Biz millet olarak neyi mi unuttuk....
Hayata umutla bakmayı unuttuk...
Üniversite diplomasını alan gençlerin gözlerindeki parıltıyı unuttuk..
Televizyonu açınca güzel haber duymayı unuttuk...
Hayata sanatla,sanatı hayatla birleştirmeyi unuttuk...
Toplumun kanaat önderlerinin birbirine saygı gösterdiği günleri unuttuk...
Halkın içinde "Hak " ile olmak isteyenlerin riyasız ahvallerini unuttuk...
Veren elin gizliliğini, alan elin ise gururlu halini unuttuk .
Düşünceyi rahatça ifade etmenin verdiği huzuru unuttuk..
Adaletim var," o en adil karara varır" hissinin verdiği rahatlığı unuttuk...
Anne babaların evlatlarına gelecek inşa edebilme imkanlarını unuttuk..
Ayın sonunu rahatlıkla getirebilmeyi ise hepten unuttuk...
Bizi idare edenlere güvenmeyi, "iyi ki seçmişiz" diyebilmeyi de unuttuk..
Gülümsemeyi ,gelecek kaygısı taşımamayı, hoşgörüyü,saygı ve sevgiyi ,merhameti,vicdanlı ve adaletli olmayı unuttuk...
Unutturdular bize ait güzel herşeyi....
Farkında mısınız çevremizde gülen, gülebilen insan sayısı ne kadar azaldı...Ne kadar azaldı mizah..Ne kadar azaldı şakalaşmalar..
Tahammül kalmadı farklılıklara...Ülkenin yarısı ötekileştirilmenin verdiği tiksintiyle ,diğer yarısı da "küçük dağların efendileri" olarak yaşamaya devam eder hale geldi... O dağların sahte efendileri ;"bizden değilsen -hiç- sıfatına layıksın" tavırlarını , fütursuzca sergilemekte ne yazık ki...
Velhasıl biz "devletimize" güvenmeyi unuttuk....