Merhum son Başbuğ Alparslan Türkeş'in kurduğu ve teşkilatlandırdığı, siyasi ve fikri yapısını oluşturduğu Ülkücü hareketin1969- 12 Eylül 1980 arasında ki 12 yıl süren mücadelesinde yanlışlıklar ve pişmanlıklar yoktur.
ÜLKÜCÜ DESTAN
Ülkücü hareket On binlerce ülkücünün işkencelerden geçtiği, Mamak faşist mahkemesinde Merhum liderimiz ve kadrolarından 320 kişinin idamının istendiği, 11 ülkücünün idam edildiği 12 yıllık süreçte binlerce şehit ve gazi verdiği, Yusufiyelerde yıllarca özgürlüklerinden ve istikballerinden mahrum olduğu destanı bir
mücadele vermiştir. Bu mücadele göstermiştir ki pişmanlığın zerresi yoktur
BAŞBUĞ HAKLI ÇIKTI
Ülkücü hareketin fikri temelini oluşturan Esir Türklerin varlığı, bağımsızlığı ve Turan ülküsü ile komünizm ile mücadelesi doğrudur. Haklılığını 5 bağımsız Türk devletinin Kurulması, Kızılelma ve Turan ülküsünün dillere aşina hale gelmesi, Türk devletleri teşkilatının yapılanması, komünizmin yıkılması ise yanlış fikirlerinin olmadığının tarihi bir ispatıdır. Bu vesileyle Başbuğ Alparslan Türkeş ve ve bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyorum. Mekanları cennet ve Peygamberimize komşu olsunlar.
İMKANSIZLIKLARA BAŞKALDIRI
12 Eylül gibi bir zulüm, işkence, cunta hareketi ve tankları orta yollu bir Avrupa ülkesinin üzerinden geçseydi yerle bir olurdu. Ama ülkücü hareket Son Başbuğ merhum Alparslan Türkeş ve binlerce mensubu ile birlikte cezaevlerinde yatarken imkânsızlık şartlarında her türlü imkansızlığı reddederek yeniden toparlandı siyasi ve fikri teşkilatlanmasını oluşturdu. Başbuğun emrinde tüm yapılarını inşa etti.
NELER YAŞANDI
Ülkücü hareket, siyasi yasakların kalkması, Başbuğ Alparslan Türkeş'in yeniden Parti'nin başına geçmesi, MÇP'nin MHP ismini aldığı kongre süreci, İttifak halinde girilen seçimler ile TBMM'ne girilmesi, BBP'nin kurulması, Başbuğun vefat etmesi, ertelenen olaylı kongre, sonra ki kongrede Sayın Devlet Bahçeli'nin genel başkanlığa seçilmesi, 1999 seçimlerinde Türkiye'nin ikinci parti olması ve koalisyon hükümetinde yer alması, Başörtüsü krizleri, Bölücü başı Apo’nun idam dosyasının ertelenmesi, Marmara depremi, kanunlardan idamın kaldırılması, ekonomik kriz, merhum Bülent Ecevit'in rahatsızlığı, DSP'nin bölünmesi, Bahçeli'nin erken seçim kararı alması, MHP'nin baraj altında kalması, Bahçeli'nin genel başkanlıktan ayrılma kararı ve sonra vazgeçmesi, Ak Parti'nin kapatılması davası, kaset rezaletleri, Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadeti, Gezi olayları, 27 Nisan e muhtırası, Açılım süreci, MHP nin tekrar yükselişi, Ak Parti'nin Meclis çoğunluğunu kaybetmesi, yeni bir seçimle tekrar çoğunluğu ele geçirmesi, referandumlar, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için TBMM de yaşanan sayısal problemler, 25 - 27 Aralık süreci, hendek savaşları, mülteci akını 15 Temmuz ihaneti, cumhur ittifakı kurulması, üst üste seçimler, 2 yıl süren pandemi, yolsuzluk iddiaları, kadına şiddet, faiz kararları, özelleştirmeler, garanti geçişli ihaleler, 11 ilimizde yaşanan büyük deprem, ekonomik krizler, enflasyon, MHP den ayrılmalar, ülkü ocakları Eski genel başkanı Sinan Ateş'in katledilmesi, ülkücü tabanlı 9 yeni Parti'nin daha kurulması, Zafer Partisi genel başkanı Sayın Ümit Özdağ'ın tutuklanması, PKK ya kendini feshetmesi için Bahçeli'nin çağrısı, Bölücü başı Apo’nun bunu destekleyen mektubu, Bahçeli'nin rahatsızlığı gibi siyasi ve ekonomik olaylar ile mücadeleler yaşandı.
Ayrıca dünyada da çeşitli iç savaşlar ve savaşlar yaşandı. İran Irak savaşı, birinci ve ikinci körfez savaşları, İsrail'in Kudüs’ü başkent ilan etmesi, Filistin'de işgaller, Suriye iç savaşı, Karabağ Zaferi, Başta Gazze'de ki İsrail soykırımı, Rusya Ukrayna savaşı olmak üzere ekonomik ve siyasi problemler oldu.
FETRET DÖNEMİ
12 Eylül 1980 ihtilalinden bu yana 45 yıl, Başbuğun vefatından itibaren ise 28 yıl geçti. Çeyrek asrı aşan bu dönemde Ülkücü Hareket hiçbir şekilde kendini sorgulamadı. Hataları ile yüzleşmedi. Çağın gereği olan bir teşkilatlanmaya geçilmedi. Çalıştaylar düzenlenip dünya Türkçe okunmadı. İç demokrasisini geliştirilemedi. Aksine sürekli ihraçlar, görevden almalar ve atamalar ile demokrasi dışı yollara başvuruldu.
ÖZ ELESTİRİ DEMOKRASİ VE SORGULAMA YOK SAYILDI
Kısacası ülkücü hareket iç kavgaların yaşandığı bir fetret dönemi yaşıyor. Sorgusuz sualsiz, öz eleştirisiz, yenileşmeden, kişisel ikballere, ego ve nefislere dayalı, atılımsız, demokrasiyi öteleyerek, Türkiye'nin gündemine ait fikirler ortaya koymadan, teknolojiden yeterince faydalanmadan, ittifaklara yayılarak, partilere bölünerek, umutları ve nesilleri heba ederek, temel fikri esasları dışına çıkarak geçen ve kaybedilen bir çeyrek asır önümüzde duruyor. Ülkücü siyasetin temel nitelikleri, genç nesil ve kadrolar yetiştirme hedefleri yok sayılarak yıllar heba edildi. Türkiye ve dünyada milletimizi ve İslam ümmetini ilgilendiren konularda fikirsiz, tepkisiz ve demokratik eylemsiz bir dönem yaşanıyor.
ÜLKÜCÜ HAREKETİ MEZARA GÖMMEK İÇİN KÜREK ATILMASIN
Bilerek ya da bilmeyerek herkes küreği eline almış ülkücü hareketi mezara gömmek için toprak atıyor. Bu vebale kimse girmesin. Fitne ve fetret döneminde yapılması gerekenler bellidir. Buna uygun davranmak gerekir. Hepimiz başımızı öne eğmeliyiz. Çünkü Bence kimse kendini sütten çıkmış ak kaşık olarak görmesin.