalım. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı kadar ülkemizde iç turizm son derece dinamik. Zaten 2020 sezonunda turizmciyi ayakta tutanda bu dinamizm oldu. Bunu çok iyi değerlendirelim. Örneğin hemen her ilimizde hatta ilçelerimizde yöresel festivaller mutfaklar etkinlikler dünyada bile çok meşhur. Bunları derleyip toplayacak organizasyonlara ihtiyaç var. Çünkü her yöre kendine göre organizasyonlar yapıyor. Hatta aynı yörede birbirinin aynısı iki etkinliğe rastlamak mümkün. Tanıtım vakıfları bu yöresel etkinlikleri organize edip turizm sezonuna kazandırabilirler.

Dünyada örneği çok olan gastronomi otelleri var. Nerde yöresel mutfağı ünlü şehirler varsa orada bu otelleri görmek mümkün. Bu oteller o yörede sadece yöresel mutfak ürünlerini müşterisine sunuyor. Örneğin Gaziantep’te açılacak bir otel 24 saat sadece kendi mutfağını misafirine sunuyor. Müşteri bunu biliyor ve yoğun ilgi gösteriyor. Bizim ülkemizin çok çeşitli yöresel mutfakları ile yarışacak dünyada başka ülke yok. Bu avantajı iyi değerlendirmeliyiz. Burada yine en önemli görev tanıtım vakıflarına düşmektedir.

2021 turizm sezonu da çok zor geçecek. Bir yandan pandemi önlemlerini aksatmadan mutlaka sertifikasyona geçerek ilerlemeliyiz. Bir yandan da kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye hazırlıklı olmak için alternatifleri mutlaka artırmak zorundayız.

Saygılarımla